1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

19 Aralık 2013

Türkiye’deki rüşvet ve yolsuzluk operasyonu, Almanya’da kurulan koalisyon hükümetinin politikaları Alman basınından seçtiğimiz yorum konuları.

https://p.dw.com/p/1AcP0
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Rheinische Post gazetesi Türkiye'deki rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla birlikte başlayan gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:

“Yıllarca Türkiye'deki siyasi cepheler çok net bir biçimde çiziliydi. Bir tarafta, bir zamanlar Kemal Atatürk tarafından kurulmuş olan modern Türkiye'yi ve bunun yanı sıra kendi arpalıklarını, dindar Türklerin çoğunluğuna karşı savunma göreviyle dolup taşan, iliklerine kadar seküler Kemalist eski seçkinler zümresi vardı. Diğer tarafta ise Recep Tayyip Erdoğan altında nihayet hükümeti fetheden İslamcılar. En son ordunun altı yıl önce Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kapatma girişiminin başarısızlığa uğramasıyla tarihî iktidar mücadelesi sona erdi. Şimdiyse İslami cephe içerisinde yeni bir kargaşa var. Erdoğan’ın takipçileri ile nüfuz sahibi Gülen hareketi arasında. Bir zamanlar ordu ve Kemalistlere karşı direnişte birlikte terleyen bu iki kesim arasında kardeş kavgası patlak verdi. Bu sefer kimin zaferi alıp götüreceği tamamen belirsiz. Kesin olan bir şey varsa o da Türkiye'yi yıllardır süren siyasi istikrarın ardından yeni dalgalanmaların beklediği. Avrupa Birliği’nin şimdiden buna hazırlanması gerekiyor: Erdoğan’ın siyasi tek adam şovu sona yaklaşıyor gibi görünüyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung üçüncü kez göreve gelen Başbakan Angela Merkel'in mecliste yaptığı ilk hükümet açıklamasını yorumluyor:

“Federal Meclis'te başbakanın yaptığı ilk hükümet açıklamasında, bugüne kadar izlenen Avrupa politikaları çizgisinden bir sapma gözlenmiyor. Rekabet gücünün iyileştirilmesi için yapısal reformlar, kamu borçlarının azaltılması ve katı bir malî politika Euro Bölgesi'nin zayıflayan ülkeleri karşısında Alman siyasetinin temel talepleri olmaya devam ediyor. Merkel, tüm bunlar için Avrupa Birliği antlaşmalarında en nihayetinde reforma ihtiyaç olduğuna değindi ama bu sürecin tamamlanmasının uzun zaman alacağı konusunda da yanılsama yaratmadı. Almanya Başbakanı, konseptinin AB Komisyonu ile üye ülkeler arasındaki ikili antlaşmalar imzalanmasını sağlayacak şekilde bir karşılık bulup bulmadığını, Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile görüşmesinde müzakere edebilir.”

Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel gazetesi yeni hükümetin dış politikasına ilişkin şu yorumu yapıyor:

“Koalisyon sözleşmesinde Avrupa'nın coğrafi komşuluğu içinde askerî operasyon ihtimallerinden vurgulu bir biçimde söz ediliyor. Ne var ki dünyada Alman ordusu Alman diplomasisine kıyasla çok daha az talep görüyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin iki Avrupalı daimi üyesi Fransa ve İngiltere'nin yanında Almanya Ortadoğu'da, İran sorununda ve hepsinden önemlisi Rusya'nın uluslararası anlaşmalara ortak edilmesi girişimlerinde istenen bir arabulucu konumunda. ABD'nin Almanya'yı içinde gördüğü rol de bu. Baba Bush'un ‘liderlikte ortaklık' kavramı tam da bu anlama geliyor.”

Hamburg'da yayımlanan Die Zeit Göç, Mülteciler ve Uyumdan sorumlu devlet bakanlığına getirilen Aydan Özoğuz'un Almanya tarihindeki ilk Türk kökenli bakan olmasına dikkat çekiyor:

“SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel Büyük Koalisyon'u parti içi üye oylamasına götürerek Angela Merkel'in alabileceğinden çok daha büyük bir risk aldı. Ama buna karşılık SPD'yi de birkaç gün içinde bundan önceki birçok yıldan çok daha güçlü bir biçimde değiştirmiş oldu. Bu SPD, göç politikalarında hediye edilmiş 4 yılın ardından ilk kez Türk kökenli bir devlet bakanını kabineye gönderdi. Her ne kadar politikalarında sonuncu sırada gelse de Almanya çok daha açık, sırf geçen yıl ülkeye 1 milyon göçmen geldi. Şimdi onlar nihayet ses ve sima kazanmış oldular. Ve muhtemelen bu, SPD'de göçmen kökenli bir kadının işgal edeceği son yönetici pozisyonu olmayacak.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ercan Coşkun

Editör: Ahmet Günaltay