21.01.2010 - Avrupa basınından özetler

Fransız “La Presse de la Manche” gazetesi Haiti'nin yeniden imar sürecini konu alıyor yorumunda:

“Haiti’nin yeniden imarının büyük uğraş gerektireceği açık. Hem de yıllar boyunca. Bu geçiş döneminde, Haiti’nin egemenliği ve kendi rızasına saygı içinde ülkeyi kontrol altına almak gerekecek. Haitililerin ülkelerini yeniden inşa edebilmeleri için ülkelerinde kalabilmelerini sağlamak gerek. Ülkenin göç yoluyla kan kaybetme tehlikesi yüksek. Zaten Fransa’ya, Kanada ya da ABD’ye göç etmiş yeterince Haitili var.”

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’den “Nepszabagsag” gazetesi ise AB’nin kendi afetlerden korunma sistemini oluşturması gerektiğini belirtiyor yorumunda ve bu şekilde güçler birleştirilerek masrafın düşürülebileceğini, yardımın daha hızlı bir şekilde ilgili bölgelere ulaştırılabileceğini kaydediyor.

ABD Başkanı Barack Obama dün göreve gelişinin birinci yıldönümünde ağır bir iç siyasi darbe aldı. Obama'nın liderliğindeki Demokratlar'ın adayı Martha Coakley, Massachusetts eyaletindeki Senato ara seçimini kazanamadı ve otuz yılı aşkın bir süredir Demokratların kalesi olarak bilinen eyalet Cumhuriyetçiler'in eline geçti.

Fransız “Le Monde” gazetesinin yorumunda satırları okuyoruz:

“Cumhuriyetçiler Massachusetts seçimlerini bir anti-Obama referandumuna dönüştürdüler. Ve Obama'ya karşı 2009 yılı yaz aylarından beri aralıksız sürdürdükleri kampanyanın etkili olduğu görüldü. Bu, Kasım ayındaki Kongre seçimleri öncesinde Obama için çok kötü bir işaret. Şimdi zarar gören inanılırlığını yeniden kazanmak ve hareket serbestisi önündeki engelleri kaldırmak zorunda.”

Fransız “Le Figaro” gazetesi seçim sonucunu bir ‘uyarı ateşi' olarak nitelendiriyor ve Obama'nın kararlı bir şekilde karşılık vermesi gerektiğini belirtiyor:

“Demokratlar'ın kalesi Massachusetts'te Senato'ya Cumhuriyetçi Scott Brown'ın seçilmesi, yeni bir popülist yaklaşımın güç kazandığını göstermesi açısından Obama'yı harekete geçirmeli. Bu popülist hareket, bir yıl önce büyük bankaların kurtarılması için devlet kasasından verilen milyarlarca dolarlık yardımlara tepki olarak oluşmuştu. Federal devletin rolünün genişletilmesi yönündeki her adıma karşı çıkan bu hareket büyük başarı da kazandı. Ve bu süreçte, Obama'ya 2008'de seçim zaferi yolunu açan metodu, interneti kullandılar.”

Amsterdam'da yayımlanan “de Volkskrant” gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Senato'da bir koltuk kaybetmek tabii ki siyasi açıdan herşeyin sonu değil. Demokratlar Kongre'deki çoğunluğunu koruyor. Obama da elindeki herşeyi kaybetmiş değil. Şansı biraz yaver giderse inisiyatifi yeniden eline geçirebilir. Ancak seçim sonucu Başkan ve Demokratlar için bir uyarıdır. Ellerindeki güç bazılarının düşündüğünden çok daha kırılgan. Kasım'daki Kongre seçimlerinde yeniden kan kaybetme olasılığı yüksek. Obama'nın seçim zaferi tarihi anlam taşıyordu. Ancak Massachusetts'ten çıkan sonuç, Amerikan seçmenin geçmişe takılıp kalmadığını ve her seferinde yeniden ikna edilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.”

Varşova'dan “Rzeczpospolita” gazetesi de Amerikalı seçmenin tavrını değerlendiriyor:

“Obama'dan hoşnutsuzluğu giderek artan Amerikan kamuoyu ne istiyor? Belki de Amerikalıların çoğunluğu Cumhuriyetçileri Demokratlara tercih ediyordu, ama 2008 seçimlerinde Cumhuriyetçilere ders vererek iktidara aslında çok da istemedikleri birini taşıdılar… Ya da Amerikalıların çoğunluğu seçim kampanyaları sırasında Obama'nın söylediklerini dinlemeden sadece karizmasından etkilenerek oy verdi. Tabii Amerikalıların aslında ne istediklerini kendilerinin de bilmiyor olması da ihtimal dahilinde.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Köylü