1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

20 Kasım 2013

Bugün Alman basınında öne çıkan yorum konuları Lübnan'daki İran Büyükelçiliği'ne düzenlenen saldırı, Almanya'da hükümet kurma çabaları ve onaylanan AB bütçesi.

https://p.dw.com/p/1ALBe
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Rheinpfalz gazetesi Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki İran Büyükelçiliğini hedef alan, onlarca kişinin öldüğü saldırıyı yorumuna konu alıyor:

“İran Büyükelçiliğine yapılan saldırı Suriye iç savaşının yayıldığını gösteriyor. Bu bir dinsel kimlik mücadelesi, Sünniler ile Şiiler arasında bir kavga. Suriye rejimi müttefikleri sayesinde iç savaşta askeri başarılar elde ederken, Lübnan'da El Kaide açık bir mesaj veriyor: Aşırı dinci Sünniler, İran yanlısı kesimin zaferini kabul etmeyecekler. Aksine onlara karşı tüm Ortadoğu'da savaşacaklar.”

Süddeutsche Zeitung da Suriye'deki iç savaş ile Lübnan'da yaşanan şiddet olayları arasında bağ kuruyor:


“Doğu Akdeniz ülkelerinde beklenen gelişmeler neler? Suriye'deki iç savaş daha yıllarca sürecek ve Lübnan'ın karşı karşıya olduğu tehlike de artacak. Bundan kısmen iki taraftaki aşırı gruplar kısmen de komşu ülkeler sorumlu. Suudiler, Türkler ve Katarlılar Sünni ayaklanmasına mali destek vererek İran'ı hedef alıyorlar. Tahran Hizbullah'ı silahlandırıyor, Devlet Başkanı Esad'a destek veriyor. Suriye ile Lübnan büyük güçlerin çıkarlarının çatıştığı bir muharebe alanı.”


Almanya'da hükümet kurma çabaları sürüyor. Hrıstiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD), gelecek hafta müzakereleri sonuçlandırmayı hedefliyor. Partilerin en üst düzey yetkilerinin bir araya geldiği dünkü altıncı tur görüşmede taraflar iş piyasası ve emeklilik politikasının ana hatlarında temel bir uzlaşı sağlandı. Ancak SPD’nin talep ettiği genel asgari ücretin miktarı gibi kritik konularda görüş ayrılıkları sürüyor. Kölner Stadt Anzeiger gazetesi Hrıstiyan Birlik partilerinin pazarlıklarda taviz verdiğini yazıyor:

“Hrıstiyan Birlik partileri (CDU/CSU) içinde pek çok kişi şunu soruyor: Nasıl oluyor da parti neredeyse mükemmel bir seçim başarısının ardından savunma konumuna düşüyor? Bu, Hrıstiyan Birlik partilerinin iletişim kurma yeteneksizliğinden değil iletişim kuracak bir konuları olmamasından kaynaklanıyor. CDU/CSU'nun seçim kampanyalarında öne çıkardığı tek konu vardı. O da Angela Merkel'in ne kadar muhteşem bir başbakan olduğu idi. Bu stratejinin tek hedefi Angela Merkel'in başbakan kalmasıydı. Bu hedefe ezici bir şekilde ulaşıldıktan sonra Birlik Partileri'nin itici sistemi enerji kaybetti."

Avrupa Parlamentosu aylar süren tartışmaların ardından 2014-2020 bütçesini onayladı. AB 7 yıllık dönemde 960 milyar euroya kadar harcama yapabilecek. Almanya ve İngiltere'nin ısrarı üzerine, bir önceki döneme göre yüzde 4 oranında tasarrufa gidildi. Straubinger Tagblatt gazetesi AB'nin çizgisini değerlendiriyor:

“Brüksel bundan böyle desteklediği projelerin gerçekten kalıcı bir etkisi olup olmadığına daha çok dikkat edecek. Yani projeler, gerçekten istihdam olanakları sağlamak, gençlere geleceğe yönelik perspektif sunmak, küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek için olmalı. Topluluğu canlandıracak altyapıyı bunlar oluşturuyor. Bu adımları atmak, sadece spor uçaklarının indiği küçük havaalanları ve yeni yollar inşa etmekten önce geliyor.”



© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez

Editör: Ayhan Şimşek