20.06.2011-Alman basınından özetler

Stuttgarter Nachrichten gazetesi, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun devleti iflasa düşürmeden sert tasarruf önlemlerini başarılı bir biçimde uygulayacak gücü olmadığı görüşünü savunuyor. Yorumun devamını okuyoruz:

“Lüksemburg’ta Euro kuşağının maliye bakanları Yunanistan için mali destek imkanları ararken, Atina’da binlerce gösterici, aslında fedakarca yapılmak istenen yabancı mali desteği, tahammül edilemez bir vesayetçilik olarak eleştiriyorlar. Yunan muhalefeti, güçleri birleştirerek son anda felaketten dönmenin yolları arayacağına, sorumluluktan kaçıyor. Yunanistan’da her zaman olduğu gibi herkes önce kendini düşünüyor.”

Nürnberger Zeitung, dünya mali piyasa kuralları hiçe sayıldığında neler olabileceğini AB’nin bir yıldan bu yana Yunanistan’a yaptığı yardımlarla gözler önüne serdiğine işaret ediyor. Yorumun devamını okuyoruz:

“Kriz başgösterdiğinde Yunanistan’a yanlış anlaşılmaya imkan vermeyecek bir tarzda (mali) garanti sunmak ve daha sonra şartlar üzerine konuşmak yerine, sürekli kavga ediliyor, tartışılıyor. Bu yoldan kamuoyu oluşturulması gerçi iyi bir siyasi gelenek ama, siyaseti, para akrobatları karşısında dezavantajlı bir noktaya itiyor. Yardımlara ilişkin önşartlar ve çekinceler uzmanların sorumluluğunda incelenecek yerde kamuoyu önünde enine boyuna tartışıldığı sürece, ortaya çıkacak güvensizlik hem Yunanistan’ı hem de AB’ni gittikçe daha fazla girdaba çekecektir.”

Leipziger Volkszeitung gazetesinden seçtiğimiz yoruma gelince. Gazete, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin Amerikalılarla Taliban’ın ülkenin geleceği konusunda diyalog içinde olduklarını nihayet doğrulamasının, kendi başarısızlığının itirafından başka anlam taşımadığını belirtiyor. Yorumun devamında şu görüşler yer alıyor:

“Yıllarca Afganistan'daki terör yuvalarına karşı NATO liderliğinde sürdürülen askeri operasyonlar, istenilen başarıyı sağlamamıştır. Tam tersine. Almanya bile artık Afganistan’dan onurlu çekilişi tartışmaya başladığı bir sırada, anlaşılan o ki, artık ezeli düşman ile diyaloğa girmeye hazır duruma gelinmiştir. Batı için acı verici bir durumdur bu. Afganistan’ı 2001 yılına kadar demir yumrukla yönetmiş olan Taliban açısından ise bir çeşit diplomatik ödüllendirmedir. Taliban yönetiminin şimdiye kadar sessiz kalmayı yeğlemiş olması, kendine ne kadar güven duyduğunu ve elinin ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor.”

“Arap Baharı”nın yaşandığı Kuzey Afrika’da, Fas Kralı VI. Muhammed de reformlara gitme kararı aldı. Ancak kamuoyuna açıklanan reformlar muhalefet tarafından tatmin edici bulunmadı. Badische Zeitung adlı gazetenin, Fas’taki bu çelişkili duruma ilişkin şu yorumu özetle şöyle:

“Kralı incitme ve kamuoyu önünde rejime eleştiri yöneltme Fas’ta cezai kovuşturma gerekçesidir. Belki de verilen sözlerle uygulama arasındaki bu çelişki nedeniyle Fas'taki muhalefet olumsuz tavır takınıyor. Yıllardır yapılan reform vaatlerinden sonra Kralın demokrasiye gerçekten izin vereceğine halkın inanmadığı anlaşılıyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay