1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

19 Aralık 2012

ABD’deki silah yasaları tartışması, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın Cezayir ziyaretinin yansımaları ve Almanya’daki bombalı saldırı girişimlerinin düşündürdükleri, bugünkü Avrupa basınının konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/175Ti
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Liberal Avusturya gazetesi Der Standard, Newtown’daki okul katliamının ardından Amerikalıların ateşli silahlara yaklaşımını şöyle irdeliyor:

“Ateşli silahlar Amerikan ruhunun ve halk kültürünün bir parçasıdır. Amerikan ulusu günümüzde 21. yüzyılda hâlâ bağımsızlık savaşı ve kıtanın fethine ilişkin efsanelere tutku ile bağlıdır. Tüm istatistikî verilerin aksine, Amerikan halkının çoğunluğu evde (ya da okulda, restoranda, metroda, otoyolda) yanında bulundurduğu silahla kendini canilere karşı koruyacağı inancını taşıyor. Ne var ki eldeki bu silahlar yüzde 90 oranında hırsızlara, katillere karşı değil, kendi aile fertlerine karşı kullanılıyor; silahlar, cinnet geçirenler tarafından -gittikçe artan oranda- kamusal alanlarda önlerine gelen herkese karşı kullanılıyor.”     

Muhafazakâr Danimarka gazetesi Berlingske Tidende ise ABD’de silah yasalarının sertleştirilmesi çağrılarına ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Sadece yasaların sertleştirilmesinin yeterli olmayacağını söyleyen ABD Başkanı Barack Obama haklı. Newtown’da düzenlenen törendeki konuşmasında Obama, toplumdaki anlayış tarzının da değişmesi gereğinden söz etti. Ama artık sözde kalınmamalı. Kongre’de ilgili yasalara ilişkin geniş çaplı bir girişim başlatılmalı, Başkan’ın da müdahalesiyle Amerikan vatandaşlarında bir tavır değişikliğine gidilmeli. Bu, yıllar sürecek bir çaba gerektirecektir. Ne var ki, nefsi müdafaa ile hiçbir ilgisi olmayan bu kolay yoldan silah teminine de son derece kararlı bir tavırla son verilmesi gerekiyor.”

Bugün çok sayıda Fransız gazetesinin ve bunlar arasında sol liberal eğilimli Liberation'un yorum sütunlarına taşıdığı konu ise Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Cezayir ziyareti… . Liberation'un, “Tarihin Yaraları” başlıklı yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Akdeniz'in iki yakasındaki iki ülkede aradan geçen zaman, tarihin yaralarını saramadı. Geçmişin karanlık dönemleri bir muhakeme süzgecinden geçirilmedi. Fransa ile Cezayir, sanki iki tarafı kucaklaştıracak çetrefil barış yolunu deneyecek güçte değillermiş gibi. Önceleri Fransa'nın Cezayir'e müdahalesi, ‘düzenin yeniden tesisi operasyonu' olarak formüle edilirken, Fransa Ulusal Meclisi 1999'un Haziran ayında bu ifadeyi ‘Cezayir Savaşı' olarak değiştirme kararı aldı. Fransa'nın sömürgeci geçmişinin tüm yükünü ve sorumluluğunu üstlenmesindeki zorluklar, ülkede gizliden gizliye var olan ırkçılık eğilimleriyle daha da güçleşiyor. Cezayir ve Fransa'da geçmişle adamakıllı bir yüzleşme olmadan bu konuda sükunet sağlamak ise mümkün değil.”

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung ise “Selefîler terörist olabilir” başlıklı yorumunda, Almanya'nın Bonn ana garında geçen hafta bombalı bir saldırının eşiğinden dönülmesi kapsamında şu görüşlere yer veriyor:

“Alman iç istihbaratından sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı ile polis, Almanya'da, Bonn'da hüküm giyen Türk kökenli Selefî Murat K. gibi düşünenlerin sayısını 4 bin olarak tahmin ediyor. Küçük gruplar halinde örgütlenmiş olan bu çevreler -Anayasayı Koruma Teşkilatı ve polisin dikkatini çekmeden- her an suç eylemlerine katılabiliyorlar. Bu, Selefîler mutlaka teröristtir anlamına gelmiyor. Ancak bu gelişmeler onların ne olup olmadığını kestirmede güçlük yaratıyor. 2006 yılında da Köln ana garında iki banliyö trenine bombalı bavullar bırakan iki Lübnanlı da muhtemelen bir Selefî grubuna bağlıydı. Çoğu kez internet üzerinden yapılan, terörist saldırılara geçme, ya da bomba imal etme planları, tek tek eylemcileri seferber etmeye yetiyor. Zihinlerin dinî ideolojilerle yıkanması ve terör eğitimi birlikte gelişen bir süreç oluşturuyor.” 

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Beklan Kulaksızoğlu

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik