1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

20.01.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Hülya Topcu20 Ocak 2005
https://p.dw.com/p/Abrt

Avrupa basınında bugün ABD Başkanı George Bush’un bugün düzenlenecek yemin töreniyle başlayacak ikinci görev süresi, Bush’un İran’a yönelik tehdit içeren açıklamaları, İngiltere’nin askerlerini Irak’tak çekmek istediği iddiası ve Asya’daki tsunami felaketinin sonuçları ile ilgili haber ve yorumlar dikkat çekiyor...

Bonn’da yayımlananan General Anzeiger, Bush’un ikinci görev süresini masaya yatırdığı yorumuna şöyle devam ediyor:

“Bush başkanlık seçimlerinde yeniden seçilmeseydi, partisi içindeki gücü de kısa süre içinde sona erecekti. Cumhuriyetçiler önümüzdeki yıl düzenlenecek Kongre seçimlerine ve 2008 yılındaki başkanlık seçimlerine yoğunlaşacaklar. Bush’un ikinci görev süresinde meşgul olacağı iki konu bu olacak. Buna ek olarak hareket alanı biraz sınırlanmış olacak. Bunun nedeni Başkan’ın birkaç yıl içinde ülkeyi soktuğu borçlar.”

Hamburg’da yayımlanan Die Zeit gazetesi de aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“ABD ve AB, daha çok enerji harcayarak güçlerini birleştirirse daha çok şey başarabilir. Örenği Berlin ve Paris teröre karşı savunmada, Washington’la iyi bir işbirliği yapıyor. Bu dünya ekonomisine de yansıyor. ABD’nin tsunami felaketinde yardımların BM çatısı altında yürütülmesini istemesi de cesaret verici. Bundan çıkarılacak ders küresel krizler, ancak küresel enstrümanların kullanılmasıyla giderilebiliyor.”

Würzburg’da yayımlanan Main-Post ise yorumunda, Bush’un ikinci başkanlık döneminde izlediği politikanın fazla değişmeyeceğini savunuyor:

“Yapılan son anketlere göre Amerikalılar ya Bush’u ya çok seviyor ya da ondan nefret ediyor. İkisinin arası yok. Bush yönetiminin izlediği politikalarda temkinli davranmasını beklemek de yine mümkün olmayacak. Verdikleri yanıltıcı mesajlarla kamuoyunu hayalkırıklığına uğratmaya devam edecekler. Bu yaşanan son örnekte de görüldü: Başkan Bush İran’a olası saldırıdan bahsederken, yeni Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice diplomasinin önemini vurguluyordu.”

Kopenhag’da yayımlanan Politiken gazetesi, Bush’un İran’la ilgili tehdit içeren sözlerini konu edindiği yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Rice Senato’ya verdiği ifadede, diplomasinin önemini vurguladı. Oysa Bush bir gün önce İran’a askeri operasyondan söz ediyordu. Bu gelişmelere bakıldığında Almanya, Fransa ve İngiltere’nin, İran’ın nükleer programları konusundaki diplomasi çabalarını sürdürmelerinin zorunluğu ortaya çıkıyor. ABD de diplomasinin önemli olduğuna inanıyorsa o zaman AB’nin İran konusundaki çabalarını desteklemeli ve savaş tam tamları çalmaya son vermeli.”

İngiltere’de yayımlanan Daily Telegraph’ın bugünkü baskısında, İngiltere’nin askerlerini Irak’tan ne zaman çekeceği konusunda ABD’ye baskı yaptığı iddiasına yer veriliyor. Güvenilir kaynaklara dayandırılarak verilen haberde, Londra hükümetinin Amerikan yönetimini, Irak’tan çekilme konusunda bir plan hazırlanmasının Irak hükümetine destek anlamına geleceği konusunda iknaya çalıştığı vurgulanıyor. Haberde hükümetin, isyancıların yabancı askerlerin sürekli Irak’ta kalacağı yönündeki iddiasının askerlerin çekilmesi ile yalanlanmış ve Irak’a da önemli bir politik sinyal verilmiş olacağını savunduğu kaydediliyor.

Alman Süddeutsche Zeitung ise İngiliz askerlerinin Basra’da 2003 yılında Iraklı mahkumlara yaptığı işkencenin fotoğraflarının basına yansımasını yorum sütunlarına taşıyor. Gazetenin manşetinde İngiliz bir askerin Iraklı bir mahkumun üzerine çıkarak yaptığı işkence fotoğrafına yer veriliyor. Haberde fotoğrafların ortaya çıkmasının Blair hükümetini zor duruma düşürdüğü ifade edilerek, “Blair fotoğrafları ‘şoke edici ve öfkelendirici’ diye nitelendirdi. Muhalefetteki Liberaller ise Blair’e fotoğrafların Irak’taki askerlerin güvenliğini tehlikeye attığı suçlamasında bulundu. Blair’in seçim kampanyaları, bu fotoğraflardan etkilenecek” deniliyor.

Basın turumuzda son olarak Fuldaer Zeitung’un Güney Asya’daki tsunami felaketinin düşündürmesi gereken sonuçları ele aldığı yorum dikkat çekiyor:

“Tsunami felaketi öncesinde de dünyanın düzeni yolunda değildi, afetin yaraları sarıldıktan sonra da olmayacak. Dünya üzerinde milyonlarca insan acı çekiyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yoksullukla mücadele öncelikli hedef olmalı. Sanayi ülkeleri her yıl dünya genelinde 30 bin çocuğun ishal, bronşit ve sıtma gibi tedavisi mümkün hastalıklar yüzünden ölmesine göz yummamalı. Her gün sekiz bin gencin AIDS’a yolaçan HIV’e yakalanması normal görülmemeli.”