Alman basınından özetler

Frankfurter Neue Presse'nin müzik dünyasının efsanevi seslerinden Whitney Houston'un ölümüne ilişkin yorumu şöyle:

“Bulvar basını eski bir yıldız batmaya başladığında hiç kaçırmıyor. Bu çöküş takip ediliyor, paparazzi fotoğrafları, bir zamanların güzellik abidelerini şiş gözlerle yalpalarken gösteriyor. Sanki bir zamanlar kıskanılan kişi olmalarının hıncını alır gibi. Plak şirketleri de buna katkıda bulunuyor. CD satışları para getirmemeye başlayınca, artık turneye çıkacak durumda olmayan sanatçılar bile buna zorlanıyor. Whitney Houston gibi Michael Jackson ve Amy Winehouse da. Böylece yıldızlar, artık ünlerinin zirvesinde değil, büyük bir geri dönüş için yapılan baskıyı kaldıracak durumda olmadıkları için ölüyor.”

Magdeburg kentinde yayımlanan Volksstimme gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Sıradan insanların sadece hayalini kurabileceği her şeye sahipti: Güzellik, zenginlik, milyonlarca insanın sevgi ve hayranlığı. Ama yine de mutlu değildi, yıllar boyunca yaşama ancak alkol ve uyuşturucuyla katlanabildi. Ölümüyle, Janis Joplin, Jimi Hendrix, Jim Morrison ve Amy Winehouse gibi ünlüler kervanına katıldı. Hepsi sıra dışı sanatçılardı. Ün, onlar için nimetten ziyade lanet gibiydi. Alkışlar durunca yalnızlık başlar. Whitney Houston sesiyle ruhlarımızı okşadı, “I will always love you” müzik tarihinin en güzel aşk şarkıları arasında yerini aldı. Ve Whitney Houston işte bu nedenle unutulmayacak.”

İkinci Dünya Savaşı’nda Dresden kentinin bombalandığı 13 Şubat 1945’in yıldönümü yine Neonaziler'in propaganda gösterisine sahne olacak. Kentte bugün düzenlenecek anma töreninde ise aşırı sağa karşı güçlü bir mesaj verilmesi hedefleniyor. Dresden kentini de içine alan Saksonya eyaleti, sekiz Türk’ün ölümünden sorumlu Neonazi terör hücresiyle ilgili olarak ağır eleştirilerle karşı karşıya. Süddeutsche Zeitung, Saksonya eyaleti makamlarını aşırı sağın değil, Neonazi karşıtlarının peşinde olmakla suçluyor:

“Saksonya eyaleti makamları, Dresden’in bombalanmasının yıldönümü vesilesiyle kente akın eden Neonazi güruhunu frenlemek için yıllardır elle tutulur hiçbir şey yapmadı. Saksonya istihbaratı da yıllar boyunca sadece Chemnitz kenti ve çevresinde on banka soyabilen Neonazi terör hücresi konusunda kılını kıpırdatmadı. Buna karşın Dresden’de yürüyüş yapan Neonaziler’e karşı gösteri düzenleyen vatandaşlar ve politikacılar hâlâ kararlı bir şekilde takip ediliyor. Tüm bunlar Saksonya makamlarının dehşet verici yanlılığını gösteriyor. Belli ki aşırı sağ sözkonusu olunca birilerinin gözleri birden görmemeye başlıyor.”

Stuttgarter Zeitung ise Suriye konusundaki tehlikelere işaret ediyor:

“Batı, Suriye konusunda Libya örneğini izlemeyecek. Devletler hukuku açısından meşruiyeti bulunmayan, büyük kayıplara yol açan Irak örneğini ise hiç. ABD ve müttefikleri Irak'ı 2003 yılında bir diktatörden kurtardı ama hâlâ barışa kavuşturamadı. Ülke yeni bir iç savaşın içine sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu olmasa, Tahran'ın elinde oyuncak haline gelme tehlikesi mevcut. Suriye'de de bir rejim değişikliği sonucu ortaya çıkabileceklerin ilk işaretleri geliyor. Şimdiye kadar baskı altında tutulan çoğunluğun, yıllardır iktidarı elinde bulunduran azınlıktan öç alması gibi.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Başak Sezen