1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

17.01.2012 - Avrupa basınından özetler

Celik Akpinar17 Ocak 2012

Bugünkü Avrupa gazetelerinden seçtiğimiz yorumlar, kredi derecelendirme kuruluşlarının rolü, AB’nin tavrı ve birliğin içinde bulunduğu durum ve Suriye’de Devlet Başkanı Beşar Esad’ın açıklamaları kapsamında.

https://p.dw.com/p/13kuF

Avusturya gazetesi Kurier, kredi derecelendirme kuruluşları iyi notlar dağıttığında kimsenin ağzının açılmadığını, ama Euro’nun içinde bulunduğu sefil durumu, borç krizini, kapıda bekleyen devlet iflaslarını gündeme getirdiğinde bu kurumların lânetlendiklerini belirtiyor ve yorumuna şu görüşleri ekliyor:

“İyi ki sadece Standart & Poor’s öcü rolünde, diğer iki kuruluş ise melek… . Peki, Moody’s ve Fitch de başka türlü bir karar alırsa ne olur? İşte o durumda yasal olarak sadece üç A notu vermeye izinli, ayrıca düşük seviyedeki bütçe açıkları ve uygulamaya koydukları yapısal reformlar nedeniyle Euro Bölgesi'ndeki tüm ülkeleri öven bir derecelendirme kuruluşunu hayata geçirme zamanı gelmiş olacak.”

Fransız Les Dernieres Nouvelles d'Alsace adlı gazete, kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un çok sayıda Avrupa ülkesinin kredi notunu düşürmesi çerçevesinde AB’nin tepkisini konu alan yorumunda şu görüşleri savunuyor:

“Kredi derecelendirme kuruluşlarının görüşleri İncil kelâmı değil. Ama bu kuruluşların saptamaları, üst düzeydeki politikacıların girişim yeteneğini kısıtlayan, hâlâ geçmişte yaşayan Avrupalıların aczini ortaya koyuyor. Zira göze çarpan şey şu: Ortak para birimini korumak demek, ortak ekonomi, vergi, bütçe ve sosyal politikalar olması ve bunların ‘gerçek’ bir Merkez Bankası tarafından takviye edilmesi demektir. Ama bunu hiç kimse istemiyor. Onun için de Avrupalılar, zayıf uzlaşmalarla ‘bir zirveden diğerine koşarak, korkunç sonun gelmesini, yani dayanışma eksikliği nedeniyle Euro'nun sonunun gelmesini, hatta bugünkü biçimiyle AB’nin sonunun gelmesini ertelemeye çalışıyorlar.”

Sol liberal Bulgar gazetesi Sega, AB borç krizinin çözülmesine yönelik Alman-Fransız girişimlerine ilişkin yorumunda, AB’nin itici gücü konumundaki Fransa-Almanya motorunun iyi çalışmadığını belirterek, şunları yazıyor:

“AB yerinde sayıyor. Birçoklarının düşündüğü gibi vitesi AB içinde farklı hız süreçleri yönünde takmak varken, AB durduğu yerde su kaynatıyor. Ortak kuruluşlar anlamlarını yitiriyor ve stepne gibi şarampole yuvarlanıyorlar. Ama sorun belki arabanın motorunda değil, kullanılan yakıtta, yani fikirlerde. Merkel ile Sarkozy Avrupa projesini finans deliklerinin kapatılmasına indirgiyorlar ve birliği felç durumundan kurtaracak coşkulu perspektifler ortaya atma becerisini gösteremiyorlar.”

Sol liberal İspanyol El Pais’den seçtiğimiz yorum ise Suriye’deki gelişmelerle ilgili. Gazete, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın referanduma gideceğini ve genel af ilan edeceğini söyleyerek Arap Birliği ile üzerinde vardığı barış anlaşmasına sadık kaldığı izlenimi uyandırmaya çalıştığını, ama bunun gerçekte göz boyama girişimi olduğunu savunuyor.

“(Suriye’de) baskılar hiçbir biçimde azalmadı. Devlet Başkanı’nın sunduğu teklifler de inandırıcı değil. Pek olası olmasa bile, devlet başkanı yaptığı önerileri ciddi söylemiş bile olsa, vaat ettiği reformları başlatmak için hiçbir meşruiyeti kalmamış durumda.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay