1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

12.05.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Murat Çelikkafa12 Mayıs 2004
https://p.dw.com/p/Abuk

Alman ve Avrupa basınında bugün ağırlıklı olarak iki yorum konusu göze çarpıyor: Irak’taki askeri cezaevlerinde tutuklu bulunanlara koalisyon güçleri tarafından uygulanan işkenceler ve Devlet Başkanı Ahmet Kadirov’un öldürülmesinin ardından Çeçenistan’daki mevcut durum...

Almanya'nın Bonn kentinde yayımlanan General Anzeiger, Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer’in, Amerikalı meslektaşı Colin Powell ile yaptığı görüşmeye değiniyor. Görüşmede, işkence skandalının ağırlıklı olarak gündeme geldiğinin altını çizen gazete şu saptamayı yapıyor:

”Bush yönetimi, içine düştüğü acı durum ve uluslararası izolasyon tehlikesi karşısında kanayan yaraya tuz-biber ekecek yeni olumsuzlukları kaldıramayacak hale geldi. Bu nedenle Federal Alman Dışişleri Bakanı Fischer, Irak Savaşı nedeniyle zarar gören iki ülke ilişkilerinde son dönemde yaşanan yakınlaşmaya ket vurmamak için gayret gösterdi. Bu ise hoş olmayan bazı gerçeklerin ancak kulislerde konuşulması ve ikili görüşmelerde gündeme gelmemesine neden oldu. Fischer’in, ABD'ye yönelik gizli, fakat cesur ve önemli mesajında asıl vurgulamak istediği nokta şuydu: Washington, atlantikaşırı ilişkilerin selameti açısından, uluslararası arenada sergilediği felsefesini yeniden gözden geçirmek zorundadır.”

Başkent Berlin’de yayımlanan Die Welt gazetesi, Irak’taki insan hakları ihlallerini, 11 Eylül olayları sonrası döneme benzettiği yorumunda, belirsizlerin daha yeni başladığın savunuyor ve ekliyor:

”Yayınlanan dehşet görüntüleri henüz hafızalardaki tazeliğini koruyor. Sadizm, cinsel sapıklık ve insan onurunun hiçe sayılması gibi olguları betimleyen bu görüntülerden sonra insanın aklına şöyle bir soru geliyor: ABD gibi demokrasi havarisi bir ülke, böylesi bir ahlaki çöküntü karşısında ne yapmalıdır? Basit bir özürün yeterli olmadığı aşikar. Mevcut tablo, insan hakları ve demokrasi adına başlatılan savaşın gerekçesiyle hiç de uyumlu değil. Avrupalılar bile yaşananlar sonrasında, artık demokrasi ile diktatörlük arasındaki sınırın belirsiz hale geldiğini düşünüyorsa, o zaman durum gerçekten de endişe verici demektir. Amerika’nı imajı ile hiç bağdaşmayan bu çekilmez durumun ciddiyetini Bush yönetimi henüz kavrayamadı. Bu ise büyük bir gücün aynı oranda büyük düşünemediğinin göstergesinden başka birşey değil.”

Irak’taki işkence konusu, Avrupa basınının da en önemli yorum konuları arasında yer alıyor. Roma’da çıkan İtalyan La Repubblica gazetesi, koalisyon askerlerinin, insan onurunu hiçe sayan davranışlarını ”Medeniyetin Mağlubiyeti” olarak değerlendiriyor:

”Irak’ta asıl felaketin kapıda olduğu yönünde uyarıda bulunmuştuk, nitekim bu tespitimiz doğru çıktı. Savaş süreci içinde karşılıklı olarak işlenen vahşetin dozu her geçen gün yükseliyor. Fotoğraf kareleriyle tespit edilen bu gerçekler, adeta medeniyetin mağlubiyetini simgeliyor.”

Savaş durumunda işkence olaylarının kaçınılmaz olduğunu belirten Rus gezetesi Kommersant’ın yorumunda şu satırları okuyoruz:

”Her savaşta, askeri hapishanelerdeki işkence olaylarının önüne geçilemeyeceği, aslında acı ama gerçek bir saptama değil midir? İşkenceye son vermek içinse savaşı bitirmek gerekiyor. Ancak bu savaşın nasıl sona erdirilebileceğini ne Başkan Bush biliyor ne de rakibi Senatör Kerry.”

Devlet Başkanı Ahmet Kadirov’un geçtiğimiz haftasonu bombalı bir suikaste kurban gitmesinin ardından Çeçenistan ile ilgili yorumlar, gazatelerin ağırlık verdiği ikinci önemli konu. Düsseldorf’ta çıkan Handelsblatt, Kadirov sonrası döneme ilişkin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dikkat etmesi gereken bazı önemli hususlar olduğunu kaydediyor ve ekliyor:

”Putin, devlet başkanlığı koltuğu için itidalli bir aday bulmak zorunda. Bu aday hem Çeçenistan’da ipleri eline alıp halkın birbiriyle daha çok kaynaşmasını sağlayacak hem de Kremlin’den daha fazla özerklik kopartabilecek ve bölgedeki Rus askeri varlığının azaltabilecek biri olmalı. Yani Putin’in uzlaştırıcı birisine ihtiyacı var. Kadirov gibi Kremlin’in kuklası ve bölücü birine değil.”

Paris’te yayımlanan Fransız gazetesi Le Monde ise konuya farklı bir açıdan yaklaşıyor:

”Çeçenistan’da savaş yok. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin böyle bir karar aldı. Ülkedeki basın yayın organları da büyük oranda Devlet Başkanı’nın kontrolünde olduğundan, gerçekten de Moskova’da böyle bir savaş mevcut değil. Putin bu konuda Amerika ve Avrupalılar’ın desteğine güveniyor. Çeçenistan’da yaşananları aydınlatmak üzere bir araştırma komisyonu olmadığı için üst düzey askeri yetkililerin hesap vermesi sözkonusu değil. Sivil toplum örgütlerinin insan haklarının durumuna ilişkin raporları da yok; çünkü bölgede çalışmalarına izin verilmiyor. Ölü sayısı binlerle ifade ediliyor, işkenceye maruz kalanların ise haddi hesabı yok. Aman kimseler duymasın, Çeçenistan’da zaten savaş falan yok ki!”