12.06.2009 - Alman basınından özetler

Meksika'da ortaya çıkan ve kısa süre içinde dünyanın birçok ülkesine yayılan domuz gribi, alınan önlemlere rağmen yayılmaya devam ediyor. Son olarak Dünya Sağlık Örgütü hastalığı "küresel salgın" ilan etti. Neue Osnabrücker Zeitung, konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Nisan sonundan bu yana 74 ülkede 28 bin kişi hastalığa yakalandı. Bunlardan 141 öldü. Bu rakamlar, domuz, kuş ve insan geni karışımı bu virüsle başetmenin kolay olmadığını ortaya koyuyor. Bazıları gripten korunmak için hijyene büyük önem vermeli. Özellikle çiftçiler çok dikkatli olmalı. Çünkü Kanada'da olduğu gibi virüsün insandan domuzlara geçmesi, sadece Almanya'da değil, dünya genelinde çiftçiler için büyük bir ekonomik fiyaskoya yolaçabilir. İnsanlar ve hayvanlar açısından bu korkunç senaryonun önüne geçilmesi için dünya genelinde yetkili kurum ve kuruluşlarla doktorların acil önlemler alması şart."

Almanya'nın güneyindeki Konstanz kentinde çıkan Südkurier gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumunda ise şu satırlar göze çarpıyor:

"Domuz gribinin sadece yaşlıları ve çocukları değil, daha önce hiçbir hastalığa yakalanmamış insanları da pençesine düşürmesi, çok endişe verici. Buna rağmen korkmaya gerek yok. Almanya'da hastalığa yakalananların tamamı sağlığına kavuştu. Domuz gribinin 1967 ve 68 yıllarında Hong Kong'da ortaya çıkan ve iki milyon insanın ölümüne yolaçan salgınla kıyaslanması doğru olmaz. Ancak uzmanlar sonbaharda hastalığın seyrinin değişebileceği ve durumun kötüye gidebileceği endişesini taşıyor. O zamana kadar Amerikalı salgın hastalıklar uzmanları bir aşının bulunabileceğinden yola çıkıyor."

Oldenburg'da yayımlanan Nordwest- Zeitung ise İran'da bugün yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yorum sütunlarına taşıyor. Gazete, seçimlerin şimdiki Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın iktidarına son verebileceği görüşünde:

"Seçimlerle ilgili işaretler bir değişimi gösteriyor. Batı'nın umud ettiği gibi İran'daki seçimler Mahmud Ahmedinejad'ın yenilgisini beraberinde getirebilir. Ahmedinejad'ın rakiplerinin, -ki bunlardan özellikle Mir Hüseyin Musevi'nin - şansı hiç de kötü görünmüyor. Musevi'ye özellikle kadınlar ve gençler destek veriyor. Ahmedinejad'ı destekleyenler ise örümcek kafalı molla rejimi yanlıları. Özgürlük, İran'da aydınlar, sanatçılar, müzisyenler, öğrenciler ve Batı yanlısı gençleri ortak paydada buluşturan bir kavram. İran'da dinin ördüğü bu zincir kırılarak, dünyaya bakan pencere açılabilir. Yani ülkede küçük bir devrim olabilir."

Alman gazetelerinin yer verdiği bir başka konu ise Almanya'nın, Guantanamo esir kampında bulunan Uygur kökenli El Kaide sanığını kabul etmeme kararı. Söz konusu tutuklulara Pasifik Okyanusu'nda bulunan Palau Adaları vize verdi. Hamburg'da yayımlanan Financial Times Deutschland gazetesi, Almanya'nın kararını eleştiriyor:

"Obama'nın Amerikan tarihinin karanlık sayfalarından birini 2010 yılı başlarına kadar son erdirebileceği yönündeki beklentiler gözönüne alındığında, özgürlüğüne kavuşmayı isteyen 21 Çinli Müslüman'ın zararsız olduğu da gözden kaçırılmamalı. Bundan daha da utanç verici olan, ABD'nin yakın dostu olduğunu dile getiren ve Guantanamo'nun kapatılması gerektiğini yüksek sesle dile getiren Almanya'nın, bu tutuklulara kapısını kapatmasıdır. Yani Almanya, Palau Adaları kadar olamadı. Terörizme karşı yürütülen mücadele, güvenlik açısından Almanya'nın da çıkarınadır. Şimdi bu mücadelede yapılan hataların düzeltilmesi söz konusuysa, o zaman Almanya'nın da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olması gerekir."

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa