Alman basınından özetler

Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi iflasın eşiğindeki Yunanistan’da uygulanmak zorunda olunan katı tasarruf politikaları ışığında geçmişteki hataları ele alıyor:

“Tüketicilerinin sadece asgarî ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar paraya sahip olduğu bir ülke ekonomisine hiç kimse yatırım yapmaz. Şimdi başta Almanya’ya olmak üzere, Yunanistan’ın tasarruflardan nefes alamayacak hale getirildiği suçlaması yöneltiliyor. Ancak hakikat çok daha farklı: Yunanistan’ın bu hale düşmesinin nedeni, tasarruf yapmamasından ziyade büyük borç altına girmiş olmasıdır. Zenginler tüm birikimlerini yurt dışına çıkardığı için, yeniden yapılanma yoksulların sırtına yüklenmiş durumda. Bu kötü ve haksız bir durum... Buna çok daha önce müdahale etmesi gerekirken bunu yapmamış olmasıysa, Yunan politikasının başka bir başarısızlık örneği… Şimdi sorulması gereken soru şu: İnsanlar böyle yetersiz bir yönetimden nasıl korunabilir? Yanıtın sürekli yeni kredilerde yatmadığı ortada…”    

AB Komisyonu’nun enerji tasarrufunda bağlayıcı hedefler getirilmesi planı, ekonomik kriz döneminde üye ülkelerde kuşkuyla karşılanıyor. Almanya da bu konuda çekimser. Süddeutsche Zeitung’un yorumu şöyle:

“AB ülkelerinin enerji bakanları, çarşamba günkü toplantılarında Avrupa hükümet ve şirketlerini enerji tasarrufuna yöneltmeyi amaçlayan yeni düzenlemeyi masaya yatırdı. Aslında, doğası gereği büyümeye odaklanmış piyasa ekonomilerinde, bu tür koşullar getirmek her zaman hassas bir konu olmuştur. Enerji tüketimini başka türlü azaltmak çok zor olsa da… Sonuçta hiç kimse ekonomisinin zayıflamasını istemez. İşte Almanya Ekonomi Bakanı Philipp Rösler, bu nedenle sessiz kalmayı tercih ediyor, bu tür sınırlayıcı düzenlemelerin, serbest piyasa değil, devlete bağlı planlı ekonomi olduğunu düşünüyor. Ve bu konuda Çevre Bakanı ile bir uzlaşma sağlayamadığı için, Almanya bu konuda aylardır net bir tutum ortaya koyamıyor. Almanya, iklim koruma ve alternatif enerji konularında konuşmayı çok seviyor. Ancak bunun gerisi gelmiyor. Utanç verici bir performans.”

Neue Osnabrücker Zeitung’un yorum sütunlarındaysa Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin Güney Amerika gezisi var:

“Guido Westerwelle Almanya’yı küreselleşmenin motoru olarak görüyor. Almanya Dışişleri Bakanı motorun teklememesi için dünyayı şekillendiren güçlerle, dünyanın güç merkezleriyle daha yakın temas yakalamak istiyor. Westerwelle’nin sekiz günlük Güney Amerika gezisini bu bağlamda düşünmek ve memnuniyetle karşılamak gerek. Latin Amerika’da yaratıcı bir potansiyel bulunuyor, güçlü endüstri dalları büyüme gösteriyor, ilham verici kültürler canlı ve zinde. Alman Dışişleri Bakanı Sao Paulo’da ülkesine ait bir bilim merkezinin açılışını yaptı. Brezilya hükümeti de, öğrencileri ve genç araştırmacıları Alman üniversitelerine gönderiyor. Böylece Avrupa’nın en büyük ekonomisi ile Latin Amerika’nın devi ortaklıklarını pekiştiriyor.”

Tageszeitung ise Dresden kentinin II. Dünya Savaşı’nda bombalanmasının 67’nci yıldönümünde gövde gösterisi yapmak isteyen Neonazilere karşı düzenlenen kitle gösterisini konu alıyor:

“Sağ uçta tarihi çarpıtmaya gelenler, mum ışıkları, oluşturulan insan zinciri ve sokak barikatları karşısında yine hayal kırıklığı içinde gerisin geri dönmek zorunda kaldı. Kitlelerin katıldığı, bütünüyle barışçıl bir gösteriydi... Tartışmalarla geçen yılların ardından Dresden’de insanlar şaşırtıcı bir işaret verdi. Düzenledikleri demokrasinin barış festivali bütünüyle çok güzeldi. Çünkü sokaklara çıkan insanlar homojen bir yapıya sahip değildi. Neonazilere karşı gösteri düzenleyenlerin bu heterojen yapıya sahip olması ve geçtiğimiz yıllarda yaşanan arbedeye rağmen böyle birlik içinde hareket etmesi takdiri fazlasıyla hak ediyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

DW/BE/BK/AŞ/EC