1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

12 Ağustos 2014

Türkiye’de Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı, Irak’taki gelişmeler ve Almanya’daki askerî yardım tartışmaları, bugünün Alman basınından seçtiğimiz yorum konuları.

https://p.dw.com/p/1CtBv
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

13.08.2014 - Alman basınından özetler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili tartışmalar yeniden alevlendi. Pforzheimer Zeitung Türkiye ile müzakerelerin devam ettirilmesinin anlamı kalmadığı görüşünü savunuyor:

“Erdoğan'ın demokrasiyi zayıflatmaya devam edeceği çok da riskli bir kehanet olmasa gerek. Önceden görülen bu işaretler karşısında üyelik müzakerelerine devam edilmesinin anlamı yok. Bu, Batılı yapılara özlem duyan modern Türkler için acı verici. Ancak AB'nin işlevi, devletleri üyeliğe alıp demokrasi eğitimi vermek değil. İşleyişin farklı olması gerek. Yani önce saf bir demokrasi, ardından üyelik müzakereleri.”

Avusturya'nın başkenti Viyana'da yayımlanan Der Standard gazetesi ise Türkiye'den Gazze'ye yeni bir yardım filosu gönderilmesi hazırlıklarını konu alıyor:

“Türk hükümeti şimdilik geri planda duruyor. Ancak yeni Gazze filosunun Ankara'dan arkasına aldığı İsrail karşıtı rüzgarla denize açılması ve ikinci kez ağır bir diplomatik krize yol açması olasılığı büyük. 2010 yılı Mayıs ayında Mavi Marmara'ya düzenlenen baskın ve dokuz Türk'ün ölümü Türkiye ve İsrail arasındaki stratejik ilişkinin sonunu getirmişti. Yeni seçilmiş cumhurbaşkanı Erdoğan, görevde olduğu sürece ilişkilerde normalleşme olmayacağını açıkça belli etti. Gazze'ye yardım filosu, Türkiye'deki İsrail karşıtı popülizmi canlı tutmak için çok müsait bir zamana denk geldi.”

Irak'ta yaşanan gelişmeler, Kürtlerin geleceği ve Almanya'nın Irak politikası da bugünkü Alman basınında geniş yer alıyor.

Die Welt gazetesi, Kürtlerin devlet kurma yolunda önemli bir fırsatla karşı karşıya olduğu değerlendirmesinde bulunuyor:

“Günün birinde o yeni, büyük Kürdistan gerçekleşirse bu Türkiye için çetin bir mesele olur. Başarılı, daha büyük ve daha birleşik bir Kürt devleti, Türkiye'deki Kürtler'de de onlara katılma arzularını uyandırabilir. Kürt davasının önünde her tür risk ve belirsizlik mevcut. İslam Devleti örgütü sanıldığından çok daha güçlü olduğunu gösterebilir, Irak ve Suriye'nin enkazından günün birinde Kürtlerin hoşlanmadığı yeni, güçlü hükümetler çıkabilir. İlk Körfez Savaşının sonrasında olduğu gibi Batı sırtını çevirebilir, Saddam'ın Kürtleri katlinde olduğu gibi yaşananlara seyirci kalabilir. Ancak Kürtlerin kendi içlerindeki dayanışma hiç bu kadar büyük, siyasî şartlar hiç bu kadar müsait olmamıştı. Kürtler ilk kez gerçek bir fırsatla karşı karşıya.”

Almanya'nın Irak'ta yaşananlar karşısında pasif kaldığı eleştirileri kamuoyunda giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor. Başlangıçta Irak'a sevkiyatın sadece yardım malzemeleri ile sınırlı kalacağını açıklayan hükümet, şimdi savunma amaçlı askerî malzemelerin de gönderilebileceğinin işaretlerini vermeye başladı. Essen kentinde yayımlanan Neue Ruhr/Neue Rhein Zeitung'un yorumu şöyle:

“Alman hükümeti şimdi de İslam Devleti'ne karşı savaşan Kürtleri desteklemek için Kuzey Irak'a askerî malzeme gönderme niyetinde. Savaş bölgesinden gelen dramatik haberler karşısında Berlin ödlekçe kaçtığı suçlamasıyla karşı karşıya kalmak istemiyor. Ama zırhlı araçlar ya da modern mayın tarama cihazları kendiliğinden işlemiyor. Bunun için nasıl kullanıldığının bilinmesi ve talim gerekiyor. Plansızca Irak'a kimsenin kullanamayacağı askeri teçhizat göndermektense insanî yardımın artırılması daha iyi olur. Silah sevkiyatını şu an daha iyi yapanlar var zaten. Havadan acil yardım malzemelerini ulaştırdıkları gibi. Ama Alman ordusunun bunun için spontan bir şekilde harekete geçirilememesi tartışma konusu olmalıdır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu