1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

17.11.2008 - Alman basınından özetler

Derleyen: Hülya Topcu / Meltem Karagöz 17 Kasım 2008

Bugünkü Alman gazetelerinde haftasonunda G 20 ülkelerinin Washington'da düzenlediği mali kriz zirvesi ve Cem Özdemir'in Alman Yeşiller Partisi'nin eş başkanlığına seçilmesiyle ilgili yorumlar göze çarpıyor.

https://p.dw.com/p/FwFg

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi gelişmiş ve gelişmekte olan 20 ülkenin liderlerinin mali krizi görüştüğü ve bir eylem planında uzlaştığı zirveyi şöyle yorumluyor:

"20 devlet ve hükümet başkanının, beş saat oturup konuşabilmek için, üzerinde ne yazacağı çoktan belli olan bir bildiride uzlaşma sağlamak üzere dünyanın öteki ucuna gitmesi ne kadar mantıklı? Evet mantıklı. Bunun nedeni Washington zirvesinin sadece devrim diye nitelendirilebilecek bir bildiriyle sonuçlanması değil. Bu beklenmiyordu da. Ancak G 20 ülkelerinin buluşması, 21. yüzyılın gerçeklerinden yola çıkarak, küresel ekonomik işbirliğinin biçimini belirleyecek bir süreci başlatması açısından önemliydi."

Financial Times Deutschland gazetesi de aynı konuyu yorum sütunlarına taşıyor. Gazete, zirvenin önemini şu satırlarla ifade ediyor:

"Diğer uluslararası zirvelerde alınan bildirgelerle kıyaslandığında, Washington'daki zirveden çıkan kapanış bildirgesinde, alışılmıştan çok farklı olarak detaylara inildiği gözleniyor. Normal koşullar altında 20 ülke liderinin böyle ayrıntılı bir kapanış bildirgesi üzerinde uzlaşma sağlaması aylar, belki de yıl sürerdi. Zirvede sağlanan hızlı uzlaşma sadece umutları yeşertmekle kalmıyor. Bu aynı zamanda mali krizin boyutunun ne kadar ciddi, hızlı harekete geçilmesi için de baskının ne denli büyük olduğunu gösteriyor."

Bugünkü Alman gazetelerinde yer bulan bir diğer konu ise, Avrupa Parlamentosu milletvekili Cem Özdemir'in haftasonunda Erfurt'taki kongrede, partisinin eş başkanlığına seçilmesi. Özdemir böylece Almanya'da bir siyasi partinin liderliğini üstlenen ilk Türk kökenli politikacı olma ünvanını aldı. Koblenz’de yayımlanan Rhein Zeitung gazetesi Özdemir’le ilgili şu değerlendirmede bulunuyor:

“Özdemir şimdiye kadar stratejik düşünme yeteneği ya da vizyonuyla dikkat çekmedi. Ancak Türk kökenli bir Alman olan Özdemir’in hitabet konusundaki yeteneği, görmezden gelinemez. Önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimler öncesi katılınacak Talk Showlar’da iyi bir tablo sergilemek oldukça önemli. Zira Yeşiller Partisi’nin seçmenler önünde eski lider Joschka Fischer’den bu yana bu konuda yetenekli bir yüze ihtiyacı var. Eski Çevre Bakanı Jürgen Trittin geniş kitlelere hitap eden bir isim değil.“

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin Özdemir’le ilgili yorumu ise şöyle:

“Özdemir’in seçilmiş olması, göçmen kökenlilere ve kendinden sonra aynı görevi üstenecek isimlere yönelik güçlü bir mesajdır. Yeşiller bu konuda kendilerinden fazlaca keskin övgü dolu sözlerle bahsetseler de, bu ortaya koydukları mesajın değerini düşürmüyor. Ancak Erfurt’taki parti kongresinde alınan diğer kararların niteliğinden aynı şekilde bahsetmek olanaksız. Kongrede yürütülen kısmen ateşli ve kısmen rutin olan tartışmalar, dışa dönüklükten uzak ve daha çok geçmiş odaklıydı.“

Ulm'de yayımlanan Südwest Presse gazetesinde ise Özdemir'in eş başkanlığa seçilmesiyle ilgili şu satırları okuyoruz:

"Bir göçmen ailesinin çocuğu olan Cem Özdemir, savunduğu görüşleri artık göstermek zorunda. Özdemir 2009 yılı Sonbahar'ında yapılacak genel seçimlerde birçok zorlukla mücadele etmek durumunda kalacak çünkü Federal Meclis'te milletvekili olamayacağı için Berlin'deki siyaset sahnesinde olmayacak. Diğer yandan Yeşiller'in teorik olarak federal düzeyde iktidara gelme şansı da düşük. Sosyal Demokratlar'la koalisyon kurmak için yeterli oy alma ihtimalleri yüksek değil, Sol Parti'nin de katılacağı bir koalisyona Sosyal Demokratlar sıcak bakmıyor, Hristiyan Birlik Partileri ile oluşturulacak bir ittifak ise, nükleer politikalar konusundaki aşılmaz görüş ayrılıkları yüzünden gündemde bile değil. Yeşiller Partisi'nin durumu, Erfurt'taki parti kongresinde hakim olan havadan daha kötü görünüyor."