1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

13.04.2010 - Avrupa basınından özetler

13 Nisan 2010

Washington’da düzenlenen nükleer güvenlik zirvesi, Tayland’da devam eden siyasi gerilim ve Avrupa Merkez Bankası’nın para politikası bugünkü Avrupa gazetelerinde öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/MvEB
Fotoğraf: AP

Washington dünden itibaren 47 ülke liderinin katılımıyla düzenlenen iki günlük nükleer güvenlik zirvesine ev sahipliği yapıyor. Zirvede nükleer silahların yayılması ve nükleer malzeme kaçakçılığı ile mücadele ön planda. İtalya’nın başkenti Roma’da yayımlanan sol liberal eğilimli La Repubblica gazetesinin zirveyle ilgili yorumu şöyle:

“(…)ABD Başkanı Barack Obama zirvedeki beklentilerin çıtasını yükselterek, tüm dünyadaki nükleer mühimmatın kontrol atına alınması hedefini ortaya koydu. (…) Ancak bu iki güne sıkıştırılmaya çalışılan hedeflerin sınırı, zirveyi aşıyor. Obama, nükleer güçler arasına hiç kimseden izin almadan yerleşiveren Hindistan ve Pakistan’ı da davet etti. İran da şimdi bu yolda ilerliyor. ABD’nin Asya’da çifte standart politikası Obama’nın iktidarından daha eskiye dayanıyor. Bu politika da aslında acı sonuçlar doğuran Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin tırmanmasında etkili oldu.”

Hollanda’da yayımlanan Trouw gazetesi de yorumunda, İsrail’in katılmadığı zirvenin nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya hedefine ulaşamayacağı görüşünde:

“ABD ve Rusya’nın nükleer silahların sınırlandırılması için imzaladıkları son anlaşmayla iyi niyetlerini ortaya koymaları, diğer sorunlu noktalarda da işbirliğinin kolaylaşabileceğine işaret ediyor. Örneğin Amerikan-Rus işbirliği ve hatta Çin’le birlikte, İran’ın nükleer programına karşı ortak bir tutum sergilemek mümkün. İsrail’in zirveye son anda katılmayacağını açıklaması sürpriz oldu. Nükleer güce sahip olmasına rağmen bunu itiraf etmeyen İsrail zirvede hazır bulunmalıydı. Ancak uluslararası denetçileri içeriye sokmadığı için eleştirilmekten çekindi. Bu da nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya hedefine ulaşmanın oldukça güç olduğunu ortaya koyuyor. Buna inanan politikacıların olmasıysa güzel bir şey.”

Tayland'da eski Başbakan Taksin Şinavatra yanlısı muhaliflerin iktidara yönelik gösterileri devam ediyor. Hafta sonunda ordunun eylemcilere müdahalesi sonucunda çıkan olaylarda 4’ü asker en az 21 kişi hayatını kaybetti. 800’den fazla kişi de yaralandı. Norveç'te yayımlanan muhafazakâr Aftenposten gazetesinin Tayland’da hüküm süren iç karışıklıkla ilgili değerlendirmesinde şu satırlar dikkat çekiyor:

“Tayland’daki iktidar mücadelesi hafta sonu Bangkok’ta yaşanan çatışmalarla daha tehlikeli bir hal aldı. Taraflar şimdiye kadar mümkün olduğunca şiddeti engelleme eğilimindeydi. Şimdiyse karşıtlar daha uzlaşmaz bir haldeler. (…) Kısa vadede muhalif ‘Kırmızı Gömlekliler’in yönetime dâhil olma hedefine ulaşmaları ihtimali düşük. Ülkedeki huzursuzluk sürerken yeni bir darbe olasılığıysa artıyor. Ordu son 80 yılda neredeyse 20 kez iktidara el koydu. Bunu bir kez daha yapabilir.”

İsviçre’de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung ise bugünkü baskısında Avrupa Merkez Bankası’nın para politikasını değerlendiriyor:

“Avrupa Merkez Bankası ilk on yılında, Greenspan ve Bernanke yönetimindeki Amerikan Merkez Bankası’nın neden olduğu mali dengesizlikle baş edememiş olduğu için Euro bölgesi şimdi ayakta kalma mücadelesi veriyor. Krizden çıkışın yolu Avrupa Merkez Bankası’nın para politikalarında yeni ve köklü değişikler yapmasından geçiyor. Ancak böyle bir eğilimin olduğu söylenemez. Berlin yönetimi de bunun yerine finans piyasalarının daha sıkı denetlenmesi çağrısında başı çekiyor. Paris'ten ise spekülasyonlarla para kazanan bankerlerin kontrol altına alınması gerektiği sesleri yükseliyor. Ancak tüm bunlar, aslında geçmişte savurgan hükümetlerle aşırı coşku içindeki özel sektörün boyunu aşan kredilere bulaştığı gerçeğiyle ilgisiz kalıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Beklan Kulaksızoğlu