1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

19 Haziran 2013

Bugünkü Avrupa basınından seçtiğimiz yorumlar Türkiye'deki protesto eylemleri, G8 toplantısı ve Amerikan Başkanı Barack Obama'nın Berlin ziyareti kapsamında kaleme alınmış.

https://p.dw.com/p/18stp
Themenbild Presseschau
PresseschauFotoğraf: Fotolia

Lüksemburg gazetesi Luxemburger Wort, "Duran Adam" başlıklı yorumunda Türkiye’deki sessiz protestolara değiniyor:

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, protestoculara vahşice müdahale emri verirken bunu kısmen bu protestocuların vandallar, çapulcular olduğu saptamasına dayandırmıştı. Bunun üzerine performans sanatçısı Erdem Gündüz farklı ve -daha barışçıl- bir ifade biçimi buldu. Böylece başbakanı kendi argümanlarıyla vurmuş oldu. Nihayetinde polis müdahalede bulundu ve sessiz göstericileri gözaltına aldı. Suçlama ise şu: ‘Sessiz bir biçimde etrafta durarak polise mukavemet’. Erdoğan eğer şimdiye kadar itibar kaybetmediyse, şimdi kaybetmiş olmalı! Otoriter yönetiminin protesto gösterilerine sebebiyet verdiği bu adam demokrasinin oyun kurallarını hâlâ anlamamışa benziyor. Çünkü demokratik bir sistem eleştirileri ve protestoları göğüsleyebilmelidir ve bunlardan korktuğu için baskı uygulamamalıdır.”

Liberal İsveç gazetesi Expressen’in yorumu da Türkiye odaklı:

“Göstericiler terörist ve komplocu olarak nitelendiriliyor, yabancı medya yalancı olarak gösteriliyor, siyasî hasımlar kitlesel gözaltılara maruz kalıyor. Türkiye Başbakanı Erdoğan klâsik bir despotun el kitabına harfiyen uyuyor. Türkiye’nin AB’nin demokrasi kapsamındaki taleplerine uymaktan epeyce uzak olduğu böylece ortaya çıkmış bulunuyor. Türkiye demokrasiye uygun hale gelirse Avrupa Birliği de o durumda kapılarını açıp, ‘hoş geldin’ demek için zemin hazırlamalıdır. Ancak bazılarının talep ettiği gibi, ülkede trajik gelişmeler olurken birdenbire üyelik müzakerelerine geçmek mükafatlandırma anlamına gelir. Kendini kanıtlama sırası Türkiye’dedir. Burada olumlu görülebilecek şey, cesaret sahibi göstericilerin Türkiye’de halk arasında gerçek demokrasiye güçlü bir arzu olduğunu sergilemiş olmalarıdır. Türkiye’nin AB üyeliğinin en büyük ümidi de işte burada yatmaktadır.”

Kuzey İrlanda’da bir araya gelen sanayisi gelişmiş 7 ülke ile Rusya’nın oluşturduğu 8'ler Grubu’nun Suriye ağırlıklı toplantısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tavrına ilişkin olarak Rus gazetesi Nesavissimaya şunları yazıyor:

“Suriye konusu büyük güçleri bölüyor ve Rusya’nın bu konudaki pozisyonu nedeniyle Vladimir Putin'e de kimse anlayışla yaklaşamıyor. Putin hâlâ Suriye hükümetine destek verirken, ABD Başkanı tartışmalı devlet başkanı Beşar Esad'ın krizin çözümünün bir parçası olamayacağını savunuyor. Putin ile Obama'nın mimiklerine ve hareketlerine bakılacak olursa, her ikisinin yeniden birbirine mesafeli durmaya başladığı görülecektir. Rusya ile diğer 7 sanayi ülkesi temsilcileri arasında görüş ayrılıklarından bahsediliyorsa, bu izolasyon Putin için oldukça zamansız oldu. Zira Rusya önümüzdeki Eylül ayında Saint Petersburg'da 20'ler Grubu'nun toplantısını düzenlemeye hazırlanıyor. 2014'te de 8'ler Grubu'nun dönem başkanlığını üstlenecek. Bu buluşmaların başarıyla sonuçlanması için Putin'in şimdiye kadar hiç olmadığı kadar 8'ler Grubu katılımcıları arasında görüş birliğine ihtiyacı var.”

Avusturya gazetesi Kurier ise ABD Başkanı Barack Obama'nın Berlin ziyaretini yorum sütunlarına taşıyor:

“Başkan Obama'nın bu defaki Berlin ziyaretinde herhalde hazırlamış olduğu altın bir söz vardır. Ama aradan geçen zaman zarfında Obama'nın altın sözleri birçok Avrupa vatandaşının da yüzünü ekşitmesine neden oluyor. İster Amerikan Kongresi'nde Obama'ya direniş, ister İsrail Başbakanı'nın inatçı tavırları, ister istihbarat servislerinin kişi verilerine sahip olma açgözlülüğü… Obama'nın politikaları pratikte o kadar sık bir biçimde duvarlara çarpıyor ki bu politikaların ilke ve esaslarının ne olduğu bilinemiyor. İyi niyetli gözlemciler Obama'nın yüce hedefleri olduğunu, ama politikalarını kabul ettirmede zorluklar yaşadığını ileri sürüyorlar. Ancak büyük bir Amerikan Başkanı olabilmenin yolu da politikalarını kabul ettirmekten geçiyor, sadece iyi bir hatip olmak yeterli değil.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun

DW Türkçe'yi Facebook (https://www.facebook.com/dwturkce), Twitter (https://twitter.com/dw_turkce) ve Youtube (http://www.youtube.com/deutschewelleturkish) üzerinden de takip edin!