1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

13.02.2004 - Alman basınından özetler...

13 Şubat 2004
https://p.dw.com/p/Abvi

Bugünkü Alman gazetelerinde New York’daki BM merkezinde süren Kıbrıs görüşmelerine geniş yer ayrılmış. Frankfurter Allgemeine Zeitung’un konuya ilişkin analizi, ”Annan Kıbrıs’ı, ikinci bir İsviçre’ye dönüştürmek istiyor” başlığını taşıyor. Werner Adam imzalı yazı şöyle sürüyor:

” Kıbrıs’taki anlaşmazlık taraflarına, 1 Mayıs’a kadar bölünmüşlük sorununu çözmeleri yönünde uygulanan, uluslararası baskı, etkisini göstermiş gibi. Türk kesimi lideri, BM Genel Sekreteri Annan tarafından hazırlanan barış planına karşı gösterdiği dirence son verdi ve Rum kesimine üç aşamalı bir uzlaşı önerdi. Papadopoulos, çekimser davranarak konunun, öncelikle BM Genel Sekreteri ile AB arasında görüşülmesini isterken Denktaş’ın öneri getirmesi, olumlu karşılandı.”

Süddeutsche Zeitung gazetesinde, Denktaş’ın sunduğu üç aşamalı planın, görüşmelerde, ilerleme umudunu güçlendirdiği yorumu yapılıyor. Christine Schlötzer imzası ile çıkan ve Ankara’daki hükümet çevrelerine dayandırılan haberde, plan üzerinde, Türk hükümeti ile Denktaş’ın fikir birliği içinde olduğu belirtiliyor.

Düsseldorf’ta yayımlanan Westdeutsche Zeitung’un, Kıbrıs soruna ilişkin yorumu ise şöyle:

"Özellikle Kıbrıslı genç Türkler, barış istiyor ve Rum komşularından destek arıyor. AB üyeliğinin getireceği maddi avantajlar da bu tavırda ağır basıyor. AB’nin bir bildiği var ki, birleşme durumunda, Ada’nın Türk kesimine verilmek üzere 206 milyon euro ayırdı. Sadece sabit fikirli milliyetçiler ve hayali düşman fetişistleri Kıbrıs’ta birleşmeye karşı.”

Alman gazetelerinin internet sayfalarında dünkü Blair-Schröder görüşmesi de geniş yer tutuyor. Süddeutsche Zeitung’un sayfasında, iki liderin, Berlin’deki buluşmaları sırasında, İngiltere, Almanya ve Fransa’nin AB’nin diğer üyeleri üzerinde egemenlik kurmaya çalıştığı iddialarını geri çevirdikleri belirtiliyor. Buluşmanın, Avrupa Kolordusu’na bağlı acil müdahale gücü kurma planlarının ele alınacağı, önümüzdeki haftaki üçlü zirveye hazırlık niteliği taşıdığı vurgulanıyor.

Financial Times Deutschland gazetesi yorumunda, Almanya-ABD illişkilerini mercek altına alıyor. Yorumda Bush’un Irak Savaşı nedeniyle görüş ayrılığına düştüğü Almanya’ya, son dönemde övgüler yağdırması irdeleniyor:

”George Bush, nükleer silahların denetimi konusunda BM’in daha etkin olmasını isterken Almanya’yı da, terörle ve kitle imha silahlarının yayılmasıyla mücadele konusunda övüyor. Bush ’un tavır değişikliği, kendi çıkarları ile ilgili. Irak’da gizli servisleriyle birlikte bir fiyasko yaşayan Bush, nükleer silah kaçakçılığının açığa çıkarılması konusundaki başarıları vurguluyor. Çünkü ABD’deki seçim kampanyalarında, Washington’un dünyadaki dostlarına atıfta bulunmak, her zaman başarı getirmiştir”.

Neue Osnabrücker Zeitung, Güney Koreli bilimadamlarının ilk kez bir cenini kopyalamasını konu ediyor. Yorumda, yapılan araştırmaların, bire bir insan kopyalama amacını taşımadığı belirtiliyor. İleride hastalıklı organların ikame edilmesi ya da hücrelerin yenilenebilmesi için terapi amaçlı klonlama yapılması, ”umut verici bir gelişme” olarak değerlendiriliyor.

Financial Times Deutschland gazetesi’nin yorum ise şöyle:

”Güney Koreli bilimadamları, yeni çağ tıbbının yol açıcısı mı yoksa birer Frankenstein yaratıcısı mı? Dünyada ilk kez terapi amaçlı klonlama yapıldığı haberi, Almanya’da, biyoteknolojinin etik sınırları konulu tartışmayı, yeniden alevlendirdi. Bu gelişme, insan dokusu oluşturmanın da bir önceki durağı. Ancak klonlanmış ceninlerin ne kadar hassas olduğu gibi, kısa sürde Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara çare olup olmayacağı da tartışmalı. Bu metod enine boyuna tartılmadıkça, Almanya’da terapi amaçlı klonlama yasağının kaldırılması aciliyet gerektirmiyor. "