1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.09.2004 - Avrupa basınından özetler...

14 Eylül 2004
https://p.dw.com/p/AbtN

Frankfurter Allgemeine Zeitung Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in güvenlik konusunda yapacağı değişikliklere ayırmış yorum sütunlarını:

“Beslan olayından sonra, Putin’in emniyet müdürlüklerinde yeni yapılanma ve rüşveti ortadan kaldırma girişimini kimse garipsemeyecektir, zira her ikisinin de zamanı geldi de geçti bile. Kafkasya’nın kuytu köşelerinde daha ne tür olaylar meydana gelir, bunu Batı’da yaşayanlar olarak kestirmek oldukça güç. Ancak Putin’in de itiraf ettiği gibi, Milliyetçi-islamcı terörizmi besleyen bir kaynak var. Fakat bu kaynağın yetkilerin sınırlandırılmasının ulusal yas kisvesi altında devleti yıkma çabalarına karşı önlem olarak kamuoyuna sunulmasıyla kurutulabileceği kuşkulu.”

Varşova'da yayımlanan Polonya Rzeczpospolita gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Rusya Devlet Başkanı Putin 'Terörizme karşı mücadele' sloganı altında, Rusya’nın siyasi sisteminde yeni bir yapılanma önerdi. Birçok delil bunun henüz bir başlangıc olduğuna işaret ediyor, zira Putin’in mantığını çözmek basit. Rusya’ya karşı terörü temel alan bir savaş ilan edildi ve Rus devletinin bu gerçeğe alışması gerekiyor. Putin’in anlayışıyla bu, devletin –daha doğrusu kendi gücünün- daha da güçlendirilmesi anlamına geliyor. Anlaşılan 'demokratik görünmekten' artık bıktı, doğrusu Putin’den de bu beklenirdi. Beş yıl gibi bir süre içinde Putin, merkezi güç yapısını iyice sağlama almayı başardı. Bu merkezi güç şu anda öylesi güçlü ve merkezi halde ki, tüm ipler sadece bir kişinin elinde: Bu kişi Vladimir Vladimirowitsch’ten başkası değil. Hoşçakal demokrasi!”

Fransız gazetesi L’Independant du Midi, Madrid’te yapılan Almanya-Fransa-İspanya zirvesine ilişkin şunları yazıyor:

“Anlaşılan Sosyalist Zapatero, yeni AB Anayasası'nı onaylamaya ilişkin 27 Şubat’ta yapılacak olan halk oylamasında, ön planda olmak istiyor. Son eyalet seçimlerinde, izlediği ekonomi politikası yüzünden yenilgiye uğrayan Alman Başbakan Schröder, bu kez Alman Meclisi'nde yeni AB Anayasası'nı onaylayacağından emin olabilir. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ise bu konuda daha şanssız, zira Fransa’nın Sosyalist cephesinde yeni AB Anayasası'na karşı 'hayır' eğiliminin artması, Chirac'ı hüsrana uğratabilir."

Kopenhag’ta yayımlanan sol liberal Information gazetesinde ise Irak'la ilgili bir yorum dikkat çekiyor. Yorumda ABD askerlerinin ülkede güvenliği sağlayamadığı, Iraklılar'ın yüzde 50'sinin işsiz olduğu belirtiliyor. Yorum şöyle devam ediyor:

“Saddam döneminde ülkede El-Kaide teröristi yoktu. Şimdi ibe ortalık terörist kaynıyor. Üstelik Buna hiç kimse engel olamıyor. Irak’ta artık işkence uygulayan, çocuk ve kadınlara eziyet eden ve eleştirel medyanın önünü kapatan bir güç mevcut. Amerika’lılar Iraklılar'ın kalbine taht kurmayı başaramadan, kavgayı kaybetmiş durumdalar”.

Viyana’da yayımlanan muhafazakar Die Presse, Irak’ın Felluce kentinde yaşanan çatışmalara değiniyor. Yorumda, ABD'nin duruma uygun biçimde hareket etmediği, ağırlıklı olarak Sünniler'in yaşadığı Felluce kentinde çatışmalar sonrasında önce sessizlik yaşanacağı, ancak daha sonra Şii El-Sadr yanlılarının yeni bir cephe oluşturacağı görüşü savunuluyor.

Paris’te yayımlanan Le Figaro gazetesi ise İran’ın nükleer programları konusunu ele alıyor:

"Irak ve Kuzey Kore ile birlikte İran’ı da 'şer ekseni'ne dahil eden ABD Başkan’ı Bush, gizli taktik kullanmak zorunda. İrak’ta girdiği çıkmazdan dolayı, Birleşmiş Milletler’e sözünü geçirmesi pek mümkün görünmüyor. Bu yüzden de İran’ın nükleer silahlanma konusunu Avrupalılar'ın insiyatifine bırakma taktiğini tercih ediyor. Tahran ise dokunulmaz hale gelen Kuzey Kore’yi örnek alarak, benzer şekilde hareket edip zaman kazanmayı amaçlıyor. Avrupa, özellikle Fransa ve Almanya bu konuda beklemeyi tercih ediyor, zira Amerikan seçimleri öncesi Bush’a diplomatik zafer sağlamak istemiyorlar".

Alman Neue Osnabrücker gazetesinde çıkan yorumsa, Alman İçişleri Bakanı Schily’nin İsrail’de güvenlik duvarı inşaatına verdiği destekle ilgili. Yazıda, "İsrail’in duvar örme girişimi birçok Avrupalı ve Alman'da tepkiye yol açmasına rağmen, bu duvar, İsrail ve Filistinli politikacıların siyasi bir çözüm bulma yolunda başarısızlıklarının sembolü. Aynı zamanda intihar saldırılarına karşı etkili olabilir" deniliyor.

Westdeutsche Allgemeine gazetesinde gelecek haftasonu Saksonya ve Brandenburg eyaletlerinde yapılacak eyalet seçimleriyle ilgili bir yorum göze çarpıyor. Yorumda, aşırı sağcıların parlamentoya girmesini engellemenin, tek yolunun seçimlerde oy kullanmak olduğu vurgulanıyor ve "Çekimser kalmak, aşırı sağcıların ekmeğine yağ sürmekten başka anlama gelmez" deniliyor.