1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1503 Presseschau 1

15 Mart 2010

Almanya'da Katolik Kilisesi’ni sarsan taciz skandalının Vatikan'daki yankıları, Euro Bölgesi'nin para politikası ve Çin yönetiminin ekonomi rotası Alman gazetelerinde bugün öne çıkan konular.

https://p.dw.com/p/MSwh
Fotoğraf: dpa

Papa 16’ıncı Benedikt, Katolik Kilisesi’ndeki cinsel istismar vakaları nedeniyle kamuoyunun baskısı altında. Ancak dün Roma'da düzenlenen geleneksel Angelus ayini çerçevesinde konuşan Papa, konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. Potsdam’da yayımlanan Märkische Allgemeine gazetesi Papa 16’ıncı Benedikt’in taciz skandalına ilişkin tutumunu şöyle yorumluyor:

“Papa taciz olaylarından dolayı duyduğu üzüntüyü vurgulamaya çalıştı. Ancak mağdurlar ve Katolikler hala olaylardan duyulan üzüntünün net bir şekilde ifade edilmesini bekliyor. Taciz olaylarının toplumun farklı kesim ve kurumlarında da olabileceği yönündeki açıklamalar doğru olsa da bu tespitler yeterli değil. Çünkü bu, Kilise’ye yöneltilen bazı sorulara açıklık getirmiyor. Örneğin papazlık mesleğinin geçmişte özellikle pedofilik eğilimli erkekler tarafından daha sık tercih edilmiş olabildiği gibi. Şayet Katolik Klisesi şimdi daha şeffaf bir yol izler ve bu konuda daha açık ve dürüst olursa halkın güvenini tekrar kazanabilir.”

Berliner Zeitung’un aynı konudaki yorumunda da şu satırları okuyoruz:

“Papa 16’ıncı Benedikt şimdiye kadar her türlü taciz olayını “iğrenç bir suç” olarak nitelendirdiyse de bu tür ifadeler artık yeterli gelmiyor. Taciz olaylarına karşı nasıl bir tutum izleyeceği Papalık görevi süresine damgasını vuracak en önemli konu olacaktır. Papa’dan beklenen sadece milyonların karşına çıkıp taciz olayları yüzünden özür dilemesi değil, yıllarca bu acıyı yaşamış; taciz edilip, istismara uğradıktan sonra mağduriyetlerini ortaya koyan kurbanlardan da ayrıca özür dilemesidir. Kilise güvenirliğini korumak istiyorsa derhal harekete geçmelidir.”

Stuttgarter Zeitung ise bugünkü yorumunda Euro bölgesi para politikalarını değerlendiriyor:

“Euro bölgesinde para fonu kurulması, para birimi ortaklığının ancak eşgüdümlü ekonomik ve mali politikalarla ayakta kalabileceğinin itirafı olur. Üye ülkeler bu yüzden ulusal tercihlerini zaman zaman bir kenara bırakmalılar. Avrupa’nın bunu yapabilecek seviyeye ulaşıp ulaşmadığı yönündeki tartışmalar yerinde olsa da ufukta şimdilik başka bir seçenek görünmüyor.”

İhracat şampiyonu Çin’in sırrı olarak görülen para birimi Yuan'ın dış değeri, Pekin’deki Ulusal Halk Meclisi’nin yıllık toplantısında tartışma konusu oldu. Pekin, ABD ve AB karşısında geri adım atılmayacağını duyurdu. Neue Osnabrücker Zeitung yorumunda Çin Başbakanı Wen Jiabao’yu eleştiriyor.

“Çin Başbakanı Wen Jiabao dün bir kez daha Çin'in diğer dünya devleriyle sadece ekonomik eşitlik istediğinin sinyalini verdi. Yuan'ın değerini artırıp, ithalatı ucuzlatmak ise Wen'e göre söz konusu bile olmaz. Uluslararası ticari ilişkilere değer vermek, çevre bilinci, insan hakları ya da demokrasi, Çin Başbakanına göre değil. Oysa dünya devi ya da süper güç olmak bu değerlere önem vermekten geçiyor. Çin'in en büyük kozu ekonomik gücü, Wen de Batı'ya karşı, işte bu kozu oynuyor. Oysa bu kozunu dünya devleri arasında yer almak için de kullanabilirdi. Yazık etti!”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay