1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.02.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Nihat Halıcı14 Şubat 2006
https://p.dw.com/p/AbnT

İran’ın nükleer programı ve Almanya’da kamu çalışanlarının uyarı grevi, bugünkü Alman basınında öne çıkan başlıca konular.

İran’la yaşanan nükleer krizle ilgili Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin değerlendirmesi özetle şöyle:

„Tahran’da rotayı kim çiziyor? Nükleer program ve uluslararası toplumla temaslarda bundan sonra hangi adımın atılacağına kimler karar veriyor? Gerçekten de Tahran’da, bir tarafta Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, diğer tarafta, eski başkan Haşemi Rafsancani olmak üzere sertlik ve uzlaşma yanlılarından oluşan iki kamp mı mevcut? Yoksa, Avrupa Birliği’nden Çin’e, İran’ın bütün müzakere partnerleri, kimi zaman tehditler kimi zaman da ödünlerle yatıştırmayı amaçlayan bir oyun mu sahneleniyor? Bu soruların yanıtlarını vermek zor, ama uluslararası toplum bunların cevaplarını ararken, İran geri planda nükleer hedeflerine her geçen gün daha da yaklaşıyor.“

Financial Times Deutschland gazetesi, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın sertlik yanlısı çizgisinin, uluslararası toplumu sorunu kararlı bir şekilde ele almaya yönlendirdiğine dikkat çekiyor. Gazete, Batı’nın Tahran yönetimi karşısında geri adım atmaması durumunda İran’daki muhalif güçlerin de er ya da geç harekete geçeceğini kaydediyor.

İran konusunu ele alan gazetelerden Frankfurter Rundschau, Tahran’ın bir yandan yeniden uranyum zenginleştireceğini, diğer yandan Moskova’da Perşembe günü yapılması gereken görüşmeleri iptal ettiğini duyurarak iki kırmızı çizgiyi birden aştığını vurguluyor. Gazete, „İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın bundan sonra aşacağı kırmızı çizgi, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’ndan ayrılmak olacak“ değerlendirmesini yapıyor.

Münih’te yayımlanan Abendzeitung gazetesi ne Amerika Birleşik Devletleri ne de İsrail yönetiminin Mollaların atom bombası elde etmesine izin vermeyeceğine dikkat çekiyor ve „Savaşa henüz karar verilmedi. Belki bunun için haftalar geçecek. Belki de bu savaş ihtimali, diplomasi dünyasının sorunu konuşarak çözebilmesi için daha becerikli olmaya yönlendirecek“ tespitinde bulunuyor.

Almanya’nın birçok eyaletinde onbinlerce kamu çalışanı, haftalık çalışma süresinin uzatılmasını protesto için iş bıraktı. Eylemi örgütleyen Almanya’nın en büyük hizmet sendikası Verdi’nin hedefi, grevleri Almanya geneline yayarak, eyalet yönetimlerini müzakere masasına oturmaya zorlamaktı. Süddeutsche Zeitung gazetesinin değerlendirmesi özetle şöyle:

„Verdi sendikası geçen yıl çağdaş bir görüntü sergilemiş, tasarruf politikalarına anlayışla yaklaşan, buna karşılık iş sahalarının kapatılmasını önleyen bir çizgi ortaya koymuştu. Verdi, kendini yeniden yapılandıran, çağdaş bir sendika izlenimi vermişti. Ama dün işverene güç gösterisi yapan Verdi’nin sözünü ettiğimiz bu sendikayla ilgisi yok. Sınıf mücadelesi çizgisi, anlamsız olduğu kadar Verdi sendikasına da kazandırmayacak.“