1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

18 Temmuz 2013

Suriye iç savaşı, Mandela Günü ve Cezayir’deki siyasi gelişmeler Avrupa basınının yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/19A5C
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Liberal İsveç gazetesi Dagens Nyheter Avrupa Birliği İçişleri buluşması vesilesiyle kaleme aldığı yorumda Suriyeli iç savaş mültecilerinin durumuna dikkat çekiyor:

“Şiddet sona ermeden mültecilerin durumu düzelmeyecektir. Suriye daha uzun yıllar geri dönülemeyecek bir ülke olacaktır. Şiddete paralel olarak canını kurtarmak için Suriye'den kaçanların sayısı da artıyor. Bunun şaşılacak bir yanı yok. Çoğu Avrupa Birliği ülkesinin ise insanlıktan uzaklaştığını görüyoruz. Sivil halkın neler çektiğine dair bunca haber çıkmasına rağmen, iç savaş patlak verdiğinden bu yana hiçbir değişme emaresi görmedik. Felaketten çıkış yolu görünmediği için Suriye'nin çözülmez bir sorun olduğuna ve dünyanın bu trajediye seyirci kaldığı dile getiriliyor. Oysa kurtarılan her can bir lütuftur. Bu nedenle bir şeyler yapabilecek durumda olanların harekete geçmesi gerekir. Suriye'nin komşuları ve Avrupa Birliği savaş mağdurlarına daha fazla yardım etmelidir.”

NRC Handelsblad adlı Hollanda gazetesi yorumunda Suriye'deki iç savaşın kolay sona ermeyeceğini dile getiriyor:

“Ne kadar böyle sürüp gideceği bilinmez ama Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad şimdilik avantajlı durumda. Muhalif gruplar birbirine düşmüş, asiler kendi aralarında çarpışıyorlar. Batılı ülkeler, cihatçıların eline geçeceği endişesiyle ılımlı muhalefete vaat ettiği silah yardımını bekletiyor. Ancak Batı'nın vereceği silahlar da muhalefetin içinde bulunduğu durum nedeniyle savaşın gidişatını değiştirmeyecektir. Ancak Esad da, muhaliflerin hâkim olduğu bütün bölgeleri geri alabilecek kadar güçlü değil. Hizbullah'ın ve Irak'taki Şii grupların desteğine rağmen Suriye ordusu oldukça zayıf kalıyor. Bunun sonucu olarak da halkı sefalete sürükleyen uzun ve kanlı yenişmezlik durumu devam ediyor.”

Güney Afrika'nın Nobel barış ödüllü eski Cumhurbaşkanı Nelson Mandela'nın 95. doğum günü dolayısıyla Çek gazetesi Hospodarske Noviny'de şöyle bir yorum yayınlandı:

“Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma'nın selefi Nelson Mandela'nın sağlık durumunu nasıl endişeyle izlediğini görünce insanın duygulanası geliyor. Mandela Günü bu kez onun mirası için kıyasıya mücadele başlatıldığını gözler önüne serdi. Bu aynı zamanda demokrasinin temel kurallarına uyulması için verilen bir mücadele de. Demokratik prensipler olmasaydı Güney Afrika da, bundan yarım asır önce sömürgelikten kurtulan çoğu Afrika ülkesine benzerdi. Bütün bunlar Güney Afrika'nın, kıtanın en gelişmiş ve ekonomik bakımdan en güçlü ülkesi olma vasfını kaybetme tehlikesiyle karşılaştığı bir döneme rastlıyor.”

Fransız Le Monde gazetesi Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'nın uzun süre Fransa'da tedavi gördükten sonra ülkesine dönmesini konu alan yorumda şu görüşlerle yer veriyor:

“Sahnelenmekte olan bu acıklı temsil, büyük yolsuzluklar ve karanlık iktidar mücadelesi eşliğindeki bir dönemin kapanmakta oluşunu gösteriyor. İpleri ordunun elinde olan iktidar mücadelesi ülkedeki kötü gidişat nedeniyle katlanılır olmaktan çıkıyor. Arap Baharı'nın Cezayir'i atlamasında bu ülkenin yüksek mali gücü kadar, on yıllık bir iç savaştan çıkmış olan Cezayirlilerin ellerini yeniden kana bulamayı reddetmeleri de etkili oldu. Cezayir halkı, Buteflika rejimine gösterdiği olgunluk ve faziletin kendinden esirgenmesini hak etmemişti.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Başak Özay