Alman basınından özetler

Ulusal çaptaki Die Welt gazetesi'nden bir alıntıyla başlıyoruz basın turumuza... Fransa’nın Toulouse kentindeki bir Yahudi okuluna düzenlenen ve en az 4 kişinin öldüğü silahlı saldırıya ilişkin olarak gazetede şu satırlar yer alıyor:

“Yaşananlar, korkunç bir cinayetten daha da ötedir: Seri cinayet çılgınlığı ve kamuya açık alanı sembolik olarak zaptetme, ilaveten Fransız seçim kampanyasının ortasında hedeflenmiş korku saçma kampanyası. Tüm bunlarla verilmek istenen mesaj: İster Müslüman bir parşütçü olun, ister Yahudi bir öğrenci, bu hepinizin başına gelebilir. Terörsistler, kurbanlarını ait oldukları gruplara göre belirliyor. Bundan 30 yıl önce Fransa’da bir terör dalgası yayılıp ülkeye büyük zarar verdiğinde de böyleydi, şimdi de. Kimse Almanya’nın da bu tarz saldırılara karşı hazırlıklı olduğunu söyleyemez. Fransa’da resmî yas ilan edildiğinde Almanlar da yas tutumak için sembolik olarak Bellevue Sarayı’nın tepesinde dalgalanan bayrağı yarıya çekse, nasıl olur acaba?”

Sırada Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü SIPRI'nin her yıl yayınladığı geleneksel silahlanma raporunu konu alan bir yorum var. Başkent gazetelerinden Berliner Zeitung, ABD ve Rusya’nın ardından dünya silah ihracatında Almanya’nın 3’üncü sırada gelmesini şu satırlarla eleştiriyor:

“Bunun en büyük sorumlularından biri de mevcut hükümettir.Hrıstiyan Birlik Partileri ve Hür Demokrat Parti koalisyonu, Alman silah imalatçılarının, Pakistan, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelere silah satmasına izin verdi. Hükümet, bu karar ile silah ihracatına dair yönetmelikleri ihlâl etti. Zira bu yönetmelikler, Ortadoğu gibi kriz bölgelerine ihracatı yasaklıyor. Ancak koalisyon partileri, kendini haklı çıkarmak için istihdam alanlarının korunmasını sebep gösteriyor. Bu sebebin silah imal eden firmaları savunmak için yeterli olmadığını anlamak için bir barış örgütüne üye olmaya gerek yok. Almanya’nın tıpkı eskiden olduğu gibi tarihi sorumlulukları var.”

SD. Almanya'da yılda kişi başına ortalama 82 kilo "kullanılabilir durumdaki" gıda maddesi çöpe atılıyor. İşte bu gerçekten hareket eden Federal Tarım ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı, son kullanma tarihi geçen, ancak yine de yenebilir durumdaki gıdaların hemen çöpe atılmasını önleyecek bir bilgilendirme kampanyası başlattı. Basın turumuzdaki son yorumu da bu konuyla ilgili seçtik. Stuttgarter Nachrichten gazetesinde şu ifadeler yer alıyor:

“Almanya’nın en iyi domatesini bulmak için, 21 bin süpermarkete, 4 milyon broşür dağıtmaya hiç gerek yok. Doğanın gıda maddelerini ideal formda oluşturduğunu ve yamuk bir havuçun da harika bir tadı olabileceğini anlamak için bir kez ısırmak yeterli. Yani süpermarket müşterilerine 4 milyon bedava havuç dağıtılsa, bu kampanya parası ile daha iyi bir yatırım yapılmış olunurdu. Ancak Tarım ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı'nın yaptığı kampanya ile bir şeye önemli bir faydası oldu: Hem Almanya genelinde edilen israf için yapılan araştırma, hem de son kullanma tarihi geçen ürünlerin, bir süre daha tüketilebileceğine dair yürütülen kampanya, gıda maddelerinin daha bilinçli tüketilmesi konusunun, kamuoyunda geniş yankı bulmasını sağladı.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa