TÜR 1305 Presseschau 1
13 Mayıs 2011
Münih Eyalet Mahkemesi, Nazi toplama kampı Sobibor’da gardiyan olarak çalışan 91 yaşındaki John Demjanjuk hakkındaki kararını dün açıkladı. Ukrayna asıllı Demjanjuk’u 28 bin Yahudi’nin öldürülmesine yardımcı olmaktan suçlu bulan mahkeme, sanığın tutuklu bulunduğu iki yıllık süreyi ve yaşını gözönünde bulundurarak, geri kalan cezasını hapiste çekmesine gerek olmadığına hükmetti. Frankfurter Allgemeine Zeitung kararı şöyle yorumluyor:
“Nazi döneminde askerlik yapmak zorunda olan Ukrayna asıllı Demjanjuk bu emir-komuta zincirinin en altında yer alıyordu. Ancak Nazi toplama kampı Sobibor’da yaptı bu görevi. Alman mahkemeleri 70’li yıllara kadar ‘o dönemki adaletsiz sistem içinde askerlik gibi çaresiz kalınan nedenler yüzünden yer alan böylesine küçük insanlara hoşgörüyle yaklaşılmasını sağladı. Sobibor toplama kampının gardiyanları da 60’lı yılların ortalarına kadar yargılandıkları mahkemelerde beraat ettiler. Onların öldürme olaylarına karıştıkları tespit edilemedi. Bazıları ise aldıkları emir gereği suç işlemiş olarak görüldü. Münih Eyalet Mahkemesi ise bütün bunlardan farklı olarak Demjanjuk hakkındaki kararı için, onun bu ölüm kampında gardiyan olarak görev yapmasını yeterli buldu. Demjanjuk’un burada görev yaptığı ise o dönemki kimliği sayesinde belgelendi.”
Süddeutsche Zeitung’da Heribert Prantl imzalı yorumda ise önemli olanan bu suçun damgalanması olduğu belirtilerek şu satırlara yer veriliyor:
“Mahkeme verdiği bu hafif ceza için eleştirilebilir, mütalasında dile getirdiği hafifletici sebepler nedeniyle savcıya karşı saldırıya geçilebilir. Ancak adalete böylesine eleştiriler yöneltilmesi pek de adil olmaz. Kendisine sunulan olanaklar çerçevesinde titizlikle gerçekleri bulmaya, ortaya çıkarmaya çabaladı. Gerçeklerin ortaya çıkması talep edilmelidir. 91 yaşındaki bu yaşlı adam için bile.”
Bugünkü gazetelerin geniş yer verdiği bir başka konu ise Danimarka’nın mülteci akınından korunma gerekçesiyle sınır kontrollerine başlama planları. Sächsische Zeitung'un yorumu eleştirel:
“Sınır kontrolleri konusunda yapılan bütün tartışmalar, Avrupa fikrinin giderek güç kaybettiğinin belirtisi. Ekonomik olarak zor zamanların yaşandığı şu günlerde ulusal bencillik, dayanışma düşüncesini bastırıyor. Schengen tartışması, Euro krizi, mali yardımlar konusundaki çekişme... AB içinde ortak paydalar azalıyor. Bu, AB’nin geleceği için hiç de iyi bir anlama gelmiyor.”
Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise Baden Württemberg eyaletinde Yeşiller Partili Winfried Kretschmann’ın Başbakanlığa seçilmesi. Yeşiller Partili ilk başbakan sıfatını alan Kretschmann’la ilgili olarak Märkische Allgemeine şu uyarıyı yapıyor:
“Coşku büyük. Ancak beklentilerin yüksek olduğu bu aşırı coşku ortamı, Yeşiller-Sosyal Demokrat koalisyonu için büyük bir tehlikeyi de içinde barındırıyor. Çünkü beklentilerin düşük olmasi halinde, yönetmek daha kolaydır. Çünkü o zaman insanları hoş sürprizlerle şaşırtmak da kolay olur.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Hülya Topcu
Editör: Beklan Kulaksızoğlu