TÜR 2004 Presseschau 2

İsviçre merkezli Neue Zürcher Zeitung’un devam eden uçuş yasaklarıyla ilgili yorumu şöyle:

“İş adamları ya da mesleki açıdan hafta sonları hava yolunu kullananların yanı sıra uzun mesafe tatilleri için de uçaklar tercih ediliyor. Balear, Kanarya ya da Yunan adalarına uygun tatil imkânlarının çoğalmasıyla bu varış noktaları, Tessin’e ya da Adriyatik kıyısına tercih edilir oldu. Bu eğilimin devam eden zorunlu bekleme döneminin ardından da aynı şekilde devam etmesi muhtemel. Şu an havaalanlarında etkili olan sessizliği, ulaşım imkânlarının artmasının ekonomik büyümeyi etkileyen vazgeçilmez faktörler arasına mı girdiğine kafa yormada kullanmalı.”

Fransa’nın başkenti Paris’te yayımlanan Libération gazetesinin aynı konudaki yorumundaysa şu ifadelere yer veriliyor:

“Yetkilileri çok aşırı tedbirli olmakla suçlamak doğru olur mu? Ard arda iki büyük olay fazlasıyla abartıldı. Domuz gribi ilkiydi, olası uçak kazalarıysa ikincisi. Tedbiri elden bırakmama prensibi, üstün teknolojiden kaynaklanan şımarıklığı dizginlese de sistematik temkin birçok olumsuzluğu da beraberinde getirebiliyor. Kamuoyu belirli risklerin mantık çerçevesinde kabul edilmesinin gelişmenin bir parçası olduğunu zamanla anlayacaktır.”

Alman Uçuş Güvenlik Dairesi Almanya semalarında uçuş yasağını yeniden uzattı. Avrupa’nın bir bölümündeyse uçuşlara kademeli olarak izin verilmeye başlandı. İspanya’nın başkenti Madrid’de yayımlanan sağ liberal eğilimli El Mundo gazetesi çıkabilecek problemlere şöyle dikkat çekiyor:

“Havayolu şirketlerinin yoğun eleştirilenin ardından AB ulaştırma bakanlarının video konferansında bazı bölgelerdeki uçuş yasaklarının kaldırılması karalaştırıldı. Trafiğe açılan hava sahasının bir bölümünde uçuşlara izin verme kararı milli hükümetlere bırakıldı. Böylesi küresel bir kararı AB’nin bizzat vermesi gerekirken, üye hükümetlere ve havayolları şirketlerine bırakması oldukça şaşırtıcı. Örneğin Madrid-Frankfurt seferi için İspanya “uçabiliriz” derken Almanya “hayır” derse ne olacak?

Hollandalı de Volkskrant gazetesiyse havayolu şirketlerinin durumunu irdeliyor:

“Havayolu şirketleri hava sahasının kapatılmasından şikayetçi. Zararları artarken, hisse senetleri düşüyor. Meslek kuruluşlarından, “şimdiki durum 11 Eylül'den bile daha kötü” sesleri yükseliyor. Aynı zamanda da devletin bu durumdan etkilenen havayolu şirketlerine destek çıkması talep ediliyor. Mevcut tablo tabii ki birinci sınıf bilet satışlarındaki artışın ortaya koyduğu gibi, küresel ekonomik krizden çıkmaya henüz başlamış olan havayolları şirketleri için oldukça kötü. Şirketler bilet fiyatlarını artırmaktansa, vergi mükellefinin cebinden çıkacak devlet desteğini tercih ediyorlar. Ancak bu talep British Airways gibi zor durumdaki havayolu şirketlerinden geliyor. Air France gibi büyük şirketlerse sessizliğini koruyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay