1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1205 Presseschau 1

12 Mayıs 2011

AB’ye Arap ülkelerindeki gelişmeler nedeniyle yöneltilen eleştiriler, Almanya’da politikacıların doktora tezlerinde yaptığı intihal ve sosyal paylaşım sitelerindeki güvenlik, Alman basınının yorum konuları arasında.

https://p.dw.com/p/11E5H

Avrupa Birliği’nin Arap ülkelerinde yaşanan gelişmeler karşısında etkili bir politika izlemediği eleştirileri, bugünkü gazetelerde geniş yer buluyor. Saarbrücker Zeitung, AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Asthon’a odaklanan eleştirileri ele alıyor:

„Catherine Asthon çözümlenmesi zor bir ödevle karşı karşıya. Çünkü ona, hiç kimsenin gerçekten tam anlamıyla dolduramayacağı bir makam verildi. Bir makam ancak itibarı artırılır ve güçlendirilirse, sorunları çözümleyebilir. AB’nin Lizbon Antlaşması’nın sancılı doğumu sonrasında böylesine bir reforma girişmesi, kesinlikle beklenemez. Tıpkı hükümetlerin de AB Dış Politika Yüksek Temsilciliği görevini karizmatik kişiliğiyle dolduracak bir aday üzerinde uzlaşma cesaretini sergilemesi beklenemeyeceği gibi.“

Dünyanın önde gelen sosyal paylaşım sitelerinden Facebook’un, kullanıcılarına ait kişisel bilgileri yeterince korumadığının ortaya çıkması, gazetelerin yer verdiği bir başka konu. Facebook, kullanıcılara ait kişisel bilgilerin şimdiye dek kötüye kullanılmadığını duyursa da, yorumlar eleştirel. Düsseldorf’da yayımlanan Westdeutsche Zeitung’un yorumu şöyle:

„Kişisel bilgilerinin başkalarınca kullanılmasına genel olarak karşı olanlar, sosyal paylaşım ağları ve buna benzer diğer internet hizmetlerinden elini çekmeli. Ancak bunun tam tersi, internetin olanaklarından yararlanmak için kişisel bilgilerimiz üzerindeki kontrolden tamamen vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmiyor. Çünkü sosyal paylaşım ağları kullanıcılara, kimin, hangi durumlarda, ne tür kişisel bilgilere ulaşmasına izin verecekleri konusunda kapsamlı bir şekilde ayarları düzenleme seçeneği sunuyor. Kullanıcı bu hizmetleri ayrıntılı biçimde incelemeli, tartıp biçmeli ve üşengeç davranıp, ayarların var olan şekliyle devam etmesine izin vermemeli. Çünkü böyle yaparsak o zaman bize bu hizmeti sunanlara ve diğer internet kullanıcılarına aslında hakkımızda istediğimizden çok daha fazlasını bilme şansını vermiş oluyoruz.“

Hrıstiyan Sosyal Birlik Partili eski Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg’in ardından, Hür Demokrat Partili Avrupa Parlamentosu milletvekili ve Parlamento Başkan Yardımcısı Silvana Koch-Mehrin’in de doktora tezinde intihal yaptığı yönündeki iddiaların ardından istifa etmesi, gazetelerin yorum konularından biri. Westfälische Rundschau, Koch-Mehrin'in istifasını, partisi açısından değerlendiriyor:

“FDP Silvana Koch-Mehrin’le üst düzeydeki bir kadın yöneticisini daha kaybetmiş oldu. Parti için bu gelişme acı olmalı, çünkü şu günlerde personel açığını kapama açısından yetersizliği nahoş bir şekilde ortaya çıkmış durumda. Bu istifanın politik kültür açısından ise arındırıcı bir etkisi olacaktır. İntihal yapmak, hoş görülebilecek bir suç değildir. Bilimsel çalışmasında gerçekleri ciddiye almayanlar, aynı zamanda politik yaşamlarında da itibar ve güveni kaybetmiş demektir. Ancak Koch-Mehrin uzun süredir kendisi aksini hissetse de, partisinin umut bağladığı bir isim değildi. Avrupa Parlamentosu Koch-Mehrin’e daha çok göstermelik bir politik sahne hizmeti sunuyordu. Koch-Mehrin burada gerçekten başarılı bir çalışma sergilemiş değil.”

Neue Presse ise eski Savunma Bakanı Karl Theodor zu Guttenberg'in doktora tezinde kasıtlı olarak intihal yaptığının tespit edilmesini ele alıyor:

“Son aşamaya kadar üzüntüye ya da intihal yaptığını itiraf etmeye dair tek bir sözcük bile duyulmadı. Eski Savunma Bakanı hakkında cezai soruşturma başlatılma olasılığı giderek yükselirken, politik hayatı da tamamen sona erecek. Birçoklarının umut ettiği gibi zu Guttenberg'in Hrıstiyan Sosyal Birlik sahnelerine yeniden dönmesi, mümkün olmayacak.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Hülya Topcu


Editör: Beklan Kulaksızoğlu