1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

18.02.2010 - Avrupa basınından özetler

18 Şubat 2010

Avrupa basınında ABD - Suriye ilişkileri, Yunanistan'ın ekonomik sorunları ve Fransa'daki helal hamburger tartışmasıra ilişkin değerlendirmeler dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/M4h3
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

Viyana’dan Der Standard gazetesi, ABD’nin Suriye’ye büyükelçi göndermesini konu alıyor ve iki ülkenin Irak ile ilgili ortak çıkarlarına dikkat çekiyor:

“Filistin cephesinde işler ne zaman sarpa sarsa Suriye yeniden keşfedilir. Ancak ABD’nin, diplomat Robert Ford’u Şam’a gönderme kararının arkasında daha fazla şey saklı. En önemli neden, Suriye ile ilişkileri geliştirmek yoluyla Şam yönetimini İran cephesinden ayırmak. Ford’un uzmanı olduğu Irak’ı da unutmamak gerek. Yılın ortasında muharip birliklerini Irak’tan çekmeyi planlayan Amerika, Suriye’nin işbirliğine muhtaç. Irak’ın Tahran’dan yönetilmesi Suriye’nin de işine gelmeyeceğinden, Irak konusunda iki ülkenin çıkarları örtüşüyor.”

İtalya’nın Torino kentinde yayımlanan La Stampa’nın ABD-Suriye ilişkilerine ilişkin yorumu ise şöyle:

“ABD Başkanı Barack Obama, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ı izole etmek için Suriye’ye kur yapıyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çetrefilli krizin tam ortasında çizilen bu rota, Baba Bush’un 1990 yılında izlediği bir politikaya çok benziyor. O dönem Bush Suriye’yi, Kuveyt’e saldıran Saddam Hüseyin’den uzaklaştırmaya çalışmıştı. Dönemin ulusal güvenlik danışmanı Brent Scowcroft şimdi Obama’ya da Ortadoğu konularında danışmanlık yapıyor. Bir başka benzerlik, bugün de aynı stratejik gerekliliğin geçerli olması: Suriye’nin İsrail’e karşı bir cephe açma tehlikesini bertaraf etmek.”

İtalyan Corriera della Serra gazetesi ise iflasın eşiğindeki Yunanistan ekonomisinin durumunu ele alıyor ve Avrupa’nın Atina’yı yalnız bırakmaması gerektiğini kaydediyor:

“Yunanistan’ın kendi yoluna gitmesi gerektiği gibi öneriler duyulmaya başladı bile. ‘Atina borçlarını eritemiyor, eurodan çıksın, zaten küçük bir ülke' diyorlar. ‘Ayağını yorganına göre uzatmayana yardıma da gerek yok, üstelik bu büyük bir tehlike getirmez, euronun güvenilirliğini de artırır’ görüşünü savunuyorlar. Ancak bu strateji Yunanistan’ın çevresine de kuyular kazma tehlikesini beraberinde getirir. O zaman gözler İspanya’ya kayar. İspanya Yunanistan gibi küçük değil, bankaları Avrupa’nın en büyükleri arasında. Kaldı ki ekonomik büyümedeki zayıflık kamu borçlarını tahammül edilemez kılıyorsa, o zaman İtalya’nın gerekli gücü nereden alabileceğini görmek de mümkün değil.”

Fransız Le Progres de Lyon gazetesi ise bir fast-food zincirinin Müslüman müşteriler için İslamî koşullara uygun ‘Helal-Burger’ sunma planıyla ilgili tartışmalara değiniyor.

“Bir sandviç nedeniyle afallatıcı tartışmalar yaşanıyor. Pardon sandviç değil, Helal-Burger. Reklama ihtiyacı olan bir fast-food zincirinin bir ürün sunması, aşırı sağcıları harekete geçirmeye yetiyor. Ancak bu Helal-Burger olayı aslında Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy’nin, Müslüman bir vali atama planının mantıksal bir sonucu. Toplumsal çeşitliliği teşvik ederken bunun nerede başlayacağını bilirsiniz. Nerede biteceğini ise asla.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay