1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

16.08.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Ahmet Günaltay17 Ağustos 2004
https://p.dw.com/p/Abtf

ABD Başkanı George Bush’un, Asya ve Avrupa’daki asker sayısının azaltılacağına dair açıklaması, Venezüella’daki devlet başkanlığı referandumu, Irak Ulusal Konferansı'nın Necef’teki çatışmaları sona erdirmek üzere arabuluculuk önermesi ve Schröder hükümetinin istihdam ve sosyal güvenlik politikalarını hedef alan protesto gösterileri bugünkü Alman gazetelerinin yorumlarına yansıyan konuların başında geliyor.

Başkan Bush’un Ohio’da eski muhariplere hitaben yaptığı konuşmada global güvenliğin değişen şartlarına ayak uydurabilmek için Asya ve Avrupa’daki asker sayısını azaltıp, birlikleri kriz bölgelerine kaydıracaklarını duyurması, 70 bin dolayındaki Amerikan askerinin üslendirildiği Almanya’da geniş yankı buldu. Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi, Amerikan yönetiminin kararını şöyle yorumluyor:

”George W. Bush’un çekilme planlarını başkanlık seçim kampanyasının ısınmaya başladığı bir dönemde açıklaması tessadüf olamaz. Bush kendini, terörizm ile en kararlı mücadele eden ve bütün askeri imkanlarını bu yolda seferber etmeye hazır bir lider olarak tanıtmaya çalışıyor. Yurtlarına dönecek onbinlerce Amerikan askeri aile fertleriyle birlikte Bush’a sandık başında teşekkür edecektir. Ayrıca ordunun masrafları azalacak ve garnizonların büyümesi yabancı ülkeler yerine Amerika’da ek istihdam yaratacaktır. Bütün bu avantajlar, seçim mücadelesindeki Bush’a puan kazandırır.”

Sttuttgarter Zeitung gazetesi de konuyla ilgili yorumunda, Almanya’nın ekonomik bakımdan geri kalmış bölgelerine refah getiren Amerikan birliklerinin çekilmesinin üzücü olduğunu belirttikten sonra, ‘Soğuk savaş yıllarında Almanya’da üslendirilen askerler uluslararası terörizm ile mücadeleye uygun değildir. Ama Amerikalılar’dan ayrılmak yine de zor olacak. Çünkü onlar Almanya’da gerçek kurtarıcılar olarak kabul edilmekteydiler’, cümlelerine yer veriyor. Hannoversche Allgemeine’nin yorumu ise özetle şöyle:

”Amerikan askerlerinin Almanya’dan ayrılmasının ve Alman ordusunda reform yapılmasının alternatifi yoktur. Soğuk Savaş’tan sonra Avrupa’nın merkezinde muazzam tankçı tümenleri bulundurmanın makul gerekçesi kalmamıştır. Devlet artık açıkları kapatacak durumda olmadığı için Amerikan askerlerinden doğacak ekonomik boşluk, karardan etkilenen bölgeleri tedirgin ediyor. Amerikan birliklerrinin gidecek olmasından duyulan üzüntü bazı Alman kışlalarının kapısına kilit vurulacağı Sonbahar aylarında protesto eylemlerine dönüşebilir.”

Londra’da yayımlanan Financial Times gazetesi konuyla ilgili yorumunda ABD, Almanya misyonunu tamamladı, cümlesini kullanırken, Fransız Le Figaro, Başkan Bush’un bu kararla, Irrak savaşına karşı çıktığı için Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’i cezalandırmak istediğini yazıyor. Yine İngiliz gazetelerinden The Independent ise, Başkan Bush’un Irak yüzünden askeri konularda saplandığı çıkmazdan kurtulmak istediği görüşünde. Gazetenin yorumu, ‘Almanya’daki üsler kapanıp, Amerikan askerleri uzak bir ülkeye, örneğin Özbekistan’a nakledilirse, bu bir dönemin kapanışı anlamına gelir ve belki de ABD’nin Avrupa’daki angajmanı açısından sonun başlangıcı olur’, şeklindeki cümlelerle sona eriyor.

Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in referandum badiresini atlatması, dünya petrol piyasasındaki asabiyeti bir nebze olsun giderebildi. Ancak Avrupa basınında, Chavez’in referandumu kazanmasıyla sorunun bitmediği ve petrol zengini bu ülkenin iç savaşa dahi sürüklenebileceğine dair yorumlar çıktı. Frankfurter Rundschau’nun yorumu özetle şöyle.:

”Chavez emsalsiz bir zafer kazandı. Şahsen onaylandı, siyasi bakımdan teyid edildi, moralce güçlendi. Muhalefet ise meşruiyet ve düzenbazlık krizine sürüklendi. Chavez’i referandumla devirme girişimi boşa gidince, akıllarda iki yıl önceki darbe teşebbüsü ve ekonomik boykot kaldı. Muhalefet kanadı seçmene ‘Chavez’e karşı olduğu’ mesajından başka bir şey veremiyor.”

Der Standard adlı Avusturya gazetesi ise Chavez’in Venezüella’yı iç savaşa sürükleyebileceğini iddia ediyor:

”Temmuz ayında Mercosur’a ortak üye olan, Brezilya ve Arjantin ile birlikte serbest ticaret bölgesinin önderliğini üstlenen Venezüella’nın Devlet Başkanı hiç te tecrit edilmiş sayılmaz. İki büyük komşusunun liderleri de zengin kuzeye kafa tutmaya devam ediyorlar. Arjantin Devlet Başkanı Kirchner IMF’yi devre dışı bırakıp, borçların ertelenmesini doğrudan alacaklı devletlerle görüşüyor. Lula da Silva da, yabancı sermayeyi ürkütmeden fakirlerin yararına reformlar yapmaya çalışıyor. Chavez’in yanılgısı, fakir kitleleri arkasına aldığı zaman bütün dünyaya kafa tutabileceğini sanmasından kaynaklanıyor. Karşıtlarıyla uzlaşmaya varamaması durumunda Chavez’in seçtiği yol Venezüella’yı doğrudan iç savaşa sürükleyebilir.”

Almanya’daki sağlık, emeklilik ve istihdam piyasası reformlarının işsiz ve dar gelirli kesim üzerinde yarattığı ek maddi yük, protesto hareketinin büyümesine yol açıyor. Schröder hükümeti işsizlik sigortasındaki yeni düzenlemenin işsizlerin iş bulup çalışmasına yardımcı olacağını savunurken, bazı muhalefet partileri ile sendikalar, hükümeti sosyal devlet anlayışını ortadan kaldırmak ve kitleleri mutlak fakirliğe sürüklemekle itham ediyorlar. Süddeutsche Zeitung gazetesi istihdam piyasası reformlarına ayırdığı yorumunda şu görüşlere yer vermiş:

”Son reformlar sosyal güvenlik giderlerini azaltıp işsizleri çalışmaya teşvik amacını taşıyor. Vergilerin indirilmesi, ekonomik büyümeye ve Almanya’nın uluslararası vergi rekabetindeki konumunu güçlendirmesine yarayacak. Bazı politikacılar, ‘son yasal düzenlemenin faturasını ekonomik büyümeden vazgeçmek suretiyle ödeyelim’ demeye getiriyorlar. İstihdam piyasası reformunu zorunlu hale getiren problem daha da büyütülmek isteniyor, o kadar."