TÜR 1808 Presseschau 2

Dnewnik adlı Bulgar gazetesi, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Euro Bölgesi’nin istikrara kavuşturulması için yaptıkları önerileri masaya yatırıyor:

“Euro Bölgesi'nin önde gelen iki ekonomisinin liderleri, Angela Merkel ve Nicolas Sarkozy, Euro Bölgesi’nde hükümet rolü üstlenecek bir kurum yaratılmasını önerdi. Ancak yatırımcılar onların Paris’teki buluşmalarından, somut kararlar çıkmasını bekliyordu. Piyasaların uğradığı hâyal kırıklığı, iki politikacının düzenlediği basın toplantısından sonra kendisini hissettirdi. En çok hâyal kırıklığı yaratan, Merkel ve Sarkozy’nin istikrar fonunun artırılmasını reddetmeleri oldu. Zor zamanlarda daha ölçülü çözümler bulmayı başaran Fransa ve Almanya’nın liderleri, piyasalardaki durumu hafife alıyorlar.”

Hollanda'dan de Volkskrant ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Almanya Başbakanı ile Fransa Cumhurbaşkanı’nın önerilerini önemsememek, onlara haksızlık etmek olur. Eğer bu öneriler gerçekleştirilirse, - ki önlemlerin bazıları açısından bu şüpheli- işte o zaman hiç kuşkusuz Avrupa’da ekonomi politikasının biraz daha dengelenmesi ve eşitlenmesi sağlanır. Ancak bu uzun vadeli bir plan. Ayrıca öneriler Almanlar’dan çok Fransızlar’ın imzasını taşıyor: Siyasi irade, bütçe disiplininden daha önde geliyor. Kısa vadede finans piyasalarını yatıştırabilecek, yardım fonunun artırılması ya da Euro tahvili ihdas edilmesi gibi daha güçlü ve etkili önlemler için Angela Merkel, ihtiyacı olan siyasi hareket alanına sahip değil.”

Avusturya'nın Die Presse adlı gazetesi ise çok daha eleştirel bir yoruma yer veriyor. ‘Ekonomi hükümeti krizi ortadan kaldıramayacak' başlıklı yorum şöyle:

“Bu beceriksizlik ve çaresizlik mi yoksa ince bir hesap mı? Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bir yıldan bu yana propagandasını yapıp bu hafta sundukları, AB ekonomi hükümeti formülü, Euro krizini ortadan kaldıramayacaktır. Bu kurum, ekonomik dengesizlikleri ortadan kaldırmak ya da borç krizini bastırma gücüne sahip olmak için gerekli olan bağımsızlığa hiçbir zaman sahip olamayacaktır. Sarkozy ve Merkel şimdiye dek olduğu gibi bundan sonra da AB'nin izleyeceği yolu belirleyen idare heyeti olmayı mı istiyorlar? Yılda iki kez yapılacak zirvelerde, uygulamaya geçirilmesi zor olan, borçların frenlenmesinin yasal bakımdan bağlayıcı kılınması ya da hâlâ karşı çıkılan mali işlem vergisi gibi fikirlerini ortaklarına anlatmayı ve bu sayede piyasaları yatıştırmayı mı amaçlıyorlar? Bunun işe yarayacağını düşünmek, saflık olur. Sarkozy ve Merkel'in diğer birçok AB hükümet ve devlet başkanı gibi bu kriz döneminde bir dönüm noktasına hazır olmadığı, somut biçimde anlaşılıyor.”

İsviçre’den Neue Zürcher Zeitung, ‘Porselen dükkanında bir kovboy’ başlıklı yorumunda, ABD’de Cumhuriyet Partili başkan adayı ve Teksas Valisi Rick Perry'nin, ABD Merkez Bankası'nı hedef alan açıklamalarını yorumluyor:

“Cumhuriyetçi başkan adayı Rick Perry, Amerikan Merkez Bankası’nı şu sıralar para bastığı için, neredeyse ihanetle suçladı. Merkez Bankası, sadece siyasetten bağımsız olması hâlinde başarılı olabileceği için, Perry'nin Merkez'i eleştirmesi hiç de akıllıca olmadı. Ancak Perry’nin silahını kılıfına sokması ve bu sayede Cumhuriyetçiler’in başkan adayı olması umud ediliyor. Bağımsız olmak, Merkez Bankası’nın, hoşuna gideni yapabilmesi anlamına gelmiyor. Çoğu zaman siyasetçiler Merkez Bankası’nın hedeflerini önceden saptıyor: Amerikan Merkez Bankası, fiyat istikrarını korumak kadar istihdamı arttırmakla da yükümlü. Ancak bir Merkez Bankası sonuçta sadece enflasyona etki edebilir, istihdam piyasasının koşullarını etkileyemez, belirleyemez."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ahmet Günaltay