14.12.2009 - Alman basınından özetler

Berliner Morgenpost gazetesi, DTP'nin kapatılmasını konu alan yorumunda Irak'tan kasıtla, "Kürt özerkliği ya da bağımsız Kürt devleti, Batı dünyası, Rusya ve İslam âlemi arasında bütün kozları elinde tutup ve Osmanlı ihtişamının özlemini çeken Ankara’nın modern Türkiye anlayışına uymuyor", cümlesine yer verilmiş. Yorum şöyle devam ediyor:

“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasının uzun vadeli etkileri hakkında farklı görüşlere sahip olan Avrupalılar açısından, ortaya can sıkıcı sorular çıkıyor. Başbakan Erdoğan’ın, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’a gösterdiği yakınlık ve İsrail’in de katılacağı ortak askerî tatbikatın iptal edilmesi güvensizliğe yol açtı. AB’nin, bütün müzakere başlıkları kapandığında yeni bir Türkiye doğacağı şeklindeki resmî tutumu değişmedi. Buna inanmak kolay değil. Sancılı da olsa bilanço çıkarma ve Avrupalıların birbirlerine ve Türkiye’ye karşı samimi olma zamanı geldi.”

Neue Osnabrücker Zeitung ise kapatma kararını yeni bir şiddet dalgasının izleyeceği endişesini dile getirdiği yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Bu karar, Türk ve Kürt milliyetçileri arasındaki şahinleri sevindirecektir. Ankara yönetimiyle ılımlı Kürtler arasındaki diyalog zaten katılıktan kurtulamadı. Kürt meselesinin barışçı ve barıştırıcı bir çözüme kavuşturulmasına çalışan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ağır darbe almış oldu. Kapatma kararı Kürtleri sessiz bırakmayacak. Siyasi liderleri geçmişte de yasağın ardından yeni bir parti kurmayı becermişlerdi.”

Berliner Zeitung ise DTP’nin kapatılmasının yeni bir fırsat doğurabileceğini vurguluyor:

“Kapatılan parti Başbakan Erdoğan’ın demokratikleşme politikasına karşılık verememişti. Başbakan, Kürtlere medya ve siyasette daha fazla özgürlük tanınması ve Irak’ın kuzeyindeki özerk Kürt yönetimiyle işbirliğinin geliştirilmesinin yanı sıra şimdiye kadar izlenen Kürt politikasını eleştirmekle de yepyeni bir atmosfer yaratmıştı. DTP ise bu açılıma sadece Öcalan’ın tepkileriyle karşılık verdi. Kapatılan partinin tek işlevi, devletlin Öcalan ve PKK’yı muhatap kabul etmesine çalışmaktı. Böylelikle demokratikleşmeye zarar vermiş oldu. Yeni Kürt partisi de bundan kötüsünü yapamaz.”

Almanya’nın önde gelen fikir gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung'un Kopenhag’daki iklim konferansını konu alan yorumuyla basın özetlerine devam ediyoruz. Yorumda, iklimin dünyadaki refah farkının azaltılmasıyla kurtarılabileceği vurgulanıyor:

“Âdil dünyayla ilgili madde başlıkları ve özlemler on yıllardır değişmedi. Şimdi beklentiler ‘iklim’ başlığı altında toplanıyor. Bu nedenle de Kopenhag’da adalet, dayanışma, iyi-kötü, fakir-zengin ve biraz da iklim tartışılıyor. Kalkınma halindeki ülkelere iklimin korunmasında düşen yükümlülüklerin karşılanmasında hep bu konular öne çıkıyor. Önemli olan refah ile geri kalmışlık arasındaki farkın kapatılmasıdır. Üçüncü Dünya’ya yapılacak iklim yardımı sadece atmosferin korunmasına yarayacaksa, bu açlık, fakirlik ve yolsuzluk yüzünden ölen milyonlarca insanla alay etmek olur.”

Basın özetlerine Afganistan’daki Alman subayın emriyle yapılan ve çok sayıda sivilin ölümüne sebebiyet veren bombardımanın perde arkasıyla ilgili bilgilerin meclisten gizlenmeye çalışılmasını konu alan yorumla son veriyoruz. Süddeutsche Zeitung'un yorumu özetle şöyle:

“Bombardımanın perdelenmeye çalışılmasının sorumluluğu, bir önceki hükümetin, başbakanına, savunma bakanına ve bütün olanları bilmesi gereken dışişleri bakanına aittir. Ama hepsi, NATO raporunu bekleme gerekçesiyle susmuştur. Saldırının gerçek nedenini açıklamak görevleri olduğu halde hepsi susmuştur. Şimdi bunun ve dokuz yıllık kendini kandırmanın bedelini ödüyorlar. Bu bedel çok ağır olabilir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa