1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

18 Nisan 2013

ABD'deki bombalı saldırı, Rusya'da sivil toplum kuruluşlarının daha sıkı denetlenmesi, Fransa'da eşcinsel evliliklere karşı protestolar ve İtalya'da hükümetin kurulamaması, Avrupa basının yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/18IdH
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Macaristan'ın Magyar Nemzet gazetesi ABD'de Boston Maratonu'nda düzenlenen bombalı saldırıları ve sonuçlarını ele alıyor:

"Başkan Barack Obama'nın saldırının ardından yaptığı ilk açıklamada sergilediği aşırı dikkatin, çok büyük bir anlamı var. Çünkü 11 Eylül 2001'deki saldırılardan sonra Beyaz Saray saldırganların suçu işleme nedenleriyle ilgilenmedi. Beyaz Saray için önemli olan hızlıca intikâm almak ve durumdan istifade ederek, Ortadoğu'da yeni muhafazakâr jeopolitik deneyi gerçekleştirmekti. Günümüzde bunun getirdiği acıları biliyoruz. Terörizmin tarihte eşi görülmemiş bir şekilde alevlenmesi gibi. ABD ve müttefiklerinin Afganistan ve Irak'a askerî müdahaleleri, bu ülkelerde onlarca kişinin ölümü ve yüzlercesinin yaralanmasına neden olan saldırıların rutin hale gelmesine neden oldu. Terör saldırılarında neden-sonuç ilişkisi kurmak belki çok bilgece değil ama yine de kaçınılmazdır. Ve bu da Washington'un izlediği politikanın bir sonucu."

Rusya'da yurtdışından finanse edilen sivil toplum kuruluşlarının 'yabancı ajan' olarak kayıtlı olmalarını öngören yasa ile ilgili tartışmalar sürüyor. Rusya'dan Vedomosti gazetesi, Rus yargısının sivil toplum kuruluşlarına yönelik sert önlemlerini eleştirdiği yorumunda, şu görüşleri savunuyor:

"'Yabancı ajanlar'la ilgili ilk vakalar ve sivil toplum kuruluşlarının savcılık tarafından sıkı biçimde kontrol edilmesi, Rusya'da bir baskı ve engelleme makinesinin işe koyulduğunu doğrular nitelikte. Bunun hukuk mantığı ve sağlıklı bir akıl sergilemesi beklenemez. Bu makinenin mantığı baskı sürecinin kendisinden geliyor. Siyaset bilimcilerin araştırmaları, baskı ve engellemenin iktidar sahipleri üzerinde uyuşturucu gibi bağımlılık yarattığı, yeni baskı ve engelleme arzusu uyandırdığını gösteriyor."    

Fransız Liberation gazetesi Fransa'da eşcinsel evlilikler ve eşcinsel çiftlerin evlat edinmelerine karşı çıkanların düzenlediği protesto gösterilerini yorumluyor:

"Bu başkaldırıyı hafife almak ya da buna ilgisiz kalmak hata olur. Radikal gruplar birkaç haftadır protesto ve etkinliklerini artırdılar. Aşırı gruplar pek de güçlü olmamalarına rağmen demokrasi ve onun temsilcilerine duydukları nefret ile var oluyorlar. Eşcinsellere yeni haklar getiren yasa, sadece Cumhurbaşkanı François Hollande'ın seçim vaadi olduğu için değil, halkın temsilcilerinin oylarıyla normal yollardan hayata geçirildi. Aşırı grupların öfkesi bu gerçeği değiştiremez."

Hollanda'dan de Volkskrant İtalya'daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ayırdığı yorum sütunlarında şu görüşlere yer veriyor:

"İtalyan siyaseti neredeyse iki aydır sessizliğini koruyor. İktisatçılar, sendika başkanları, uluslararası siyasetçiler ve kardinaller kriz halindeki ülkenin acilen yeni bir hükümete ihtiyacı olduğunu giderek daha yüksek sesle dile getiriyorlar. Ancak Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano Şubat ayında yapılan seçimlerde ortaya çıkan kötü sonuçların ardından bir kabine kurulmasını başaramadı. Şimdi Napolitano'nun görev süresi doluyor bu nedenle şimdiye dek koalisyon oluşturamayan İtalyan politikacılar, en azından Napolitano'nun halefi üzerinde uzlaşma sağlamak zorunda. Cumhurbaşkanlığı seçimi daha çok bir müzakere oyunu, bu nedenle İtalyan gazeteciler bunu çocukların okul bahçesinde oynadığı pokemon oyununa benzetiyor. Slogan şu: Eğer bana ömür boyu üç senatörlük koltuğu verirsen, o zaman sana oy veririm."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu