1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

14.12.2011 - Avrupa basınından özetler

14 Aralık 2011

Avrupa basınının bugün ağırlıklı olarak ele aldığı konular arasında protestolara sahne olan Suriye ve Rusya’daki son gelişmeler ve Euro’nun kurtarılması çabaları var.

https://p.dw.com/p/13SOl

Fransız Sud-Ouest gazetesi Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın bir Amerikan televizyonuna verdiği demeçte, ülkedeki protestoların kanlı biçimde bastırılmasının sorumluluğunu üstlenmeyi reddetmesini ele alıyor:

“Beşar Esad deli mi? Elinde hançeriyle sarayına saklanan lidere bakıldığında akla gelen ilk soru bu. Beşar Esad rejimi düşecek. Ama ancak daha fazla kan aktıktan, daha fazla şiddet kullanıldıktan sonra. Ancak bunların sonrasında Esad’ın verdiği bu inanılmaz söyleşinin mahkeme önündeki savunmasının ilk aşaması mı yoksa kendisi de bir despotun oğlu olan ve yerini korumaya çalışan bir yöneticinin delicesine körlüğü mü olduğunu öğreneceğiz.”

İsveç’in liberal Dagens Nyheter gazetesi ise aynı konuyla ilgili yormunda, "Esad'ın süresi doldu” başlığını kullanıyor:

“Irak'ta geçmişte, Amerikan birliklerinin mermilerine boyun eğerken, onların ülkedeki varlığını reddeden bir Enformasyon Bakanı vardı. Suriye'de ise soyadı Esad olan ve devlet başkanı unvanını taşıyan, ‘Şam Beşarı' var. O da tıpkı Irak'taki yalancılar gibi her şeyi inkâr ediyor. Beşar Esad rejimi, sivillere yönelik katliam emri verildiğini reddediyor. Bir halk ayaklanmasının olmadığını, olan bitenin yabancı radikallerin ülkeye sızmasından ibaret olduğunu savunuyor. Ancak yaşananların Suriye açısından sonucu tıpkı Irak'ın 2003'de başına gelenler gibi olacak. Esad rejiminin süresi doldu. Esad'ın yeri Şam değil, Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi hâkimlerinin önü.”

Fransız Le Monde gazetesi parlamento seçimlerinin ardından yoğun protesto gösterilerine sahne olan Rusya’daki siyasi gelişmeleri ele alıyor:

"Başbakan Vladimir Putin iktidarda kalabilmek için hem kişisel popülaritesine, hem de ülkesinin petrol geliri nedeniyle ekonomik güvence içinde olmasına bel bağladı. Yolsuzluk, verimsizlik ve toplum içinde hâkim olan genel hayâl kırıklığı, konumunu zayıflattı. Protestoları anlayacak durumda olsaydı, yapısal, ekonomik ve siyasi reformları nihayet uygulamış olurdu. O zaman kendi yarattığı sistemin temelini de sorgulardı. Putin’in bunları yapmaktan başka bir seçeneği yok."

İspanya’dan El Pais, Euro’nun kurtarılması için bir dizi önlemin alındığı Avrupa Birliği Zirvesi’nin ardından yapılan tartışmaları ve İngiltere’nin muhalif tavrını masaya yatırıyor. ‘Cameron Avrupalı bir politikacı olarak yeteneksiz’ başlığını taşıyan yorumda şu satırlar göze çarpıyor:

“İngiltere’de muhafazakârlarla liberaller koalisyonunun, Başbakan David Cameron’un son Avrupa Birliği Zirvesi’ndeki tavrı nedeniyle ortaya çıkan tartışma yüzünden dağılması pek mümkün gözükmüyor. Londra ve Brüksel arasındaki ilişki şimdiye kadar hep güvensizlik üzerine şekillenmişti zaten. Zirvedeki müzakereler Cameron'un yetersiz olduğunu gösterdi. Cameron’un dile getirdiği veto, ancak bu sayede belirli kararların alınması engellenebiliyorsa mantıklı görülebilir. Ancak şimdiki koşullarda bu geçerli değil. Avrupa Birliği, buluşmadan Merkel ve Sarkozy’nin beklentilerinin çok gerisinde kararlar çıkmasına rağmen, bu sonuçları İngilizler olmadan da uygulamaya geçirecektir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ercan Coşkun

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik