12.06.2006 - Alman basınından özetler...

Alman basını, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımına ilişkin müzakerelere başlanması arifesinde yaşanan sorunları yorumluyor. Bu alanda son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Alman gazeteleri, AB dışişleri bakanlarının bugünkü Lüksemburg toplantısını da mercek altına alıyor.

Almanya’nın yüksek tirajlı gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung, konuya ilişkin yorumunda “Kıbrıs, Türkiye-AB müzakerelerinin başlamasını engelliyor,“ başlığını kullanmış. Gazetede şöyle deniliyor:

“Kıbrıs, beklendiğinden önce sorun yarattı. Kıbrıs Rum yönetiminin uzlaşmaz tutumu, Türkiye’nin AB yolunu tıkıyor. AB Birliği Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, sık sık Ankara’nın Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde sorunlar çıkabileceği uyarısında bulunmuştu, ama büyük bir ihtimalle o da sorunların bu kadar erken başgöstereceğini tahmin etmemişti. Ama bu kriz, Lüksemburg toplantısında çözülse bile, bir sonraki kriz uzak değil. Zira başka ele alınacak bir sonraki başlık eğitim ve kültür. Bu konuda da sorun yaşanması bekleniyor. Özellikle de Kürt sorunu konusunda Türkiye’nin ilerleme kaydedip kaydetmediği, Ankara’nın AB’ye katılım için sişasi kriterleri yerine getirip geirmediği konusunda AB’ye üye ülkeler arasında tartışmalar sürüyor.

Bu arada Kuzey Kıbrıs lideri Mehmet Ali Talat’ın Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile Berlin’de görüşmesi, Kıbrıs Rum yönetiminin kafasını karıştırdı. Gerçi resmi bir eleştiri gelmedi, ama Rum medyası ABD ve İngiltere’den sonra Almanya’nın dışişleri bakanlığı düzeyinde Kuzey Kıbrıs ile temas kuran üçüncü ülke olduğuna dikkat çekti.“

“Türkiye, boykot düşünüyor!“ diyen Süddeutsche Zeitung’da ise şu yorum yer alıyor:

“Yine her şey son dakikaya kaldı. Aslında bugün Türkiye’nin AB’ye üyeliğine ilişkin müzakere resmen başlayacaktı, ama olmadı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de AB’ye rest çekti. Lüksemburg’daki zirveye katılmayabileceğini söyleyen Gül, böylece AB’nin tutumuna tepki gösterdi. Bu, Ankara’nın kendini ilk geriye çekişi değil. 3 Ekim 2005’i hatırlayalım. O tarihte de Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül, son dakikada karar vermişlerdi. Aradan sekiz ay geçti. Her şey yolunda gibi gözükürken, beklenmedik bir anda sorun patlak verdi, Kıbrıs meselesi! Türkiye’ye baskı yapmak isteyen Kıbrıs Rumları, fırsattan istifade ediyor. Neyse ki, Yunan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanis’in Türkiye ziyaretinde daha barışçıl mesajlar verildi. Ege’de biri Yunan biri Türk iki savaş uçağının çarpışmasına benzer olayları engellemek için anlaşma imzalandı. Hem Yunanistan hem Türkiye’den, Ege’de suların durulması gerektiği yönünde açıklamalar geldi.“