1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

21.03.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Nihat Halıcı21 Mart 2006
https://p.dw.com/p/Abn4

Belarus’ta yapılan devlet başkanlığı seçimlerinden diktatörlükle suçlanan Aleksandr Lukaşenko’nun zaferle çıkması, Alman basının haber ve yorum sayfalarında yoğun şekilde işlenen konular arasında…

Frankfurter Allgemeine Gazetesi, Belarus’taki seçimlerin göstermelik olmasına rağmen pek çok olumlu etkisi olduğuna dikkat çekiyor. Gazetenin yorumu özetle şöyle:

„Başkan Aleksandr Lukaşenko, gürüntüyü tamamlamak için rakip adaylara izin vermek zorunda kaldı. Diğer yandan seçimler vesilesiyle Batının ilgisi Belarus’taki mevcut duruma odaklandı. Başkan Lukaşenko’nun Pazar günkü gösterilerde güvenlik güçlerinin neden ılımlı davrandığına şu sözlerle açıklık kazandırıyor: Putin’i Batı karşısında zor durumda bırakmak istemedik. Bu itiraf iki şeyi gösteriyor: Belarus’a karşı baskı sonuç vermektedir. Yapılması gereken ikinci tesbit ise Lukaşenko’ya kol kanat geren Kremlin liderine karşı da artık daha kararlı davranma gereğidir.“

Münih’te yayımlanan „Tz“ gazetesi, Belarus seçimleri sonrası şekillenen siyasi manzara karşısında Batının harekete geçmesi gerektiğini yazıyor:

„Belarus’ta ortaya çıkan seçim sonucunu tahmin etmek zor değildi. Şimdi bu konuda adım atma zamanıdır. Çünkü Belarus’ta muhalefetin sokağa dökülmesi ortamı hızla gerebilir. Gösteriler popülist lider Lukaşenko için ciddi bir tehdittir. Birçok eski Sovyet cumhuriyetinde rejim değişikliğinin protesto hareketleriyle başladığını unutmayalım. Lukaşenko’nun bu noktadan hareket ederek göstericilere karşı şiddet uygulayabileceğinden endişe duyulmalı. Batı böyle bir ihtimal karşısında Rusya lideri Putin’i harekete geçmeye zorlamalı. Çünkü Belarus, ekonomik açıdan Moskova’ya bağımlı durumdadır ve Putin’in sözünü dinleyecektir.“

Hannover’de yayımlanan „Hannoversche Allgemeine“, Belarus seçimlerini değerlendiren gazetelerden:

„Göstericilere kaba dayak atılıyor, muhalif siyasetçiler cezaevlerine konuyor, basın mensupları baskıyla yüzyüze kalıyor. Çok uzaklarda değil, Avrupa Birliği’nin sınırlarının hemen eşiğinde, Belarus’ta yönetim karşıtı görüş açıklamak, devlet güçlerinin baskısıyla karşı karşıya kalmaya neden olabiliyor. Belarus devlet başkanı Alexander Lukaşenko, Brüksel’i hiçbir şekilde dikkate almadan 12 yıldır vatandaşlarına her türlü zorbalığı uyguluyor. Lukaşenko için en iyi tanımı Amerikan Başkanı George Bush yaptı. Bush, ‚Lukaşenko Avrupa’nın son diktatörüdür’ diyor. Belarus bu haliyle Avrupa’nın utancıdır.“

Kölner Stadt-Anzeiger Gazetesi, Belarus seçimlerini değerlendirirken Avrupa Birliği’nin Rusya ile ilişkilerine işaret ediyor. Rusya’nın bir yandan hammadde tedarikçisi niteliği diğer yandan güvenlik gerekçeleriyle Brüksel’in önde gelen partnerlerinden biri olduğunu vurgulayan gazete, „eski Sovyet cumhuriyetlerine demokrasinin yolu Kremlin’den geçiyor. Ama bunun için başkan Vladimir Putin’in otoriter çizgisinden ödün vermesi gerekiyor“ tesbitinde bulunuyor.