21.03.2007 - Alman basınından özetler...

Alman basınında bugün, Alman Silahlı Kuvvetler Raportörü’nün yayınladığı 2006 raporu, Washington’un Avrupa’da kurmak istediği füze savunma sistemine Almanya’daki tepkiler ve Dünya Irkçılıkla Mücadele Günü’ne ilişkin yorumlar dikkat çekiyor.

Berliner Zeitung, Alman Silahlı Kuvvetler Raportörü’nün Batı Almanya’daki askeri kışlaların eski ve bakımsız olduğu şeklindeki raporunu ele alıyor ve şu yorumu yapıyor:

“Savunma Bakanlığı’nın şikayetleri yıllardır dikkate almamasının bir açıklaması olamaz. Silahlı Kuvvetler Raportörü, ne kadar yatırım gerektiğinin bile şu ana kadar belirlenmediğini söylüyor. Savunma bütçesinin çok dar olması bir bahane değil. Bu bütçede, kışlaların bakımının yapılmasından çok daha tartışmalı yeteri sayıda proje var.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung, ordudaki sorumluları harekete geçirebilecek bir öneri yapıyor:

“Belli ki, yurt dışı görevlere eski Batı Almanya’daki kışlalarda bulunan askerler, yeni eyaletlerdekilere göre, daha hazırlıklı. Silahlı Kuvvetler Raportörü’nün yıllık raporunu okuyanlar bu sonuca da varabilir: Harap binalar, koğuşların kalabalık olmasından kaynaklanan sağlık sorunları ve ancak lastik çizmelerle girilebilen tamire muhtaç tuvaletler. Birşeyler değişene kadar bakanlıktaki yüksek rütbeli subaylar ve bakanlık elemanlarının lastik çizme giymesi zorunlu hale getirilmeli. Onların da askerlerle aynı koşullarda olması için değil, bu koşulların değiştirilmesi gerektiğini anlamaları için.“

Süddeutsche Zeitung da Alman Ordusu’nun lobisi bulunmadığını belirtiyor ve „bu ulus kreşler ve sağlık sigortası fiyatları hakkında aylarca tartışabiliyor“ diyor. Gazete, „Ordu ise ancak bir skandal olduğunda ilgi çekiyor. Bir de, yılda bir kez Silahlı Kuvvetler Raportörü raporunu yayınladığında. Afganistan’a Tornado uçaklarının gönderilmesi bile, Berlin’de meclisin dışında kimseyi ilgilendirmiyor“ şeklinde devam ediyor.

Yine Süddeutsche Zeitung bir başka yorumda Washington’un Avrupa’da kurmak istediği füze savunma sistemine Almanya’daki tepkileri ele alıyor ve sosyal demokrat lider Kurt Beck’i eleştiriyor:

„Başbakan olmak isteyen bu şahıs partiler arasında bir tartışma yaratmadan önce, en azından bu konu hakkında bilgisi olanlara danışsa iyi olurdu. Radikal, ’füze karşıtı Kurt’ imajını yaratmak üzere ortaya çıkarak Beck, sadece büyük koalisyonun da Amerikan projesine kuşkuyla fakat daha düşünceli yaklaşımından uzaklaşmakla kalmadı. Bu politikanın sorumluluğuna ortak olduğu için sosyal demokrat Dışişleri Bakanı’nı da rencide etti.“

Tageszeitung ise bugün Dünya Irkçılığa Karşı Mücadele Günü’nü şöyle yorumluyor:

„Irkçılığın Avrupa’da ne kadar yaygın olduğunu ölçmek zor. Bu, bundan ne anlaşıldığına bağlı. Ne de olsa, yüzeysel kıstaslarla ölçülemeyen gizli yabancı düşmanlığı çok yaygın. Bunun yerine, bazı kültür ve dinlerin ilke olarak birbirine uymadığını ilan etmek için kültürel farklar sakız gibi çiğneniyor. Avrupa’daki göçmenlerin çoğu Müslüman olduğu için de din, her türlü korku ve önyargının yansıtılabileceği kolay bir perde oluşturuyor. Avrupa’daki birçok popülist sağ partinin artık ‚İslam’ konusunu keşfetmiş olması hiç de şaşıtıcı değil. Çünkü açık ırkçılık ayıplanıyor.“