1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

17.02.2009 - Avrupa basınından özetler

Derleyen: Ahmet Günaltay17 Şubat 2009

Bugün Avrupa basınından Kosova'nın bağımsızlık yıldönümü, Hugo Chavez'e ömür boyu başkanlık yolunu açan referandumun sonucu ve Fransa'nın Karayipler'deki adalarında patlak veren krize dair yorumlar seçtik.

https://p.dw.com/p/GvuP

Luxemburger Wort gazetesi Avrupa’nın Kosova’ya yaptığı yardımlarla Balkan barışının bedelini ödediği görüşünde:

“Bağımsızlığının birinci yılını geride bırakan Kosova, devletleşme sürecini henüz tamamlayamadı. Halk gruplarlı barış içinde birlikte yaşamaya alışsalar bile önlerinde dağ gibi biriken sorunların aşılması kolay olmayacak. Ülkenin sosyal ve ekonomik durumu içler acısı. Her yıl öncelikle Avrupa ülkelerinden yüz milyonlarca Euro’luk yardım gelmese durum daha da kötü olurdu. Bütün Balkanlar’da olduğu gibi Kosova’da da yolsuzluk ve organize suçlar artıyor. Makedonya ve Arnavutluk gibi Kosova da AB üyeliğine henüz hazır değil. Bu nedenle daha uzun yıllar siyasi ve ekonomik bakımdan Avrupa’nın desteğine muhtaç olacak. Bu, AB’nin, karmaşık etnik dokusu ve tarihten devraldığı ağır ipotek yüzünden bir türlü yerine oturamayan Batı Balkanlar’daki barışın korunması için ödediği bedeldir.”

İngiliz Independent gazetesinden aktaracağımız yorumun konusu, Devlet Başkanı Hugo Chavez’in zaferiyle sonuçlanan Venezüella’daki anayasa referandumu:

“Hugo Chavez, 2012'de yeniden başkanlığa aday olmayı garantiledi. Teorik bakımdan 12 yıl ya da daha uzun süre başkan kalması mümkün. Halkoylamasındaki başarısı, taraftarları açısından 'devrimin zaferi' anlamına geliyor. Ama muhalefet açısından bu adım, Venezüella’yı diktatörlüğe çıkan bir yola sokabilir. Ülkenin geleceği tek bir lidere bağlı olacak. Chavez, otorite ve sınırsız iktidar tutkusunu dizginleyebilecek mi? Venezüellalılar için temennimiz, ülkelerinin yeniden otoriter devlete dönüşme yoluna girmemesi olabilir.”

Madrid'de yayımlanan El Mundo adlı İspanyol gazetesi, Hugo Chavez’in Venezüella’da örtülü dikta rejimi kurduğunu iddia ediyor:

“Referandumda kabul edilen Anayasa değişikliğine göre Hugo Chavez, 2013 yılından sonra da Devlet Başkanlığı’nda kalabilecek. Halkoylaması tam anlamıyla bir maskaralıktı. Devlet Başkanı, arzusunun yerine gelmesi için her türlü hileye ve hükümetin elindeki imkânlara baş vurmaktan kaçınmadı. Referandum sonucu önceden belli olmuştu. Chavez, oylama sırasında aslında diktatörlükten başka bir şey olmayan rejimine demokratik hava vermeye de yeltendi. Venezüella’da yolsuzluk, suç olayları ve fakirlik hızla artıyor. En kötüsü ise iktidar değişikliği ihtimalinin giderek zayıflaması...”

Fransız Le Monde gazetesinin, Karayipler’deki Fransız adaları Guadeloupe ve Martinique'de patlak veren krizi konu alan yorumuyla basın özetlerine son veriyoruz:

“Karayipler’de durum giderek çıkmaza giriyor. Fransız devleti, üslubunu sertleştirip krizin daha da azmasını ummak yerine sorumluluklarına sahip çıkmalıdır. Nicolas Sarkozy, Fransa’daki ekonomik krize çare aramak için sendika ve işveren temsilcilerini kabul ederken, Karayipleri görmezden gelemez. Hükümet, büyük petrolcülük şirketleri ile perakendeci holdinglerin keyfi fiyat politikasına seyirci kalamaz. Krizin ayaklanmaya dönüşmesini istemiyorsa, devlet duruma müdahale etmelidir."