1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

16 Nisan 2013

Boston’daki patlama olaylarına ilişkin yorumlar Avrupa gazetelerinin bugünkü baskılarına yetişmediğinden, yorumlar çoğunlukla Venezuela’daki başkanlık seçimleri ile ilgili.

https://p.dw.com/p/18Ge3
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Bulgar gazetesi 24 Tschassa, Venezuela seçimlerine ilişkin olarak şunları yazıyor:

“Venezuela'nın yeni seçilen Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ’21'inci Yüzyıl Sosyalizmi’ yolunu takip etmek istese bile aracını merhum Chavez'in yardımı olmaksızın kendi bildiği yöne sürmesi gerekiyor. Yeni Venezuela Devlet Başkanı’nın üstesinden gelmesi gereken birkaç sorun var: Enflasyon, ekonomik büyümenin yavaş ilerlemesi, ülkede var olan korkunç suç oranı ve partiyi bir arada tutan Chavez’den yoksun kalan Sosyalist Birlik Partisi içinde giderek artan görüş ayrılıkları… . Bunun ötesinde Maduro batılı ülkelerde, özellikle de ABD'de çoktan ‘kötü puan’ toplamaya başladı bile.”

Moskova’da yayımlanan Kommersant adlı gazete de Venezuela seçimlerine ilişkin yorumunda, ülkede merhum Chavez’in pozisyonlarının sarsılmakta olduğuna göndermede bulunuyor:

“Venezuela seçimlerinin sonucu adeta sansasyonel. Muhalefetin adayı Henrique Capriles seçimi almamış olsa bile şimdiye kadar başkan yardımcılığı görevini yürütmüş olan Nikolas Maduro ile arasında sadece yüzde 1,6'lık bir oy farkı çıkmış bulunuyor. Bu son oylama da gösteriyor ki, Hugo Chavez'in ölümünden sonra taraftarlarının siyasî pozisyonları yoğun bir biçimde sarsılmış bulunuyor. Şimdi artık güç kazanmış olan muhalefetle uzlaşmaya gitmek durumundalar; ama bu da Chavez rejiminin karakterine pek uygun düşmüyor.”

Avusturya gazetesi Der Standard'ın “Galibin İkilemi” başlıklı yorumu, yeni başkanın zor durumunu analiz ediyor:

“Birisiyle çok yoğun olarak birlikte yaşanan bir süre sona erip de, yollar ayrıldığında hep aynı şey yapılır: Yeni kişi, hep selefi ile kıyaslanır. Siyasette de durum farklı değil. Nikolas Maduro gerçi Venezuela'da seçimi kazandı ama Hugo Chavez'in seçim zaferleriyle kıyaslandığında, elde ettiği başarı çok çok mütevazı boyutlarda. Ülkede halkın yarısı Chavezizm'e artık inanmıyor. Halk, şiddet içeren suçların ve yolsuzlukların arttığını, fiyat kontrollerini ve tüketim mallarındaki azalışı ve dörtnala giden enflasyonu görüyor. Bu gibi kötü gidişattan dikkatleri başka yöne çekmek için şimdiye kadar hep karizmatik bir lidere ihtiyaç duyuldu ve Chavez kuşkusuz bu karizmaya sahipti. Ama şimdi takke düştü kel göründü… .”

Liberal Letonya gazetesi Diena'dan seçtiğimiz yorum ise farklı bir konuda, NATO birliklerinin Afganistan'dan çekilme arifesinde ülkedeki duruma ilişkin kaleme alınmış. Yorumda şu görüşler göze çarpıyor:

“Afganistan'da insanların canına herhangi bir biçimde zarar gelmemesi için 12 yıl boyunca devam eden misyonun başlıca hedefinin başarısız kaldığı görülüyor. Bundan dolayı NATO birliklerinin 2014 yılında Afganistan'dan çekilmesinden sonra Batılı ülkelerin desteklediği Afgan hükümetinin akıbetinin ne olacağı da belli değil. Bunun ötesinde ülkenin içinde bulunduğu sarsıntılı durumun önümüzdeki 10 yıllık dönemde devam edip etmeyeceği de açıklığa kavuşmadı, zira Afgan merkezî hükümeti 10 yıldan fazla bir süre içinde halkın çoğunluğunun sempatisini ve desteğini kazanamamıştır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay