1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.09.2011 - Alman basınından özetler

14 Eylül 2011

Bugünkü Alman gazetelerinden aktaracağımız yorumların konuları, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır’da başlayan Ortadoğu ziyaretleri ve Euro bölgesindeki borç krizi.

https://p.dw.com/p/12YlD

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung Başbakan Erdoğan’ın Arap ülkeleriyle olan ilişkilerini şöyle değerlendiriyor:

“Türk hükümet lideri Recep Tayyip Erdoğan, Arapların tasavvur ettikleri bir hükümdar gibi davranıyor: Kendinden emin, mücadeleci, mağrur, bazen tumturaklı ve dramatik. Erdoğan, Türkiye’yi Yakın ve Ortadoğu’nun yükselen gücü yapmak, İslam aleminin hami temsilcisi olarak görmek istiyor. İsrail’in Filistin politikasını sert sözlerle eleştirmesi ve Suriye’deki insan kasabı Beşar Esad’a gayet açık mesajlar göndermesi ona Arap ülkelerinde itibar kazandırdı. Bu sanıldığı kadar normal sayılabilecek bir durum değil. Erdoğan, Arap içgüdüsünün reflekslerini harekete geçirmeden şahsına ve ülkesine profil kazandırmayı başarıyor.”

Neue Osnabrücker Zeitung, Türkiye Başbakanı’nın aktif dış politikasına şu satırlarla değiniyor:

“Yıllardır Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkan Avrupalı politikacıların tahayyül bile edemeyecekleri şey oldu ve onların olumsuz tutumu Türkiye’ye rahmet getirdi. Türkiye, Avrupa yolunda önüne dikilen engellerden usanarak, bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğunun sınırları içinde yer alan ülkelere yönelmeye başladı. Durum, büyük bir değişim geçirmekte olan Ortadoğu’da Türkiye’ye bir çeşit liderlik rolü düşebileceğini gösteriyor. Bu yeni Türkiye’ye Batı’nın alışması kolay olmayacaktır. Ama bölgedeki artan ağırlığı Batı’nın yararına olabilir.”

Maerkische Allgemeine gazetesi de Recep Tayyip Erdoğan’ın Kahire’deki karşılanışını yorumluyor:

“Türkiye Başbakanı Mısır başkentinde bir halk kahramanı gibi karşılandı. Ankara’nın İsrail’e yönelttiği sert ifadeler, İsrail’e dost gözüyle baktıkları söylenemeyecek olan Mısırlıların hoşuna gitmişe benziyor. Ekonomisi hızla gelişen Türkiye gözlerini Doğu’ya çeviriyor. Bu aynı zamanda Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili görüşmelerin Türkiye açısından hayal kırıklığına yol açmış olmasıyla da ilgili. Ama Erdoğan’ın anti İsrail kartını oynaması son derece riskli olur. Arap Baharı şimdiye kadar İsrail aleyhtarı bir hareket olmadı. Bu yönde ateşle oynamak, önlenmesi son derece zor gelişmelere yol açabilir.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung'dan aktaracağımız yorumda ABD Başkanı Barack Obama’nın borç krizi nedeniyle Avrupa’ya yaptığı uyarı ele alınıyor:

“ABD Başkanı Avrupalılardan borç kriziyle daha etkili mücadele etmelerini istedi. Obama, dünya ekonomisinin parsellere ayrılamayacağını ve hiçbir bölgenin başka yerlerdeki gelişmelere bağışıklığı olamayacağını kastettiyse, sözleri haklı ve gereksizdir. Sanki Avrupa gayret ve irade göstermiyor. Obama, borçlanma tavanının yükseltilmesiyle ilgili çekişmeleri herhalde unutmamıştır. Kongre’deki anlaşmazlık dünyanın huzurunu kaçırtmış ve Amerikan politikasının işlerlikten ne kadar uzak olduğunu gözler önüne sermişti. Obama’nın Avrupa’ya gönderdiği maliye bakanının, konjonktürü teşvik vaazı vereceğini kestirmek zor olmasa gerek. Ama Amerikan ekonomisini canlandırmak için uygulanan teşvikler boşa gitmemiş miydi?”

Başkan Obama’nın Euro kriziyle ilgili sözlerini değerlendiren Leipziger Volkszeitung’da ise şu satırları okuyoruz:

“Amerikalılar şimdi Başkan Obama’nın boş durmayıp Avrupalıları azarladığını düşünecektir. Almanya’da da, bazı parti liderlerinin boş durmayıp Yunanistan’ı bir güzel payladığını söyleyecektir. Buna bir dizi örnek daha gösterilebilir. Küreselleşmiş ekonominin güzel tarafı da kabahatin her zaman başkalarına yüklenebilmesi olsa gerek.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: A. Günaltay

Editör: Nihat Halıcı