1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.07.2010 - Avrupa basınından özetler

16 Temmuz 2010

Almanya – Rusya ilişkileri, İran’da verilen çağdışı cezalar ve Afrika’daki eski Fransız sömürgelerinin durumu bugünkü Avrupa gazetelerinde ele alınan yorum konularından.

https://p.dw.com/p/ON50
Fotoğraf: AP

Viyana’da yayımlanan Der Standard adlı Avusturya gazetesinin Başbakan Angela Merkel’in Rusya ziyareti vesilesiyle kaleme aldığı yorum özetle şöyle:

“Merkel selefi Schröder’den farklı olarak insan hakları konusuna değinmekten çekinmedi ve Rus iç istihbaratını daha geniş yetkilerle donatan yasayı da açıkça eleştirdi. Bunu Medvedev’i Başbakan Putin’den ayıran liberal yaklaşımıyla bağdaştırmak gerçekten zor. Yeni yasa Rusya’nın modernleştirilmesine de katkıda bulunmayacaktır. Merkel’in yeni Rusya politikası ticaret kadar ilkeleri de kapsıyor. Zaten ezelden beri siyasi realitelerin ilişkilere yön verdiği bir dünyada yaşıyoruz.”

Corriere della Sera adlı İtalyan gazetesinin aynı konudaki yorumundaysa Almanya Başbakanının Rusya ile stratejik işbirliğine verdiği önem vurgulanıyor:

“Angela Merkel Rusya karşısındaki çekingenliğinden sıyrıldı. Bunu da en azından stil açısından Başbakan Putin’den farklı olan Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’e borçlu. Bunda tabii Moskova yönetiminin, Rusya’nın modernleştirilmesi için Alman şirketleriyle vardığı anlaşmalar da rol oynuyor. Bütün bunlar, ikili ilişkilerin hızla önem kazandığı bir döneme rastlıyor. Bayan Merkel, temkin ve şüphe dolu yılların ardından, Moskova ile ilişkileri derinleştirmekte karar kılmışa benziyor. Bunda, sadece Alman iş dünyasının değil siyasi ve diplomatik çevrelerin baskısı da rol oynadı. Merkel hükümeti, ihracatı ekonomik büyümenin anahtarı olarak görüyor.”

Jyllands-Posten adlı sağ liberal Danimarka gazetesi bugünkü yorum sütunlarına İran’daki çağdışı cezaları taşımış. Zina suçlamasıyla recm cezasına çarptırılan İranlı kadının durumu gazetede şöyle yorumlanıyor:

“Sakine Aştiyani 99 kırbaçla kocasını aldattığını itiraf etmeye zorlandı. İtirafını geri aldı ama hakkında çoktan hükme varılmıştı. İran’da zinanın taşlanarak öldürülmeyi öngören bir suç olmasına tepki göstermek durumunda kalmamız bile şaşkınlık verici bir durum. Bu çılgınlığın sonu neye varacak? İran’da daha en az on mahkûm taşlanarak ölmeyi bekliyor. Birleşmiş Milletlerin bu içler acısı duruma müdahale etmemesi utanç vericidir.”

Amsterdam’da yayımlanan de Volkskrant gazetesi, rejim muhaliflerinin serbest bırakılmasının Küba’nın liberalleşmenin çok uzağında olduğu gerçeğini örtemeyeceğini dile getirdiği yorumunda şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Devlet Başkanı Raul Castro’dan, 52 rejim muhalifinin tahliye edilmesinin komünist rejimin rota değiştirmesi anlamına geldiğini gösteren tek bir işaret dahi gelmedi. Ekonomik dizginleri biraz boşaltmış olsa da siyasi liberalleşmeye izin vermek istemiyor. Son jesti de Küba’nın uluslararası imajını tamir etmeye çalıştığı izlenimini doğuruyor. 2003 yılında 52 rejim muhalifinin tutuklanması Avrupa’yı ayağa kaldırmış ve Küba Washington gibi Brüksel'in gözünde de son sıralara düşmüştü.”

Ouest-France adlı Fransız gazetesi de Afrika’daki eski Fransız sömürgelerinin durumunu değerlendiriyor:

“Afrika'daki eski sömürgeler yıllardır dışa bağımlı. Dünya Bankası ve Para Fonu’nun zincirlerinden kurtulamıyorlar. Bu yetmiyormuş gibi şimdi de ürünlerini Afrika’ya satmak ve uzun vadeli yatırımlar yapmak isteyen Asya ülkelerinin baskısıyla karşılaşıyorlar. Egemen karar alma imkânları yok, halkın güvenini kazanacak sağlam bir hukuk devleti kurabilmiş değiller. Nüfus patlarcasına artıyor, yolsuzluk ve sefalet diz boyu. Mümkün olan tek çözüm Afrika Devletleri Teşkilatı'ndan gelebilir.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Meltem Karagöz