1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

13 Mart 2013

Avrupa basını Macaristan'da tartışmalı anayasa değişikliği paketinin meclisten geçmesi ve Papa'nın belirleneceği seçim süreci ile ilgili yorumlara ağırlık veriyor.

https://p.dw.com/p/17w3E
Fotoğraf: Fotolia

Macaristan'da Başbakan Viktor Orban'ın imzasını taşıyan tartışmalı anayasa değişikliği paketi parlamentodan geçti. Rusya'dan Novaya Gazeta konuyla ilgili, 'Macaristan Avrupa değerlerine veda ediyor' başlıklı yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Viktor Orban'ın seçim zaferinden bu yana Macaristan iki yıldır adım adım Avrupa değerlerine veda etti. Ülkenin karizmatik Başbakanı şimdiki anayasa değişikliği paketi ile bir kez daha uzlaşma yerine karşı karşıya gelme yönünde karar aldı. Orban böyle yaparak ABD'den yapılan bütün çağrıları da gözardı etmiş oluyor. Abartılı, milliyetçi hitabet yönüyle Orban gücünü artırıyor ve aynı zamanda kendisini ülkenin savunucusu olarak gösteriyor. Bu değişiklikler ülkedeki demokrasiyi zayıflatabilir. Brüksel ve Budapeşte arasındaki bu tartışma, AB'nin üye ülkeler üzerinde sınırlı oranda etkili olabildiğini de gösteriyor."

İspanya'dan sol liberal El Pais aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Macaristan'da demokratik ilkelerin zayıflatılması AB'nin sert bir tepki vermesini zorunlu kıldı. Siyasi olarak birbirine karşıt güçler arasındaki dengenin ortadan kaldırılması, sadece ülkenin iç işlerini ilgilendiren bir durum değil. Bu aynı zamanda AB için Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde demokrasinin sağlamlaştırılması yönündeki çabaların ağır bir darbe alması anlamına geliyor. Budapeşte'deki gelişmeler, AB'nin sorunlu ülkeleri ikaz etme konusunda yeterli yol ve yöntemlere sahip olmadığını da gösteriyor. Gerçi Brüksel üye ülkelerin oy hakkını elinden almak da dahil kapsamlı bir cephaneye sahip. Ancak bunun kullanımı uygulamadan çok teoride kalıyor."

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, İsveç'in liberal Dagens Nyheter gazetesinden:

"Neyseki Macaristan'ın yaptığı son provakasyonlar Avrupa'nın geri kalanında tepkilere yol açtı. Hem AB Komisyonu, hem de Avrupa Konseyi Macaristan'a bu konuda bilinçli davranma çağrısında bulundu. Anayasa paketine eleştirilerin devam etmesi üzerine bazı düzeltmeler yapıldı. Budapeşte'deki Anayasa Mahkemesi tartışmalı paketin bir bölümünün 'geçersiz' olduğuna hükmetti. Ancak şimdi olumlu olarak değiştirilen yerlerin birçoğu yeniden yok edildi. AB üyesi ülkelerde demokrasi yoldan çıkar ve milliyetçilik yerleşirse, o zaman Avrupa Birliği'nde işbirliğine gidilmesi için ortada bir neden kalmaz."

Avrupa basınının yer verdiği bir başka konu ise Kardinaller Meclisi'nin yeni Papa'yı belirleyeceği seçim süreci. Çek Cumhuriyeti'nden Hospodarske Noviny'nin yorumunda şu görüşler dikkat çekiyor:  

"Bazı kardinaller açık açık köklü bir değişimin gerekliliğinden bahsediyor. Muhafazakârlığa yeni bir bakışın, Kilise'nin iyi ve geleneksel köklerini yenileyebileceği, koyu muhafazakarlığın yerini yaşamsal deneyimlere dayalı bir muhafazakarlık anlayışının alabileceği düşünülüyor. Bu anlayışa göre Kilise'nin gerçeklerle ilgili hazır tezleri yaymak yerine, durum değerlendirmesini güncel koşullara göre yapması öngörülüyor. Bu durum biraz 1960'lı yılların sonunda sosyalist sistemin reforme edilmesi çabalarını hatırlatıyor. Papa'yı seçecek olan Kardinaller Meclisi, insanî bir çehresi olan bir Papa ve Kilise'den yana mı oy kullanacak? Ya da böylesine üçüncü bir yolu çıkmaz yol olarak mı görecek?"

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu