1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1805 Presseschau 2

18 Mayıs 2011

Bugünkü Avrupa basını, Euro Grubu Maliye Bakanları toplantısı ile Uluslararası Para Fonu'nun durumu ve İtalya'daki yerel seçimlerin hükümet açısından yolaçabileceği sonuçlara ağırlık veriyor.

https://p.dw.com/p/11Im5

Euro Grubu Maliye Bakanları'nın borç batağındaki Portekiz ve Yunanistan'a yardımları görüştüğü toplantı, gazetelerde geniş yankı buldu. Hollanda'dan de Volkskrant konuyu şöyle yorumluyor:

"Avrupalı partnerlerini felaketten korumak için ellerini ceplerine atmak zorunda olan bakanlar, kendi halklarında bunu çok basit biçimde yapıyormuş izlenimi uyandırmak istemiyorlar. Herkes politik açıklamalar yüzünden finans piyasalarının çığrından çıkmasını önlemeye çalışıyor. Ancak son aylarda Atina'dan Brüksel'e, Berlin'den Lahey, Dublin ve Lizbon'a kadar farklı başkentlerde dile getirilen, zor durumdaki, yardıma ihtiyaç duyan Euro ülkelerinin kurtarılması için atılan bu acı veren adımla ilgili olarak dile getirilen bütün yarım yamalak gerçekler ve yalanların tamamı, aslında bir güvensizlik abidesi oluşturuyor. Siyasi kurumlara duyulan güvenin zaten sarsıldığı Avrupa açısından, diş ağrısı kadar rahatsız edici bir yük."

Fransız Le Monde gazetesi ise bugünkü sayısında, cinsel taciz iddiasıyla New York'ta tutuklu bulunan Uluslararası Para Fonu Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın müstakbel halefiyle ilgili tartışmaları ele alıyor:

"Uluslararası Para Fonu üyesi 187 ülke, kurumun başında olması istenen bir kişinin sahip olacağı özellikler konusunda uzlaşma sağlamak zorunda. Brüksel'deki, AB'nin bazı kurumlarında yapıldığı gibi profili olmayan, daha iyi kontrol edilebilecek bir kişi getirilirse, birçok ülkeyi ilgilendiren, en önemli ve güçlü uluslararası organizasyonlarından birinin saygınlığını yitirme tehlikesi doğabilir. Belki de ABD ve Çin gibi ülkelere diplomatik üslupla, bu ülkelerin ekonomi ve maliye politikalarının, dünyadaki ekonomik dengeleri tehlikeye attığını söyleyen Dominique Strauss-Kahn'ı aratmayacak kadar siyasi kararlar verebilen birini seçerler."

Bir başka Fransız gazetesi, Ouest-France ise yorumunda Strauss-Kahn'ın gidişinin Euro Bölgesi üzerinde yol açabileceği etkilere ışık tutuyor:

"Birçok kişi, Uluslararası Para Fonu'nun Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın kararlı tavrı

olmaksızın Almanya'nın, Avrupa'nın borçlu ülkelerini kurtarma planına dahil olmasının sağlanamayacağı görüşünde. Sonuç olarak Almanya'nın iki yıldır Yunanistan'ın gözden çıkarılmasını istediği hissediliyor. Strauss-Kahn skandalının yolaçtığı girdap, sadece onu, partisini (Sosyalist Parti), Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini ve Uluslararası Para Fonu'nu değil, aynı zamanda Euro Bölgesi'ndeki borçlu ülkelerle yürütülen zorlu ilişkiyi de doğrudan etkiliyor. Hiçbir kurum tamamen tek bir kişiye bağımlı değildir. Ancak Strauss-Kahn'ın Uluslararası Para Fonu Başkanı olarak otoritesi ve nüfuzu Berlin'de olduğu kadar Washington'da da kabul görmüştü."

Bugün gazetelerde yer bulan bir başka konu ise İtalya'da Başbakan Silvio Berlusconi liderliğindeki hükümetin belediye başkanlığı seçimlerinde uğradığı hâyâl kırıklığı. Berlusconi'nin kalesi Milano'da seçimlerin ilk turunda merkez sol adayının başarılı olması, büyük sürpriz oldu. Neue Zürcher Zeitung 'Berlusconi'nin sihri bozuldu' başlıklı yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Kentlerinin İtalyan politikasına yön verdiği düşünülen Milanolular seçimlerde çok somut bir biçimde kendilerinin de uzun süredir hukuki sorunlar ve skandallarla ülkenin uluslararası imajını çok kötü biçimde zedeleyen Başbakan'dan bıktıklarını gösterdiler. Gerçi orta-sol muhalefet, önceden olduğu gibi şimdi de parçalanmış görünüyor. Ancak buna rağmen Berlusconi'nin koalisyondaki ortaklarının, muhalefetteki ılımlı güçlerle işbirliğine gidip, kendi memleketinde bile popülaritesini yitiren Başbakan'ı düşürmek için çabalamalarının tam zamanı. Aksi takdirde seçmenler tarafından çöpe atılan, sadece Berlusconi olmayacak."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay