1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2101 Presseschau 2

21 Ocak 2011

Bugünkü Avrupa basını, İstanbul'daki İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili yapılan görüşmeler, Tunus'taki protestolar ve Çin Devlet Başkanı Hu Jintao'nun ABD ziyaretiyle ilgili yorumlara yer veriyor.

https://p.dw.com/p/100To

Avusturya'dan Die Presse, 5+1 olarak tanınan, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi beş üyesi ve Almanya'nın İran'lı yetkililerle sürdürdüğü nükleer pazarlığı ele alıyor. Gazete yorumunda, görüşmelere Türkiye'nin ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, Ankara'nın bölgedeki önemini analiz ediyor:

"İsrail-Suriye, Lübnan, İran... Ortadoğu'da bir sorun olduğunda, Ankara arabuluculuk yapma girişiminde bulunmadan edemiyor. Bu konuda çok hızlı bir başarı sağladığı söylenemez. Ancak Başbakan Erdoğan için öncelikle bir mesajın verilmesi önemli: 'Biz yine buradayız. Türkiye'yi'de hesaba katın.' Yani Başbakan Osmanlı geleneğine göre, Arap ülkeleri ile bütün dünyayı şekillendirebilecek bir birlik kurmaya çalıştıklarını söylüyorsa bunun bir anlamı olmalı. Türkiye, 'Biz herkesle konuşabiliriz' diyerek arabulucuk konusunda sergileyeceği nitelikleri ortaya koyuyor. Ancak Erdoğan İsrail'e karşı daha fazla sert ve kırıcı sözler kullanıp, Arap dünyasında topladığı puanlarla İran'a yanaştıkça, arabulucuk konusunda söylediklerinin daha az doğru olduğu anlaşılıyor."

Fransız Paris Normandie gazetesi bugünkü sayısında Tunus'ta Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin indirilmesiyle sonuçlanan Yasemin Devrimi'nin ardından ülkenin durumunu mercek altına alıyor:

"Tunus'ta Bin Ali'siz ilk hafta sona eriyor. Pazartesi gününden çok gelişmeler oldu ve ülkede güvensizlik arttı. Ülkenin yeni ile eski arasında yalpaladığı hissediliyor. Eski hükümetteki bakanların bir kısmı yeni hükümette kalıyor, ancak bu kişiler Bin Ali'nin partisinden istifa ediyor. Tunus sokaklarında protestolar sürüyor, polis havaya ateş ediyor ve her iki tarafın da ihtiyatlı davrandığı hissediliyor. Sanki iki taraf da bu kırılgan dengeyi bozmaktan korkuyor. Bugüne kadar zafer kazananların intikam girişimi olmadı. Toplu idamlar gibi. Bu bir değişim ama ihtiyatlı bir değişim. Tunus halkının bu ayaklanma ile başa çıkmak için şimdiye dek sergilediği olgunluktan nasıl etkilenilmez ki?"

Bir başka Fransız gazetesi Le Monde ise Çin Devlet Başkanı Hu Jintao'nun ABD ziyaretini ele alıyor. Yorumda ABD Başkanı Barack Obama'nın Çin'e gerçekçi yaklaştığı değerlendirmesi yapılıyor:

"Çin Komünist Partisi ile Devlet Başkanı Hu Jintao'nun Washington ziyareti özellikle bir noktanın doğruluğunu göstedi: Çin ile ABD arasındaki ilişkiler ancak sorunlarla dolu olabilir. Uzun süreden beri ilk kez Amerika, onunla her açıdan rekabet edebileceğini anlayan bir güçle yüz yüze geldi: Ekonomik, askeri, teknolojik ve kültürel alanlarda... İri kıyım Çin dünya ekonomisinin manzarasını yeniden şekillendirdi. Stratejik bir dev olmayı arzuluyor, hem de sadece kendi bölgesinde değil. Sorunlar, sürtüşmeler, gengirlikler olabilir. Barack Obama'nın en büyük kazancı, bunları saklamamasında yatıyor."

Hollanda'dan NRC Handelsblad gazetesi ise bugünkü sayısında, Alman Ordusu'nun Afganistan misyonunu değerlendiriyor. Yorum şöyle:

"Federal Meclis'teki milletvekilleri, Almanya'nın Afganistan misyonunun tasvip bulmadığını biliyorlar. Halkın büyük bölümü, Alman Ordusu'nun derhal Afganistan'dan çekilmesini istiyor. Hükümet partileri ve muhalefetin büyük bölümü ise Almanya'nın güvenlikle ilgili endişeleri ve ittifaka sadık kalmak istemesi nedeniyle Afganistan'ı böylesine basitçe terkedemeyeceği görüşünde. Savunma Bakanı Karl Theodor zu Guttenberg ani bir çekilmenin mümkün olamayacağını ve kademeli çekilmenin de ancak ülkede güvenliğin elvermesi halinde başlatılabileceğini göstermek için herşeyi yaptı."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ahmet Günaltay