1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

12 Mart 2013

Macaristan’daki tartışmalı anayasa değişikliği paketi, İsrail Cumhurbaşkanı Peres’in Suriye’ye askeri müdahale yapılması yönündeki çağrısı ve Chavez’in ölümünden sonra Güney Amerika Alman basınında öne çıkan konular.

https://p.dw.com/p/17vnx
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Macaristan'da demokratik hakların kısıtlanacağı gerekçesiyle büyük eleştiri alan anayasa değişikliği paketi parlamentodan geçti. Avrupa Birliği gelişmeleri endişeyle izliyor. Süddeutsche Zeitung konuyla ilgili şu yorumu sunuyor okurlarına:

"Avrupa Birliği’nin, Macaristan’ın iç siyasetindeki muziplikleri sadece biraz kızgınlık gösterip geçiştirebileceğini sandığı günler geride kaldı. Milliyetçi Başbakan Viktor Orbán’ın Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini kısıtlayarak demokrasiyi tırpanlaması, Avrupa değerler birliğinin ruhuna da bir saldırı aynı zamanda. Tüm üye ülkeler demokrasi, özgürlük ve hukuk devleti esaslarına bağlı kalmakla yükümlü. Bu prensipler, ortak ekonomik çıkarların yanı sıra Avrupa Birliği’ni bir arada tutan en önemli bağı oluşturuyor. Bu bağ zedelendiği anda, tüm yapı tehlikeye girer. Avrupa, Macaristan’daki duruma gayet açık ve net bir tepki vermek zorunda.“

Frankfurter Allgemeine da yorum sütununda aynı konuyu ele almış:

"Ne kadar çok düşmanın olursa, şanın o kadar çok olur – Macaristan Başbakanı Orbán, siyasetini sanki bu prensibe inanarak şekillendiriyor. Devleti ve toplumu yeniden şekillendirmek için kolları sıvamasından bu yana yaklaşık üç yıl geçti ve bu süre içinde Orbán’ın elini attığı ve başta Avrupa Birliği ülkeleri ile kurumları tarafından yoğun eleştiri almayan herhangi bir konu ya da başlattığı bir girişim yok.“

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Arap Birliği’nin Suriye’deki iç savaşa müdahale etmesini, Birleşmiş Milletler’in de Arap Birliği‘ne mavi bereli bir birliğin oluşturulmasında destek olmasını istedi. Peres’in bu çağrısına ilişkin olarak Märkische Oderzeitung şu yorumu yapıyor:

"Arap Baharı’ndan geriye hiçbir şey kalmadı. Sadece yılgınlık ve yeni şiddet var. Hatta Suriye'deki krizde bahar hareketi daha filizlenirken kanlı bir savaşa dönüştü. İsrail Cumhurbaşkanı Peres ne kadar çağrıda bulunursa bulunsun, Arap Birliği’nden çok şey beklemek mümkün değil. Zira Moskova ve Pekin, 'aksi takdirde şiddet ve kaos yayılır‘ diyerek Esad’a desteğini sürdürmeye devam ettikçe, katliamlar da aynı şekilde sürecek. Fakat uzun vadede şiddet ve kaosun yayılmasının önüne geçilemeyecek. Bir müdahale olsa bile.“

Berlin’de çıkan Die Welt gazetesi Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’in ölümünün ardından Güney Amerika’yı mercek altına alıyor yorum sütununda:

"Chavez’in naaşının mumyalanacağı haberi pek şaşırtıcı değil. Latin Amerika’da efsanelerden daha kalıcı olan yok. Gerçekte ne olduğu, nasıl olduğu önemli değil. Nasıl olması gerektiği fikri canlı tutulsun, yeter. Bu Peron’da böyleydi, Salvador Allende'de de öyle oldu. Bunun birçok nedeni var. En önemlilerinden bir tanesi de efsanenin Latin Amerika'daki aydınlar ve bölge dışındaki hayranları tarafından savunulması. Tabii, Latin Amerika'nın sorunlarını katı ve tutarlı bir şekilde analiz etmek yerine, her sorunun arkasında oligarşinin, yabancı sermayenin ve özellikle de 'kötü Amerikalıların' olduğunu söylemek çok daha kolay bir yol.“

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Aydın Üstünel

Editör: Hülya Schenk