1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

18.01.2012 - Avrupa basınından özetler

18 Ocak 2012

Avrupa gazetelerinden seçtiğimiz yorumlar, Macaristan ile AB arasında kızışan görüş ayrılıklarını ve Almanya’da aşırı sağcı tehdide karşı kurulması planlanan veri bankasını konu alıyor.

https://p.dw.com/p/13lNb

Muhafazakâr Avusturya gazetesi Die Presse, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın liberal ekonomi yanlısı bir politikacı olarak hükümet görevini üstlendiğini, ancak süreç içinde milliyetçi politikacıya dönüştüğünü, bu değişimin ise ülkesini sorunlu bir izolasyona sürüklediğini belirtiyor. Gazetenin yorumu şöyle devam ediyor:

“Bu ülkenin krizden çıkışı basit yoldan olmayacak; Avrupalı partnerlerinin yardımı olmadan bu olası görünmüyor. Macaristan euroyu değil, kendi ulusal para birimini kullanıyor. Yani diğer ülkelerle rekabet gücünü, -en azından kısa vadede- canlandırmak üzere parasının değerini düşürme imkânı var. Ama yoktan bir şey var edilemez. Prensiplerde, -şeffaflık konusunda ve uluslararası ilişkilerde eksiklikler var.” 

Hollanda gazetesi de Volkskrant, bazı karşıtlarının Orban’ı yarım porsiyon diktatör olarak nitelediğini, ama bunun biraz abartılı bir değerlendirme olduğunu belirtiyor. Gazetenin yorumunda şu görüşler dikkat çekiyor:

“Macaristan’ın yeni medya yasasına eleştiri yöneltilse bile, ülkede basın hâlâ özgür ve eleştirel. Ancak Orban’ın parlamentodaki üçte ikilik çoğunluğunu kullanarak, partisinin mutlak iktidarını güçlendirmek istemesi ve geri dönüşü mümkün olmayacak tarzda bazı kararlar alması elbette ki endişe yaratıyor. Özellikle kendisinin de bir zamanlar rejime muhalif olduğu ve -Macar tarzı da olsa- komünizmi yaşamış olduğu düşünülürse, anlaşılır bir durum değil bu. Zira tam da Orban, ülkesinin Macar tarzı komünizmin yeni bir çeşidi olan Macar tarzı demokrasiyi hak etmediğini iyi bilmesi gerekir.”

Macar hükümetine yakınlığıyla tanınan Magyar Nemzet adlı gazetenin ise AB’den gelen tepkilere yanıt niteliğindeki yorumu şöyle:

“AB şu sıralarda Macaristan’a güvenmiyor. Ülkenin ağır ekonomik krizi çözme çabalarına, hatta ülkenin demokrasiden yana olduğuna inanmıyor. Bundan ötürü kırılanlar, küsenler olabilir. Ama daha iyisi, öne sürülen bu iddiaları tartışmaktır. Ülkenin sessiz bir köşeye çekilip, alıngan davranmak gibi bir lüksü yok. Ama öte yandan AB’nin Macaristan’ı köşeye sıkıştırmaktan, dize getirmekten, kamuoyu önünde cezalandırmaktan yarar sağlaması da düşünülemez.  Zira Macaristan hükümetine gayretkeş tarzda ders verilmesi, -daha şimdiden göründüğü üzere- sadece AB bayraklarını yakma eğiliminde olan aşırıların ekmeğine yağ sürecektir.”

Sol liberal Danimarka gazetesi Information, Almanya’da aşırı sağcı teröristlerin daha etkin takibatını öngören bir veri bankası oluşturulması planları konusunda şunları yazıyor:

“Almanya’da büyük bir olasılıkla şiddete meyilli Neonazilere ilişkin bir veri bankası oluşturulacak. Başka deyişle, şuç işleme şüphesi bulunan vatandaşlar fişlenebilecek. Almanya’nın tarihindeki kötü deneyimler, o dönemlerde insanların siyasi görüşlerinden dolayı kovuşturmaya uğramaları nedeniyle, devlet eliyle oluşturulacak böyle bir veri bankası tartışmalı konumda. Ama tabii Alman politikacıların en azından yüzeysel olarak gerekçeleri net. Onlar şöyle diyorlar: Şüpheli kişiler hakkında elde yeterli veri bulunsaydı, polis, Neonazilerin işlediği cinayetleri muhtemelen önleyebilirdi.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay