1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

Murat Celikkafa18 Mart 2013

Kıbrıs'ı Euro Bölgesi'nde tutmak için ortakları tarafından hazırlanan yardım planı ve aşırı sağcı Alman Nasyonal Demokrat Parti'yi yasaklatma girişimi, bugünkü Alman gazetelerinden aktaracağımız yorumların konuları.

https://p.dw.com/p/17zpW
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Bankalar krizi yüzünden devlet iflasının eşiğine gelen Euro Bölgesi üyesi Kıbrıs'ı kurtarma planıyla ilgili olarak Frankfurter Rundschau gazetesinde şu yorum yayınlandı:

“Tasarruf hesaplarından zorunlu vergi kesilmesi, iyi niyetle düşünülmüş bir adım olabilir. Krizin maliyetini adil bir şekilde paylaştırma düşüncesine ne denebilir. Lakin, maliye bakanları tarafından alınan karar sorumsuzluk örneğidir. Ortak para bölgesi üyesi ülkelerin hükümetleri böylece, 100 bin euroya kadar olan banka hesaplarının devlet garantisi altında olduğuna dair verdikleri sözden dönmüş oluyorlar. Şimdi kimse bu formülü sahiplenmek istemiyor. Almanya hükümeti, sorumluluğun Lefkoşa'da aranması gerektiğini söylüyor. Kıbrıs'ın devlet başkanı ise hiç böyle bir niyetinin olmadığını duyuruyor. Unutmamak gerekir ki, maliye bakanlarının kararı oybirliğiyle alındı. Bu karardan dönülebileceği şeklindeki manevralar hiç olmazsa idrak gücünden yoksun olunmadığını gösteriyor. Karar en kısa zamanda düzeltilirse, Kıbrıs, Madrid ve Roma'da panik kopması önlenebilir. Avrupalı politikacılar bundan böyle sergiledikleri kriz yönetimine güven duyulmasını beklemesinler.”

Münchner Merkur gazetesinin aynı konudaki yorumu ise özetle şöyle:

“Bir devlet iflas ettiğinde, kefil vatandaşlarıdır. Vergi mükellefi işgücüyle, tasarruf sahibi servetiyle mesuliyeti üstlenir. Bu nedenle, Yunanca, İspanyolca ya da İtalyanca verilmiş de olsa, banka hesaplarındaki paranın sonsuza kadar garantide olduğu şeklindeki sözlerin değeri yoktur. Avrupa'nın kurtarıcıları, tasarruf sahibinin parasına kısmen el koymakla yeni bir güven krizini göze almış oluyorlar. Almanya başbakanının Kıbrıs'ta vermek istediği ibret dersi olumlu bir mesaj da içeriyor. Bu mesajın adresi İtalya'nın horoz kavgasından vazgeçemeyen siyasetçi sınıfı olabilir. Belki tedavinin sancısız olamayacağını kavrarlar. Tedavi, tasarruf ve reformlardan geçen dikenli bir yoldur. Devlet bu yoldan ayrılmazsa halkın güveni yerine gelebilir.”

Kıbrıs'taki bankalar krizini yorumlayan Die Welt gazetesi de, krizin sorumluları yerine banka müşterilerinden para alınmasını eleştiriyor:

“Kurtarıcılar, Kıbrıslı tasarruf hesaplarındaki paranın emsalsiz bir şekilde kısmen kamulaştırılmasının yarattığı tehlikeli etkinin ortadan kaldırılabileceğini sanacak kadar safça davrandılar. Euro'yu kurtarma girişimlerinin tutulmayan sözler listesi uzadıkça uzuyor. Bankaların hissedarları ile alacaklılarından daha fazlasını istemek yerine küçük tasarruf sahibinin cebine el atmak aptallık ve duyarsızlıktan başka bir şey değildir. Korku yeniden peyda oldu. Ne batık bankalar, ne de kriz ülkeleri İspanya, Portekiz ve İtalya'nın hükümetleri vatandaşlarının tasarruf hesaplarına inandırıcı bir şekilde kefil olabileceklerinden, bütün Euro bölgesinde mevduat garantisini tartışmaya açma vakti gelmiştir. Bu, gerçekten sistemik riskler içeren tehlikeli bir ekonomik oyundur.”

Oldenburg'da yayımlanan Nordwest-Zeitung gazetesi, Almanya'daki Neonazi eğilimli Nasyonal Demokrat Parti'yi yasaklatmak için başlatılan girişimlere ayırdığı yorumda şu görüşlere yer veriyor:

“Almanya Ekonomi Bakanı Philip Rösler bu partiyi kapattırmaya çalışmanın anlamı olmadığını söylemekte haklı. Gerçekten de aptallığı yasaklatmak mümkün değildir. Sadece bu kadar da değil: Şimdiye kadar bu nahoş siyasi partiyi adli yöntemlerle siyaset sahnesinden indirmek için atılan bütün adımlar aptallığın dillere pelesenk olmasından başka bir şeye yaramadı. Bütün yasaklatma denemeleri radikal sağcılar için reklam aracı oldu. Şimdi de aynı durumla karşılaşabiliriz.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Demir

Editör: Ahmet Günaltay