TÜR 1407 Presseschau

Avrupa’nın enerji güvenliği için kilit önem taşıyan Nabucco boru hattında tarihi imzalar dün Ankara’da atıldı. Nabucco’nun AB’nin Rus gazına bağımlılığını azaltması ve bittiğinde Türkiye üzerinden Avrupa’ya yılda 31 milyar metreküp doğalgaz taşıması hedefleniyor. Frankfurter Algemeine Zeitung yorumunda, Ankara’da imzalanan hükümetlerarası antlaşmanın enerji güvenliği açısından önemli bir adım olduğunu vurguluyor:

“Nabucco, Rusya'ya enerji esaretini engellemeyecek ancak oldukça azaltacaktır. Bu hem Avrupa hem de potansiyel tedarikçi ülkelerden Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan için de geçerli. Avrupa doğalgazını bu ülkelerden doğrudan temin etmeye başladığında, bu üzerlerindeki Rusya baskısını azaltacak ve güçlü bir konuma gelmelerini sağlayacaktır. Bu yüzden, Rusya çıkarları doğrultusunda bu bölgelerdeki doğalgaz rezervlerine erişimini korumak istiyor. Siyasi irade bu durumu geç de olsa fark etti ve Nabucco’nun hayata geçirilmesi için destek verdi. Almanya Kafkasya’daki diplomatik ataklarını, AB de Türkiye’ye baskılarını artırdı. Ankara’da imzalanan hükümetlerarası antlaşma enerji güvenliği yolunda önemli bir adım, ancak bu konuda tam garanti değildir!”

Magdeburg kentinde yayımlanan Volksstimme gazetesi de bugünkü yorumunda aynı konuya yer vermiş:

“Nabucco boru hattı Avrupa’nın mevcut enerji ihtiyacını Rusya’ya alternatif yollardan sağlamayı amaçlıyor. Ancak hattın döşenmesinden çok önce potansiyel tedarikçiler, transit geçiş ülkeleri ve alıcılar semt pazarlarındakini aratmayacak pazarlıklara girişti. Nabucco’nun kârlı olabilmesi için gaz akışının garanti altına alınması şart. Ancak durum böyle değil. Çünkü doğalgaz akışının devamı için Azeri gazı yeterli değil. Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan doğalgaz fiyatını yukarı çekmek isterken, Türkiye de sevkiyattan olabildiğince çok fayda sağlamayı amaçlıyor. Avrupalılar ise doğalgaz sevkiyatını garantileyecek uzun soluklu antlaşmalar peşinde. Hatta bu anlaşmalardan biri İran’la da olabilir, ancak İran’ın nükleer sorunu buna engel. Diğer yandan bu tür projeler kendine özgü dinamikler ortaya çıkarıyor ki, sonunda en fazla acıkmış olanlar sofradan aç kalkabiliyor.”

Bundan iki hafta kadar önce Almanya’nın Dresden kentinde mahkeme salonunda Mısırlı Müslüman bir kadının ırkçı bir saldırgan tarafından öldürülmesiyle ilgili tartışmalar büyüyor. Son olarak İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da Berlin hükümetiyle Alman adaletini sert bir dille kınadı. Lübecker Nachrichten gazetesi bugünkü yorumunda İran’ın Almanya’ya yönelik iddialarını değerlendiriyor:

“İran Cumhurbaşkanı'nın Almanya’ya BM yaptırımları uygulanması yönündeki talebi tamamıyla yersiz. Kendi ülkesinde protestocuları öldürten biri dilini tutmayı bilmeli. Ahmedinejad’ın saçma sapan iddiaları, bu talihsiz ve utanç verici olayla ilgili eksiklerin giderilmesini daha da zorlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Politikacılarımız cinayete uzun bir süre sessiz kaldı. Bunun nedeni belki de kurbanın ünlü bir Müslüman olamaması olabilir mi? Berlin’deki geleneksel İslam Konferansı’nı bir 'şov' olarak eleştirenler kendilerini bu son olayla haklı çıkmış görüyor. Alman aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti NPD’nin Dresden’de Rusya kökenli Almanları kendisine çekmek için çabaladığı bilinen bir gerçek. Onlar için de yabancı düşmanlığı, içinde bulundukları kötü sosyal koşullardan kaynaklanan sıkıntıları dışa vurma alternatifi. Almanya’nın uyum politikası ise hala emekleme aşamasında.”

ABD'de istihbarat servisi CIA'in ortaya çıkan gizli terörle mücadele planı Washington'ı karıştırdı. Amerikan basınında yer alan haberlere göre, Bush döneminde eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin talimatı ile CIA’nin El Kaide’yi yok etmek için oluşturduğu gizli terörle mücadele yöntemleri 8 yıl boyunca Kongre’den gizlendi. Gizli plan, şimdiki CIA Başkanı'nın Kongre'ye verdiği bilgi ile ortaya çıktı. Frankfurter Rundschau gazetesinin konuyla ilgili yorumu şöyle:

“Dick Cheney’i 'saygıdeğer' biri olarak tanımlamak olmaz. Zira o zaman mafyadan bahsederken de 'saygıdeğer bir topluluk' demek gerekir. Cheney’nin İstihbarat Örgütü CIA’in gizli El Kaide programından “en azından” haberdar olduğu ancak Washington’daki milletvekillerini konuyla ilgili “en azından” bilgilendirmediği ve programı “en azından” durdurmadığı ortaya çıktı. (…) Ancak Cheney yine de “saygıdeğer bir beyefendi”, zira şimdiye kadar hakkında hiç yargılama yapılmadı.”




Derleyen: Meltem Karagöz


Editör: Hülya Köylü