1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

19.07.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu19 Temmuz 2006
https://p.dw.com/p/Ablj

Ortadoğu’da süren gerginlik, Alman basınında ön planda yer almaya devam ediyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung’un yorumunda İsrail ile Lübnan arasında bir tampon bölge oluşturma planı ele alınıyor:

“Hizbullah Hayfa’ya düşen her füze için zafer bayramı yaptığı ve İsrail askeri hedeflerine ulaşmadığı sürece Lübnan’ın güneyine bir BM gücü göndermek hayal gibi görünüyor. Bu soru açıklığa kavuşana kadar gerilimin daha da tırmanması tehlikesi mevcut. Tel Aviv’e gerçekleştirilecek bir füze saldırısına İsrail muhtemelen Gazze ve Lübnan’daki militanların arkasındaki güçlere saldırarak yanıt verecektir. O zaman sıradaki hedef Şam olacaktır. Ama bunun Arap dünyasında toptan bir yangına yol açabileceğini İsrail hükümeti de biliyor.”

Financial Times Deutschland gazetesinin yorumunda ise şu satırlar yer alıyor:

“İsrail ile Lübnan arasındaki çatışma bölgesine bir BM birliği gönderme fikri öncelikle birşeyi açığa vuruyor: O da diplomatik imkanların eksikliği nedeniyle saf eylemciliğe sığınan uluslararası topluluğun çaresizliğini. Hatta uluslararası topluluk gizlice bu önerinin lafta kalmasını umuyor da olabilir. İsrail ve Lübnan’da plana onay verme isteği şimdilik görünmüyor gelecekte de muhtemelen görülmeyecek.”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Uluslararası bir istikrar gücünün işlevi, gözlemcilikten çok daha fazlası olmalı. Burada Avrupalılar dışında bir seçenek sözkonusu olamaz. Bu görevi ne Afrikalılar, Araplar, Asyalılar ya da Latinler, ne de sendeleyen süpergüç ABD üstlenebilir. Avrupa’nın Ortadoğu ülkeleriyle sıkı siyasi ve ekonomik bağları gözönüne alındığında, AB’nin uluslararası güce katılması kendi çıkarınadır.”

Frankfurter Rundschau gazetesinin yorumu da uluslararası gücün tek çözüm olduğu görüşünü savunuyor:

“Lübnan’ın güneyine bir uluslararası güç konuşlandırılması, İsrail sınırını daha güvenli hale getirmek için şu an düşünülebilir seçenekler arasında muhtemelen en gerçekçi olanı. Ki bu bile, Lübnan’ın güneyindeki milislerin silahsızlandırılmasını öngören 1559 sayılı BM kararını uygulamaya geçirmede sadece bir başlangıç olacaktır. Militan İslamcılar kalıcı olarak silahsızlandırılmak isteniyorsa yapılması gereken başka şeyler de var: Özellikle ılımlı güçleri güçlendirmek. Ortadoğu’daki son gerilim de müzakere ve kriz yönetiminin önemini gösterdi. Bush yönetimi ise bu konuda çok az şey yaptı. Ama yine de tüm umutlar, Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın hafta sonunda bölgeye yapacağı ziyarete bağlanmış durumda. İsrail eğer ateşkese yanaşacaksa, bu ancak Rice’ın ziyareti sırasında ya da sonrasında gerçekleşecektir. Ki bu hesap Hizbullah’ı bağlamıyor.”