1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

18.01.2011 - Alman basınından özetler

18 Ocak 2011

Tunus’ta yaşanan gelişmeler, İsrail Savunma Bakanı Barak’ın partisinden ayrılmasının ardından siyasi güç dengeleri ve Apple'ın kurucusu Steve Jobs’un işe ara verme kararı, bugün Alman basınından seçtiğimiz yorum konuları

https://p.dw.com/p/zz3T

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Tunus’ta yaşananların, Arap dünyasındaki siyasî elite olası etkilerini mercek altına alıyor.

“Libya’da Kaddafi 1969’dan, Suriye’de Esad ailesi 1970’den, Yemen’de Salih 1978’den ve Mısır’da Mübarek 1981’den beri iktidarda. Bu liderlerin hepsi farklı ölçülerde bir miktar çoğulculuğa izin verdi, ama özgürlükleri tanımadı. Çünkü elitler, toplumu küçük görüyor, halkın özgür seçimlerde yanlış karar vereceğini düşünüyor. Ancak küreselleşmenin gücünü hesaba katmadılar. Küreselleşme, ordunun itibarını azalttı. Çünkü özel sektörde kariyer yapmak daha kârlı hale geldi ve daha fazla refah getirdi. Küçük bir kesimin, çoğunluğun sırtından hayasızca zenginleşmesi internet çağında artık saklanamaz hale geldi. Tunuslu genç göstericilerin ellerinde Kuran yoktu. İslamcı sloganlar da atmıyor, bir İslam Cumhuriyeti talep etmiyorlardı. Diktatörlükten yorulmuş, özgürlük ve daha iyi bir yaşam istiyorlardı. Siyasi İslam’ın ışıltısı söndü. Arap Müslümanlar arasında Şeriat isteyenlerin sayısı az. Geçmişte Arap dünyasında yapılan az ya da çok serbest seçimlerde İslamcılar hep kaybetti. Türkiye’de demokrasi ve İslam’ı birleştirerek uygulayan iktidardaki AKP’nin modeli Arap dünyasına yayılıyor.”

Süddeutsche Zeitung'un Avrupa hükümetlerinin Tunus’taki olaylarla ilgili tutumunu ele aldığı yorum, ‘Görmezden gelmenin bedeli’ başlığını taşıyor:

“Avrupa hükümetlerinin çoğu, demokrasi, basın özgürlüğü ve adalet talebiyle ayaklanan Tunuslular karşısında günlerce sessiz kaldı. Bunlar, başka durumlarda AB’nin ateşli bir şekilde savunduğu ilkeler olmasına rağmen. Bin Ali liderliğindeki polis devletine Brüksel ya da diğer önemli Avrupa başkentlerinden sert eleştiri geldiğini hatırlayabilmek zor. Tunus’taki diktatörlük huzursuz bir bölgede istikrarlı bir faktör olarak görülüyordu. Turistler de bunun değerini biliyor ve Tunuslular’ın misafirperverliğinin tadını çıkarıyordu. Seyahat acentesine gitmeden önce kim tatil ülkesiyle ilgili insan hakları raporlarını okur ki? Avrupalı girişimciler de ülkede yatırımcılar için tanınan serbestiyi övüp siyasî özgürlüklerdeki eksikleri görmezden geldiler. Bu görmezden gelmenin bedelini şimdi sadece Tunuslular değil, Avrupalılar da ödedi. Daha iyi bir gelecek umuduyla çok sayıda Tunuslu ülkesini terk etti. Avrupa’ya kitleler halinde kaçanlar, herkesin eşit haklara sahip olduğu özgür toplumlardan gelmiyor. Çaresizlik ve öfke, her tür radikalizmin de en iyi beslenme zeminini oluşturuyor.”

Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi ise İsrail İşçi Partisi Başkanı ve Savunma Bakanı Ehud Barak’ın yeni sol bir parti kurmak üzere partisinden ayrılmasını konu alıyor:

“Başbakan Benjamin Netanyahu hiç bu kadar güçlü, ama aynı zamanda hiç bu kadar zayıf olmamıştı. İsrail Başbakanı, İşçi Partisi’nin bölünmesinin ardından biraz daha küçülmüş, ama daha disiplinli bir koalisyonla karşı karşıya. Ama yine de sınır tanımayan, frenlenemeyen milliyetçi Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’a tamamen bağımlı durumda. Savunma Bakanı Ehud Barak, başkanı olduğu İşçi Partisi’ni böldü. Bunu yaparken Netanyahu’dan, kendisinin ve taraftarlarının görevde kalacağı sözünü aldı. Barak, bu bölünmeyi ülkenin iyiliği için yaptığını istediği kadar iddia etsin, buna kimse inanmayacaktır. Çünkü Barak hem ülkesinde hem de Amerikan yönetiminin gözünde inanılırlığını çoktan kaybetti. İsrail hükümeti şimdi kendisinden önceki hükümetlerden çok daha sağ, milliyetçi ve neoliberal hale geldi.”

Son olarak Apple şirketinin kurucusu Steve Jobs’un sağlık sorunları nedeniyle işine ara vereceğini açıklaması konusunda Handelsblatt gazetesinde yer alan yorumu aktarıyoruz:

“İş dünyasında ikonlar önemlidir. Apple, General Electric ve Microsoft, milyarlarca dolar ciro yapan başarılı şirketler. Steve Jobs’un işi daha da kolaydı. Siyah boğazlı kazağıyla bütünleşen bu zayıf adamın elinden iPhone ya da iPad’ini alma şansına erişmek, her müşteriyi memnun eder. Ama işte tehlike tam da burada. Tanrılaştırmanın gerçekliklerin önüne geçmesi. General Electric, eski yönetim kurulu başkanı Jack Welch’in görevden ayrılmasının ardından normaliteye geri döndü. Microsoft, kurucusu Bill Gates’in kendini vakıf işlerine adamasının ardından yeni rakipler ve yeniliklerle ilerliyor. Sadece Apple farklı bir kulvarda kaldı. Bu da şirket için iyi bir haber değil.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay