1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.09.2011 - Avrupa basınından özetler

14 Eylül 2011

Bugünkü Avrupa gazetelerinden seçtiğimiz yorumlardan ilki Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır ziyaretinde gördüğü yakınlık. Ekonomik ağırlıklı yorumlar ise Avrupa’daki borç krizini konu alıyor.

https://p.dw.com/p/12Yub

Viyana’da yayımlanan Der Standard adlı Avusturya gazetesi Arap Baharı’nı izleyen gelişmeleri şöyle yorumluyor:

“Erdoğan, Kahire’de ‘İslam’ın kurtarıcısı’ ve ‘İsrail’e haddini bildiren lider’ olarak karşılandı. Dindar hükümet lideri Tunus ve Trablus’ta da aynı sloganlarla karşılanacağından emin olabilir. Ama Tunuslu, Mısırlı ve Libyalı gençlerin uğrunda can verdikleri demokratik ve çoğulcu yeni devlet sadece dini tavsiye ve İsrail aleyhtarı ifadelerle kurulamaz.”

Fransız Le Monde gazetesi, Avrupa Birliği’ndeki (AB) borç krizi ve Polonya’da yapılacak olan Birlik maliye bakanları buluşmasını konu alan yorumunda, borç yükü altında ezilen ülkelerin, borcu azaltacak büyüme hızına ulaşmalarının imkansız olduğunu yazıyor:

“Yatırımcı ve tüketici gibi ekonomi aktörlerine asgari ölçüde de olsa, nasıl güven kazandırılabilir? Yeniden resesyona sürüklenmemizi hangi konjonktür kokteyli ile önleyebiliriz? Şu sıralarda kimsenin sihirli reçetesi olmadığı görülüyor. Bizi aydınlatmaları gereken iktisatçılardan da çarpıcı öneriler gelmiyor. 27 AB ülkesinin maliye bakanları da ekonomi politikasının acilen ihtiyaç duyduğu faktörleri sıralamakta zorlanacaklar. Borçların uzun vadede azaltılmasını sağlayacak ama kısa vadeli canlanmaya da imkan tanıyacak bir strateji yok. Avrupa’nın borçları azaltırken canlanmayı teşvik edecek tavsiyelere acilen ihtiyacı var.”

Fransa’nın Cherbourg kentinde yayımlanan La Presse de la Manche gazetesi Çin’in Avrupa borç krizindeki yardımlarına şu satırları ayırmış:

“Amerika’da büyük yatırımları olan Çin için, sadece tek ata oynama zamanı geçti. Çin şimdi de hem Avrupa’nın sınai ve ticari kuruluşlarına yatırım yapmak hem de krizde yardımcı olmak için kolları sıvadı. Çin, şüpheli Yunan ve İtalyan tahvillerinin yanı sıra zor durumdaki diğer ülkelerin borçlarını da devralmakla bu yardımı zaten yaptı. Çinlilerin satın aldıkları yurt dışındaki rakip şirketleri kapatmaları ve Çinli işadamlarının Avrupa şirketlerinin yönetim kurullarında boy göstermeleri artık imkansız değil.”

İsviçre’nin Tages-Anzeiger gazetesi, ABD Başkanı Barack Obama’nın borç kriziyle daha kararlı bir şekilde mücadele etmeleri için Avrupa hükümetlerine yaptığı çağrıyı şöyle yorumluyor:

“Almanlar son iki yılda kemerleri sıkma politikasının semeresini gördüler. Almanya büyük ekonomik canlanma yaşıyor. Başbakan Angela Merkel istikrarın meyvelerini paylaşmaya niyetli değil. Borçlu ortaklarından kendileri gibi yüklü tasarruf yapmalarını, Avrupa Merkez Bankası’ndan da, enflasyonun başını daha düşükken ezmesini istiyor. Ne pahasına olursa olsun… Ama bunun pahası çok yüksek. Borçlu ülkelerde, devlet, iş dünyası ve hane halkı tasarruf ediyor. Sefalet sarmalı ancak devletin müdahale edip daha fazla borçlanmasıyla durdurulabilir. Barack Obama bunu kavradı. Angela Merkel ise henüz idrak edemedi.”

Borç krizini konu alan son yorumu Salzburger Nachrichten adlı Avusturya gazetesinden aktarıyoruz:

“AB ve Euro bölgesi şimdiye kadar hiç dayanışma prensipli topluluklar olmadılar. Demir perde yıkıldıktan sonra, ülkeleri birbirine kenetleyecek bir büyük ortak hedef etrafında birleşmek mümkün olmadı. AB çoğuna göre anlaşılması zor bir külfet olmaya başladı. Nitekim Finlandiya, Yunanistan krizinde kendi yolunu izlemeye başladı. Slovaklar zaten öteden beri kendi başlarına buyruk davranıyorlar. Avusturyalılar da, ‘onlar yaparsa, biz de yaparız’, diyorlar. Macarların tek derdi, İsviçre Frangına endeksli kredi borçlarından kurtulmak. En ağır yükü taşıyan dev Almanya’da zıt görüşlerin kavgası var. Bunun sonu neye varır, bilinmez. Kesin olan bir şey varsa o da, bu kadar karışıklık ve karşıtlığın krizin henüz doruğa ulaşmadığını gösteriyor olması.”


 

© Deutsche Welle Türkçe

 

Derleyen: A. Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu