Alman basınından özetler

Berlin'den Tagesspiegel, Joachim Gauck'un cumhurbaşkanı adaylığını yorum sütunlarına taşıyor:

"Federal Almanya'nın, tarihî bir dönüm noktasında siyasete adım atmış bir cumhurbaşkanına sahip olması önemli bir hadise. Bir zamanların yurttaşlık hakları savunucusu, sadece eski Doğu Almanya'nın ardında bıraktığı en kötü alanda, 10 yıllık bir geçmişle hesaplaşma sürecini yönetmekle kalmadı. Aynı zamanda, demokrasi ve özgürlüğün ikna edici ve ilham veren bir vaizi oldu. Gauck, 1989-1990 yıllarının mirasını bu cumhuriyet altında angaje, bilinçli ve istekli bir hayata dönüştürdü ve böylece bu cumhuriyetle özdeşleşmenin örneğini ortaya koydu. Şüphesiz Gauck, Doğu Alman olmaktan vazgeçmedi ancak bir Doğu Almanın kendi tarzında birleşik Almanya'nın da bir ferdi olabileceğini gösteriyor."

Berliner Zeitung ise Joachim Gauck'un cumhurbaşkanı adaylığının zamansız olduğunu belirtiyor:

“Joachim Gauck, ekonomik bağımsızlığı olan, şehirli ve özgürlükçü orta kesimin tutarlı bir temsilcisi. Eski orta kesimin... Tam da piyasaların özgürce hareket etmesinin pek çok insanın özgürlüğünü elinden aldığı hatta politikacıların da özgürlüğünü kısıtladığının anlaşıldığı bir zamanda cumhurbaşkanı olacak. Yani öyle bir zaman ki, yeni düzenlemeler, kısıtlamalar, duvarlar söz konusu. Bu Gauck'un dünya görüşüne hiç uymuyor. Belki de cumhurbaşkanı olmak için geç kaldı.”   

Frankfurt’ta yayımlanan Märkische Oderzeitung gazetesi Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in vaat ettiği silahlanma programını yorum sütunlarına taşıyor:

“Putin yine en iyi bildiği şeyi yaptı. Eskide kalmış düşmanlık imgelerini bulup ortaya çıkardı ve devasa bir silahlanma programı açıkladı. Mevcut şartlarda Putin cumhurbaşkanlığı seçimlerini pekâlâ kazanacak. Hatta muhtemelen ilk turda bu kesinleşecek, aksi halde oyları sayanlar ne kadar korksa yeridir. Buna rağmen Putin’in önünde büyük bir sorun var: Dünya görüşü çoktan geçmişte kaldı, zira bu anlayış demokrasiye ve uluslararası işbirliğine imkân vermiyor. Hayalini kurduğu kudret gitgide bir hayal ürününe dönüşecek. Her şey bir yana Rusya’nın yeni silahlar için 600 milyar euro temin edebileceği bile bir hayli şüpheli.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise ABD’nin İran politikasını mercek altına alıyor:

“Şimdi İran ile sıcak bir çatışma olasılığını önleyecek soğukkanlı insanlar aranıyor. Bunu ABD Başkanı Barack Obama da biliyor. Tanrıya şükür ABD’de bu kez, öncelleri gibi ruhsuz bir biçimde savaş tamtamları çalmayıp bunun yerine İran’ın canını gittikçe daha çok yakan yaptırımlar hayata geçiren bir başkan yönetimde. Bu durum, İran yönetiminin neden özel bir düşmanlık göstermek zorunda kaldığını da açıklıyor. İsrailli diplomatlara yönelik propagandanın perde arkasında Natanz nükleer tesislerinde düzenlemeler hayata geçiriliyor. Ancak bununla birlikte İran yönetimi nükleer programı ile ilgili doğrudan müzakereleri kabul etmeye de hazırlanıyor. İsrailliler, diplomatik sürece zaman tanımakla gayet iyi bir adım attılar.”

© Deutsche Welle Türkçe

DW,BS/DE/EC