TÜR 2010 Presseschau II

Avusturya’nın başkenti Viyana’da yayımlanan Der Standard gazetesi yorumunda “Türkiye ve PKK arasındaki gerilimin azaldığına dair işaretlerin geldiğini” belirtiyor:

“Irak’ın Kürt bölgesinden Türkiye’ye geçerek teslim olan militanların sayısı oldukça azdı. Silah bırakanlar, tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla bunu yapsalar da Türk hükümeti tarafından dolaylı yoldan davet edildiler. (…) Ancak ülkedeki aşırı sağ ve milliyetçi sol kanat Başbakanı zorluyor. Erdoğan şimdiye kadar bu direnişe karşı koyabildiyse de süreci yavaşlattı denebilir. Ayrıca Erdoğan’ın bu konuda bu kadar ilerleme kaydetmesi ordunun bu konuda arkasında olduğunu bilmesinden kaynaklanıyor. Ancak Öcalan’ın “barış planı” gizli tutulacak ve Erdoğan’ın PKK liderinin isteklerinin ne kadarını yerine getirdiği kontrol edilemeyecektir.”

Fransa’da yayımlanan muhafazakâr eğilimli Le Figaro gazetesi de Türkiye'nin dış politikadaki değişiklik adımlarını taşımış yorum sütunlarına:

“İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkiler birkaç ay önce kötüleşmeye başladı. Bugüne kadar devam eden ancak bastırılmaya çalışılan kriz artık açığa çıktı ve Ankara’nın diplomasi anlayışı sorgulanır hale geldi. (…) Türkiye uluslararası alanda bağımlısızlığını daha belirgin hale getirerek Arap ve Müslüman ülkeler cephesiyle yakınlaşıyor. Peki, neden şimdi? Dünya’nın 17’inci büyük ekonomisine sahip olan Türkiye, bölgedeki konumunu güçlendirmek istiyor. Avrupa tarafından ihmal edilmişlik içinde yönünü Ortadoğu’ya çeviriyor. Ermenistan’la barış adımları da Rusya ile yakınlaşmanın önünü açıyor.”

Polonya’da yayımlanan muhafazakâr Rzeczpospolita gazetesiyse yorumunda İran’ın tartışmalı nükleer programına değiniyor:

“İran’ın eninde sonunda bir atom bombasına sahip olacağı açıkça ifade edilmeli. Ne yeni yaptırımlar ne Batıyla cazip ticari ilişki teklifleri ne de saldırı tehditleri bu duruma engel olabilir. Aşırı İslamcıların eline geçmesi ihtimali hiç de düşük olmayan Pakistan nasıl atom bombasına sahipse, İran'ın da bombaya bir gün kavuşacağı düşüncesine alışmak zorundayız. Batı hem siyasi, hem teknolojik hem de askeri açıdan savunmaya hazırlıklı olmalıdır. Bu hazırlık İran'ın cesaretini kıracak ölçüde olmalıdır. İran'a önleyici saldırıda bulunmak yarar sağlamaz.”

Afganistan'da 20 Ağustosta yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle, görevdeki Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin seçimlerdeki en büyük rakibi eski Dışişleri Bakanı Abdullah Abdullah iki aday arasında yeniden seçim yapılmasını istiyor. Hamid Karzai'nin de bugün konuyla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor. Almanya’da yayımlanan Nürnberger Nachrichten gazetesinin Afganistan'daki seçim belirsizliğiyle ilgili yorumu şöyle:

“Mevcut durum karşısında AB'nin yaptığı gibi, Afganistan'daki cumhurbaşkanlığı seçiminin tekrarlanmasının talep edilmesi demokratik olsa da hedeften sapma anlamına gelir. Kış mevsiminin kapıya dayanması ve Taliban unsuru göz önüne alındığında yeniden sandık başına gidilmesi 20 Ağustostaki seçimlerden daha büyük engellerin aşılmasını gerektirir. Şimdi daha gerçekçi çözüm yolları üzerinde durulmalıdır. Örneğin Afganistan Ulusal Meclisi Loya Jirga toplanıp, uygun bir çözüm bulabilir.”

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay