14.11.2006 - Alman basınından özetler...

İlk olarak ele alacağımız konu aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti’nin (NPD) kapatılma tartışmaları hakkında yapılan yorumlar. Süddeutsche Zeitung şu yorumu yapıyor: “Nasyonal Demokrat Parti’nin yasaklanması için bir defaya mahsus olmak üzere yasada değişiklik yapılmasına değer mi? Çok değmez, ayrıca bir partinin yasaklanması, üyelerinin şehit gibi yüceltilmesine ve sempatizanlarının artmasına yol açabilir. En kötü senaryo ise beşe karşı üç oyla gerçekleşecek olan bir yasa değişimi olacaktır. Bu durumda aşırı sağcılar ise şöyle diyecektir, ‘bizi yasaklamak için, bu güya hukuk devletinin önce kendi yasalarını düzeltmesi lazım.”

“Bir yasağın çıkması iki ya da üç yıl sürebilir. Ancak bu net ve tatmin edici bir şekilde sonuçlanacaktır. Bir çok Anayasa Hukuku hakimi, ki bunların arasında mahkemenin başkanı ve başkan vekili de bulunuyor, partinin kapatılmasının mümkün olduğunu söyledi,“ diyen Düsseldorf merkezli Westdeutsche Zeitung şöyle devam ediyor: “Ancak böylece parti içindeki güvenilir iletişim kişileri de devre dışı bırakılmış olacak. Partinin kapatılmasının bir kez daha denemesi için, bu siyasete yapılan apaçık bir davet. İnsan, anayasanın koruyucularına neden güvenmesin ki?”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinde de şu satırlar göze çarpıyor: “2003 yılında Nasyonal Demokrat Parti’nin kapatılma girişiminin başarısız olmasından sonra, partinin içerisinde Anayasayı Koruma Dairesi’ne bilgi veren kişilerin var olduğu herkes tarafından biliniyor. Partinin yeni bir kapatılma girişiminde parti başkanı: ‘Eğer bu güvenilir insan olarak adlandırılan kişiler olmasaydı, o zaman parti bu kadar radikal olmaz, hatta Anayasaya daha uyumlu olurdu’ gibi bir argümanla ortaya çıkabilir. Bu argüman, ne olursa olsun belli bir ağırlık taşıyor, çünkü parti ilk kapatılma girişimini atlattı. Nasyonal Demokrat Parti’yi kim kapatmak istiyorsa, ilk önce parti içindeki ‚adamlarını’ devre dışı bırakması gerekiyor. Bu da demokrasi için kolay yutulur lokma değil.”

Alman basını bugün bir de Afganistan’da artan şiddete dikkat çekiyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung bu konu hakkında şu yorumu yapıyor: “Ülkenin bazı yerlerinde, özellikle de Ingiliz ve Kanadalı askerlerin olduğu bölgelerde, ilginç bir şekilde kuvvetlenen Taliban ile mücadelede, durum ciddi derecede kötüleşti. NATO’nun gerçekle yüzleşme zamanı hızla yaklaşıyor. Alman askerinin Afganistan’daki sınırlı katılımının değiştirilmesi konusunun müttefikler tarafından daha sık gündeme getirileceğine Berlin’de kimse şaşırmamalı. Alman hükümeti halen tehlikeli olan güneye asker göndermeme konusunda ısrarcı olabilir. Ancak bazı müttefikler ortada bırakıldıklarını hissediyor. Ciddi olan bu durum daha da ciddileştiğinde Berlin üzerindeki baskı daha da artacak. O zaman ise, şu soru gündeme gelecek: bizim için ortaklığın bedeli nedir?”